Medyayı açıp okursanız daha güzel olur şarkıyla yazdım bu fici~
-
-
-5 yıl...
Tamı tamına 5 yıl oldu. O güzel gözlerini göremediğim, ruhumu okşayan o sesini duyamasığım tam 5 yıl oldu. Hep bir umutla bekledim, hep o umuda tutunarak yaşamak için çabaladım.Jimin'im...
Şimdi karanlıkta yapayalnızdı. Ellerinde ki sıcaklık artık tamamen yok olmuştu. Kalbi atıyordu ama ona ait değildi. Benim miniğimin kalp atışı değildi. Melodi sesi yoktu.
Aklıma gelen anılarla istemsizce gülümsedim. O anıları tekrar yaşamak için ölmeye bile razıydım.
Kollarımın altında yatan sevgilime sıkıca sarıldım. Kokusu o kadar güzeldi ki, boğulmak istedim bu kokuda
''Jungkook-ah biliyor musun seninle olduğumdan beri kalbim sanki daha farklı atıyor. Eskiden böyle değildi.''
Kollarımı yavaşça çekip Jimin'imi yatağa yatırdım. Kalbine doğru eğilip o muazzam sesi dinlemeye başladım.
''Sonsuza kadar dinlemek istediğim en güzel melodi sanırım bu. Neyse ki sadece ben dinleyeceğim. Kimseyle paylaşamam bu sesi.''
Güzel sesiyle kahkaha attı.Yüzüne yaklaşıp gülüşünden öptüm. ''Senden başkasının duymasına zaten izin vermem sevgilim. Söz veriyorum.''Sözünü tuttun sevgilim. O sesi herkes duysaydı da sen sözünü tutmasaydın keşke. Keşke bana o sözü vermeseydin.
Jimin melek kadar masum, güzel, olağanüstü biriydi. Onu bana veren tanrı şimdi neden benden geri alıyordu? İyi biri olmadığım için mi? Tanrının istediklerini yapmadım diye bu bana onun verdiği bir ceza mıydı?
Ellerini tutup okşadım, öptüm, sıcaklığını hissetmek istedim. Ama yoktu, o sıcaklık yoktu buz kesmişti bütün bedeni. O kendi başına nefes alamıyordu, ben ise onsuz...
Benim meleğim karanlıktan korkardı. O korktuğu için gece parlayan yıldızlarla süslemiştim odayı. Uyanırda ben yanında olmazsam korkmasın diye. Rahat uyusun diye.
Geceleri ışık yüzünden geçen tatlı atışmalarımız gelmişti aklıma...
''Yah kook kapatma demiyor muyum sana şu ışığı, uyuyamıyorum.
Gülüp sıkıca sarıldım çiçek kokan bedene. ''Bebeğim yanında ben varım korkmana gerek yok. Hem biliyorsun ışıkla uyuyamıyorum.''
''Ya bizi gözetleyen hayaletler lambayı söndürdüğümüz an bize saldırırsa. Sen bile onları durduramazsın kookie.''
Kahkaha atmamak için kendimi tutsamda başaramamıştım. Parlayan gözlerini karanlıkta bile görebiliyordum. Bu bakış eğer biraz daha gülersen seni öldürürüm bakışıydı. ''Komik mi!?''
Alnını uzunca öptüm. ''Hayal gücüne hayranım meleğim. Ama korkma ben o hayaletlerden bile daha güçlüyüm.''
''Jungkook ah buraya parlayan yıldızlar asalım mı? Hem ben korkmam hemde sen rahat uyursun.''
Kafamı olumlu anlamda sallayıp onu daha çok kendime bastırdım.
''Aslında yalan söyledim. Sana ışıkta uyuyamam diyorum ama sen şu odada ki lambadan daha çok parlıyorsun ama ben yine de en huzurlu uykuyu uyuyorum.''
Jimin bana yaklaşıp uzun uzun beni öptü. ''Seni çok seviyorum Jeon Jungkook.''Anılarla dolan gözlerim daha fazla dayanamadı. Aktı yavaş yavaş. Yağmurun başlama hızı gibi önce yavaş yavaş. Ağlıyordum, o anları bir daha yaşamayacağım için ağlıyordum. Onun istediğini yapamadığım için ağlıyordum. O odaya yıldızlarları yapsaydım acaba hala benimle olur muydu? Gözlerim acıyasıya kadar sessiz sessiz ağladım. Jimin ağladığımı duyarsa bana çok kızardı.
Odaya giren o tanıdık yüzle zamanın geldiğini anlamıştım. Ona veda etmem gerekiyordu artık.
''Jungkook kararını verdin mi?''
Konuşamıyordum. Bütün ruhum o an yok olmuştu. Kim bu kararı verebilirdi ki.
''Jungkook onu daha fazla bu makinelere bağlı şekilde tutamayız. Görmüyor musun onun da gücü kalmadı o boşlukta durmaya. Kalbi nerdeyse 4 kere durdu. Jungkook o kalp ne kadar atarsa atsın Jimin uyanmıycak. Jimin'nin son istediğini yerine getir artık. Çok geç olmadan.''
Jimin'in benden son istediği şey çok ağırdı. Bunu nasıl yaparım ben?
''Ben bu yükü kaldıramam Taehyung. O ölürken yaşamaya devam edemem.''
''Eğer bunu yapmazsan Jimin seni asla affetmez. Seni görüyor Jungkook. Seni duyuyor. Senin hayata tutunma şansın var. Eğer bunu yapmazsan bu hayata devam etmezsen Jimin seni asla affetmez.''
Hıçkırıklarımı tutamadadım daha fazla. Bağırarak ağlamak istiyordum. Bana bu yükü verdiği için, beni bırakıp yaşamamı istediği için. Sadece bağırarak ağlamak istiyordum.