İNTİKAM PEŞİNDE

INTIKAM-

Adam ıssız yolda tek başına ama emin adımlarla çıplak ve ıslak kaldırımlar da yürüyordu.
Adam sadece düşünceleri ile ara sokaklardan geçerken etrafta sadece yağmur damlalari ile bezenmiş toprak kokusu ve ona yolculuk eden gece gibi karanlık ve pis bir görüntüsü ve kokusu vardı . Ama yine de sevilesi bir tarafı da vardı .

Bu yaşına kadar sadece annesinin haklı yere öldürülmesi ve babasının ona anlattığı korkunç şeyleri dinleyerek büyüdü .
Şimdi ise 8 yıl boyunca düşündüğü şeyleri gerçekleştirme zamaniydi.
Şu an ise yapacağı şeylerin hayalini kurarak tatmin bir şekilde yürüyor du.

Şu zamana kadar isteyip de elde edemediği bir şey olmadı . şimdide katil olmak ve her gün bir öncekinden fazla olan içindeki ateşi yok etmek istiyordu. Bunun uğruna sevdiği kadını bile harcayabilmisti.

şimdi ise küçük eski ama bir o kadar da insana huzur veren bir cafe de oturuyor du. buralara öyle gelebilecek biri değildi . dediğim gibi koca bir yalan uğruna herkesin hayatını değiştirdiği gibi kendi hayatını da değiştirdi .
kalbi artık buz kesmisti. sadece ona yardım eden 2 arkadaşı vardı. onları da çıkar için yanında taşıyordu. ve hayatına annesinden ve ecem den başka kadın girmedi . zaten ecem de sadece arkadaşı . en azından onun için öyle . sadece bir kere aşık olmak istemiş ondada aldatilmis. Bu yüzden kimseye güvenmemeye başlamış .zaten kimi sevse hayatından defolup gidiyordu.

şu an ise sadece avını bekliyordu . geliş amacı da buydu. sert kahvesini yudumlarken . Mutfak kapısı olduğu düşündüğü kapıdan avı çıkmıştı! işte sonunda.
elinde iki servis siyah saçları dağınık bir şekilde topuz yapılmış, üzerinde çiçekli bir kazak altında kalın bir Tayt ayaklarında ise yeni alındığı belli olan bilekte bir bot vardı ve belinden bağlanmış bordo bir önlük ile içeriye girdi .

Herkesi büyülücek bu güzellik katilimiz için hiç şey ifade etmiyordu. Aksine tiksindirici buluyordu. kahvesini içerken yüzünde hafif gülümseme oluştu . ama bu gülümseme sadece yapacağı şeylerden alacağı hazzın gostergesiydi.

ama şu an avına yaklasmicakti. Aksine acı çekmesi için hayata biraz daha bağlanmasını istedi.
Bu yüzden hesabı ödedi ve arkasını dönüp yavaş ama bir o kadar da kendinden emin bir şekilde sert adımları yla yürüyordu.

Av ise hiç bir şeyden habersiz yüzündeki çevresine huzur veren gulumsemesi ile çalışıyordu . 18 yıllık hayatı adamın düşündüğünden farklıydı . o her zaman yalnız ve sessiz bir hayata sahip oldu . ama bundan hiç bir zaman şikayetçi olmamıştı

hatta hayatındaki en berbat şeyin 4 duvar arasında yalnız yaşamak olduğunu düşünüyor du .ama bunu düşündüğüne bir gün pişman olacağını nerden bilebilirdiki. ?

Çünkü o daha hayatındaki en büyük acının " Murat Kandar " olacağını bilmiyordu
......................