1. Bölüm: NEWYORK'TA KÖTÜ BİR BAŞLANGIÇ

3K 121 197
                                    

Bu tamamen bana ait olan ilk fanfiction (hayrankurgu) hikayem. Bunu hayranı olduğum marvel kurgusundan hele ki b×b×b tarzı shiple yapacağımı hiç düşünmemiştim ama buna nasipmiş. Okurken bana iyi davranın lütfen.

Hikayenin bazı bölümlerinde çok acayip sert smutlar olabilir, yani öyle böyle değil. Uyarıyı fazla abartmasam iyi olur gerçi. Sonra beklentiniz balon gibi şişip patlamasın hani.

Dark Angel'ın şiddetli isteği üzerine bu tarz bölümlere uyarı koyacağım tâbi. Biraz da küfürlü kelimeler olabilir. Çok değil. Kendimi tuttum.

Dead Man çıkar.

+

Üniversite hayatı geride kalmıştı ve ben sonunda iş hayatına atılıyordum. Doğup büyüdüğüm yerden biraz... yok, bayağı bir uzağa gitmeyi göze almıştım. Bayağı derken İrlanda'dan Amerika kıtasındaki en kalabalık ve -belki de en pahalısı olan eyaletlerden birine, yani New York'a gelmiştim. Elbette burada koca gökdelenler de güzel hayatlar yaşayan insanlar vardı ve bende bu mükemmel yerlerden birinde ikamet -etmeyle ilgili hayaller kurmaya devam edecektim. Şansım yaver giderse belki bende gökdelenin en üst katında oturabilecektim. Şimdilik bunlar hayaldi tâbi.

Taksi sanki New york'a ait değilmiş gibi görünen bir mahalle de durunca elimdeki gazetede yazan kiralık eşyalı ev ilanına yeniden göz atma ihtiyacı duydum.

Elimde iki büyük bavul ve bir sırt çantası ile altı katlı apartmanın dışını inceledim. Eski bir mimarisi olan gri apartman sanat eseri gibi bir görüntü verirken aynı zamanda 'bir üflesen yıkılırım' izlenimi de veriyordu.

Derin nefes alıp vererek ellerim dolu bir şekilde apartmana girdim. Demir parmaklıklı kapısı olan asansöre bir bakış attıktan sonra merdivenlere yöneldim. Kesinlikle o eski şeye binmeyecektim.

Üçüncü kata gelince durdum. Kiralık olan daire bu olmalıydı. Bavulları kenara bırakıp telefonumu cebimden çıkardım. İlanda yazan numarayı tuşlayıp bekledim. Bekledim... Bekledim... Ve tâbi ki bekledim...

"Telefonu kullanmıyorsa götüne soksun. Bu ne ya?"

"Kimden bahsediyorsun?"

Steve arkasını dönerek ne zaman geldiğini anlamadığı adama bakış attı. "Şeyy... Bu dairenin sahibini aramıştım. Siz tanıyor musunuz?"

Tuhaf kesimli sakalı olan adam sırıttı. "Tâbi ki tanıyorum. Telefonu götüme sokmama yardım eder misin aslanım?"

Steve içinden bir küfür savurdu. Bir insan dakikasında pot kırar mıydı? Ev sahibi karşısındaydı işte. Şimdi bu ucuza bulduğu yeri biraz zor kiralardı. Hiç kıvırmanın anlamı yoktu.

"Şeyy... Afedersiniz. Uzun yolculuk beni yordu. Sinirlerim biraz gerilmiş. Hiç şansımı denemeden ben gideyim en iyisi."

Tam bavullarını almak üzereydi ki adamın konuşması onu yerine çiviledi. "Gitmene gerek yok sarışın. Evi sana kiraya veririm."

Derin bir nefes alıp vererek bavullara uzattığı elini geri çekti. Yüzünde rahatlamış bir ifadeyle ona baktı. "Yeniden özür dilerim. Ve çok teşekkür ederim. İrlanda'dan hiç gelmediğim bir kıtaya geçiş yapmak beni zihnen gerçekten yordu."

"Sorun değil sarışın. Adın ne?"

Steve gülümsedi. "Steve Rogers."

Dudaklarına bir sigara sıkıştıran adam çakmağıyla yakıp bir nefes çekti ve dumanı üfledi. "Tanıştığıma memnun oldum Steve. Ben de Tony Stark. Apartmanın sahibiyim."

MY UPPER AND LOWER NEİGHBOR-(STUCKONY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin