Elinden Geldiğince

Bölüm 1

Altı yedi saatlik beyin sulandıran dersin ardından bir de bu anahtarlarla uğraşıyordum.

''Hangisi evinkiydi yok bu tuvaletin bu da benim odanın nerede bu lanet anahtar... sonunda buldum '' anahtarı sıkıca tutup diğer anahtarları kalan parmaklarımın arasına aldım. Allah'ım ne lanet bir gün bu böyle, anahtar girmiyor.

Sonunda sinirlenip anahtarları yere fırlattığımda para şıngırtısına benzeyen bir ses kapının önünden yayılmaya başladı. Cebimden telefonu çıkarıp rehberden annemin adını aramaya başladım ilk seferde görmeyişim rehberi iki kere dolaşmama sebep olmuştu. Annem yazısına tıklayıp derin derin nefes aldım biraz sakinleşmek adına. Üçüncü çalışta telefonu açan annem en klasiğinden bir 'Efendim.'' ile cevap vermişti. Son bir kez kocaman bir nefes alıp lafıma başladım.

''Anneciğim'' kelimenin narinliği ses tonum içinde kayboluyordu sanki. ''Kilidi falan mı değiştirdin?'' dedim. Sesim biraz daha sakinleşince kendimi sakinleştirebildiğim için şaşırmıştım. Normalde hem çabucak sinirlenir, hem de sinirim hemen geçmezdi.

''Canım, sanırım biraz gerginsin ben Eskişehir'de kilit satan bir yer görmüştüm senin güvenliğin için taktırmaya karar verdim. Zaten geçen gün eve hırsız girmiş''

Eskişehir'den Bursa'ya kilit getiriyor taktırıyor ve bana haber vermeye tenezzül etmiyordu öyle mi? Hemen bu konuşmayı bitirmeliyim yoksa mahalledeki aptal dedikoduculara dedikodu malzemesi verecek kadar sesli bir şekilde bağıracaktım.

''Anneciğim keşke bana haber verseydin daha mutlu olurdum.''

''Haber verseydim izin verir miydin inatçı kızım benim'' Tabii ki izin vermezdim bu bana hakaret demekti sen hiç bir şey bilmez yapamazsın demekti ve haklıydı çok inatçıydım. Evime giren hırsızı düşünmeyip daha fazla sinirlenmeme izin vermedim bunlar yani polisi aramam DDM'ye de-Arkadaş grubumun kısaltılmış ismi- anlatmam falan hep beni yoracak sıkacak ve bunaltacak şeylerdi benim için.

''Yeni anahtarları nereye koymuştun ?''

''Üst katta Neriman Teyze'de.'' Tebrik ediyorum annem diye demiyorum inanılmaz derecede düşüncelidir hatta o kadar düşüncelidir ki kızının evinin kilidini haber vermeden sorma ihtiyacı hiç ama hiç duymadan değiştirebilir en nefret ettiği kadının evine anahtarını bırakıp onu bir küfürbaz kadın ile muhattap olma durumunda bırakır. Hatta hiç unutmam kızı sırf beni kıskandığı için hakkımda dedikodu çıkarmıştı.Kavga etmek yetmezmiş gibi DDM ile gece uyurken gizlice odasına girip saçını kesmiştik. Sabah olduğunda en alt kattan bile çığlığını duyabilmiştim. Gittiği kuaför de saçlarını daha da mahvedince bir ay boyunca evin dışına dahi çıkmamıştı.PİŞMAN DEĞİLİM.

"Sağ ol anne ya ben seni işinden alıkoymayayım."

"Görüşürüz." dedi ve telefonu kapattı.

İki kat yukarı çıkmak için dün Deniz'den ödünç aldığım ayakkabıları çıkardım çünkü giriş kattan başlayarak tüm merdivenlere halı sabitlemişlerdi. Dört katlı aile apartmanında yavaş yavaş ilerleyip gitmek istediğim yere vardım. Resmen kapı gözümde büyüyordu. Aynı yavaşlığımla uyuşukluğumdan ödün vermeyerek zili çaldım ve bekledim. Allah'ım ne olur cadaloz Selma çıkmasın.

İstemediğim ot burnumda bitmişti. Böyle son yediğin badem acı çıkar ya soğuk havada banyo yaparken totomun soğuk fayansa değmesi kadar iğrenç. Lanet aptal çakma sarışın, boyadığı saçları iyice kendisini çirkinleştirmişti. Şahsen insanları dış görünüşüyle yargılamam ama bu kız benim hakkımda kötü dedikodu yaymıştı.

"Naaber " yamultarak konuşan ağzına bir tane çarpacam bu kız benim sinirlerime dokunuyor ya.

"Anneni çağırır mısın?"