Ah cidden bu konudan bıktım artık,her gün aynı konu yüzünden kavga yapmaktanda bıktım. Anneme bıkkın gözlerle bakıp
-tamam anne bakıcam dedim.Ama annem hağla bağırma çabarındaydı.
Konu ne mi?
konu şu; annem benimde okuldan sonra çalışmam konusunda ısrarcı,tıp fakültesi 1.sınıftayım ve acayip zorlanıyorum.
Fakat annem bunu anlamıyor,babam daha yeni bir trafik kazası geçirdi ve eskisi kadar çalışamıyor.
Bende ünüversite'ye başladım bu yıl para yetiştiremiyoruz.
Ben size kendimi tanıtıyım en iyisi;
ben Asel Öztürk 19 yaşında tıp fakültesi 1.sınıfım, tek çocuğum.
kızıl,kısa ve dalgalı saçlara sahibim göz rengim ise kahverengi,bir 1.70 boyum var.
Yesi geldiğinde 5 yaşındaki bir çocukla arkadaşlık kurarım.
yeri geldiğinde ise 70 yaşındaki üst komşumuz ile kahve içer dedikodu yaparım.
Nerdeyse annemin kopyasıyım, annemim adı bahar babamın ise mahmut.
Yarın okulun ikinci dönemine başlayacağız!
Ah ben bu arada çoktan odama gitmiştim bile.
Ah doğru ya ben nasıl unuttum bunu!
tabi benim dertlerim bitermi hayır bitmez!
Daha selimden ayrılma işi var.
Selim kim mi?
Selim çocukluk aşkım yani ben öyle sanıyordum.
Ondan sadece etkilenmiştim, geçici bi heves olduğunu anlamamda çok uzun zamanımı aldı fakat bu durumu fark ettiģimde alışmıştım.
Aşk değil,sevgi değil,alışkanlık olduğunu anladım.
Onun yanında mutluyum.
Ama en yakın arkadaşım beril ile takıldığım zamandaki gibi.
Onun beni öpmesi,sarılması heyacan vermiyordu artık.
rahatsızda olmuyorum ona karşı hiç bir duygu beslemiyorum.
Sabah selimi arayıp buluşmak istediğimi söylemiştim, şimdide her zaman ki buluştuğumuz kafeye gidip ona olan hislerimi dile getirecektim.
Kalbini kırmadan.
14 yaşından beri sevgiliyiz sonuçta.
yarım saat sonra kafede olmuştum selim daha yoktu zaten bekleyen biri varsa o hep ben oluyordum.
her neyse cam kenarında bir masaya oturup selimin gelmesinini beklemeye başladım.zaten kısa bir süre sonra selimde geldi,ayağa kalktım selim sarılıp dudaklarıma küçük bir öpücük konduru verdi.
-"selam sevgilim" dedi
sarılışına karşılık verdim ve "selam selim" dedim.
ses tonumdan ciddi bir şey olduğunu anladı ve garsona seslendi
"garson bey lütfen iki türk kahvesi alabilirmiyiz" dedi ve ifadesiz bir şekilde gözlerime bakmaya başladı. Aramızda kısa süreli bir sessizlik oldu ve bu sessizliği bozan selim idi
" söyle bakalım sorun ne dedi" bunalrı söylerken nazik bir şekilde elimi tutuyordu
Kahveler geldiğinde sudan bir yudum aldım ve derin bir nefes eşliğinde konuşmaya başladım.
"selim biliyorsun 5 yıllık bir birlikteliğimiz var" dedim. ama doğru kelimeleri bir türlü bulamıyordum
"evet" dedi sakin bir ses tonuyla ama ses tonunun altında merrak gizliydi.
"ikimizde birbirimzi çok iyi tanıyoruz seni seviyorum ama farklı" dedim endişeli bir ses tonuyla. selim kaşlarını çatmıştı.
"farklı derken" dedi
" bak önceden seni sevdiğimi düşünüyordum belkide öyle idi ama şuan yani ne biliyim bak mesela beni öptüğünde artık heycan vermiyorsun hiç birşey hissetmiyorum." dedim sakince
O sırada selimin elirimi tutan elleri gevşemişti,tamamen bırakıp.
" senin için geçici bir hevestim yani diyorsun"
dediği şey karşısında hiç bir cevabım yoktu
biranda dudaklarımdan
"arkadaş kalabiliz" sözcükleri dökülü verdi.
"seni severken seninle arkadaş olmamı bekliyorsun asel bunu yapamam buna dayanamam" desi üzgün bir sesle gözlerindeki hüzünü görebiliryordum
"peki nasıl istersen öyle olsun"
diyerek ona son birkez sarılmak için ayağa kalktım kokusnu son bir kez içime çektim
selim hüzünlü gözlerle yüzüme baktı
ve sıkıca ellerini belime sıkıca doladı
yavaşca kulağıma eyilip
" bunu bize yapma dedi"
Aldırmadım bir adım geri çekilerek çantamı aldım ve hoşçakal diyerek yanından ayrıldım.
Eve doğru yürüken sürekli aklımdaydı onu sevdiğimden deyil onu merrak ettiğimden
içimdeki ses bunu yapmamı istiyordu sanki
içimdeki sesi susturup yoluma devam ettim
apartmanın önüne geldim derken karşıdan
hızla bir arabının üzerime doğru geldiğini fark ettim
arabanın sahibi direk firen yaparak camdan başını çıkardı ve
"önüne baksana" diye bağırdı
o sırada içimden ne kadar yakışıklı ve cool olduğunu düşünüyordum hafif çıkmış sakalları ve yemyesil gözleriye bana bakıyordu
" şey....ben biraz dalgındım kusura bakmayın" dedim sakin bir sesle oda cevap vermeden gaza basıp ilerledi.
Akşan oolunca ılık bir duş alıp direk uyumak için yatağıma atladım ama aklım o çocuktaydı.
daha farklı şartlarda karşılaşsak nolurdu sanki offf offfff.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA YOLCULUK
ChickLitİki yaralı ruh... Bir yandan 19 yaşındaki genç bir kız Asel Öztürk. Diğer yandan isminin hakkını veren Ateş Akıncı. Geçmişte alınan yaralar gelecekteki mutlu günlere engel midir? Ateş Akıncı geçmişte yaşadığı travmalarla kendini değiştirmiş buz gib...
