Chase Atlantic- Meddle AboutMerhaba 💫
Etkilenecekseniz, rahatsız oluyorsanız okumayın lütfen.
🍷
Jeon Jungkook elindeki kadehi zarif bir şekilde tekrar dudaklarına götüreceği sıra derinleşen kadifemsi sesiyle konuşmuştu.
"Siz şarap tanrısı mısınız yoksa?"
Bu sorusunun sebebi ise önünde dikildiği çeşit çeşit şarabın dizili olduğu camdan raflardı, her birine tek tek bakıyor hayran kalıyordu. Bir kaç şarap markası gözüne takılmıştı ki bildiği markalar olduğundan ötürü fiyatlarının dudak uçuklatacak türden olduğunu biliyordu. Ciddi mânada bir duvarı boydan boya kaplayan camdan raflar şarap şişeleri ile süslüydü.
"Belki." Diye mırıldanmıştı esmer adam, Jungkook'un ayakta durduğu yerin tam arkasında siyah ipek çarşaflı yatağında tekrar alışkını olduğu şekilde bacaklarını iki yana ayırarak oturuyordu. Ellerini arkasından yatağa yaslamış Jungkook'un kalçalarını süzüyordu utanmazca.
Partiden ayrıldıklarında Taehyung'un New York'daki evine gelmişlerdi ki burası için 'ev' ifadese kesinlikle bir hakaretden ibaretti, saray yavrusu bir yerdi. Jungkook geldiği andan itibaren en ufak detayına kadar âşık olmuştu burasının. Evin içini pek görme şansı olmamıştı çünkü Kim Taehyung onu eve girdikleri gibi yatak odasına çıkarmıştı..
"Nedir sizdeki bu şarap aşkı?" Diye sormuştu bu seferde ilgiyle. Başını bedenini hareket ettirmeden arkasına doğru çevirmiş gözlerini kalın baldırları ortada olan esmere dikmişti.
"Demiştin."
Esmer tekrar konuştuğu sırada kadehindeki kalan şarabıda kafasına dikerken bedenini ona doğru çevirmişti. Anlamazca tek kaşı havalanırken esmer düz yüzüne bakmıştı. "Neyi?" Merakla sorduğunda Taehyung'un dudakları arasından alaylı bir gülme sesi çıktıktan sonra, yüzünü yan bir sırıtış ele geçirmişti .
"Tanrısı olduğumdandır belkide."
Kim Taehyung'un cevabı ile tatmin olmuş bir gülüş yüzüne otururken Jungkook'un, 'hımm' sesi çıkmıştı birbirine bastırdığı dudaklarından. Bir iç çekmişti. Nedensizce evdeki bu tuhaf ama çekici koku sebebi ile mayışıyormuş gibi hissetmeden edemiyordu, her an içi geçecekmiş gibiydi.
"Peki ya bu tanrıyla sevişmek istemez misin?"
Kim Taehyung sol elinin avuç içini siyah kumaş pantolonu üzerinden penisine yaslarken sorduğunda yüzündeki sırıtış level atlamışcasına katlanmış, arsızlaşmıştı. Jungkook'un bakışları kumaş üzerinden penisine attığı eline kayarken istemsizce, arsız gülüşüne aynı karşılığı vermişti çekinmeden.
"Çok isterim." Bitmiş kadehi yan tarafında kalan üzerinde ufak tefek eşyaların bulunduğu masaya bırakmış kollarını göğsünde çaprazlamıştı, Kim Taehyung ise aldığı cevaptan tatmin olmuş bir şekilde orta sehbanın üzerine bıraktığı pakedinden bir sigara çıkarıp dudaklarına koyduktan sonra bir nefesi içine çeker iken tutuşturmuştu dalı. Sonrasında ise tekrar masaya bıraktığı çakmak ile ayağa kalkmış üzerindeki takım elbisenin ceketini kollarından çıkardıktan sonra üzerindeki gömleği ve boynundaki kravatı ile kalmıştı. İnce gömleğinin ardından esmer vücudunu kaplayan kasların üzerine işlenmiş mürekkepden yapılma sanatı görebiliyordu Jungkook.
Kim Taehyung sanatını teninde taşıyan bir adamdı. Sanat olmuştu; hayat ise onu taklit etmek adına dizlerinin üzerinde yakarıyordu, izni için..
Hiç bu kadar onu yakından görmemiş biri olarak dövmelerinin varlığındanda haberdar olmayan Jungkook istemsizce büyüyen gözlerine engel olamazken, bu görüntü karşısında yutkunmadan edememişti. Kim Taehyung feci bir adamdı. Onu hep haber sitelerinde, televizyonda, magazinlerde, dergi kapaklarında ve benzeri her bir çeşit yerde görüyordu ve unutulmaz bir adam olarak herkes gibi Jungkook'unda dikkatini epey çeken birisiydi. Jungkooka göre, Tanrı onu yaratırken kesinlikle kendinden eklemişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dieu Du Vin || Taekook (Smut Oneshot)
FanfictionDünyaca ünlü moda tasarımcısı Kim Taehyung, ünlü model Jeon Jungkooku yakından görmek istiyordu ve New York'taki defileye gittiği an'dan itibaren geceyi kiminle geçireceği açıktı.. (Smut oneshot) +semetae +ukekook