Kendimi yerde buldum ve karşımda suga vardı bana gıcık gıcık gülüyördu . Kısa giydiğim için bacaklarım biraz açılmıştı sanırım jimin bunu farketmişti hemen bacaklarımın üzerine bir şal attı.
O sırada asistanım odaya geldi
-y/n hanım toplantı! ah efendim iyimisiniz başınız kızarmış
ah evet ben iyiyim kalkmama yardım eder misin? (kimse beni yerden kaldırmamıştı suga bana gülüyordu diğerleri ise suga ya şaşkın şaşkın bakıyorlardı.)
beni kaldırıp sandelyeye oturmuştu
-efendim ben buz alıp geliyim.
başım gerçekten çok ağrıyordu . Suga nın gülmesine dayanamıyordum ve ben lavaboya gidiyorum asistanın buzu oraya getirmesini söyler misiniz dedim ve ayağa kalktığım anda tökezledim . Jimin kolumdan tutup size eşlik edeyim dedi .
beni lavaoboya götürdü asistanım geldiğin de onu oradan kovdum . çünkü yere düştüğümde beni kaldırmak yerine bacaklarımın görünmemesi için üzerine şal atmıştı.(ah gerçekten sinir bozucu bir şeydi.) (arkadaşlar asistanın adı soo-min )
so-min: iyimisiniz efendim
-iyiyim
soo-min:ben size makyaj malzemesi getiriyi eğer buzu koyarsak makyajınız siline bilir .
-tamam
soo-min gitti ve kapıyı açık bıraktı dışarda jimin bekliyordu onu gördüm ama sanki orda yokmuş gibi davrandım . yüzümü yıkayarak tüm makyajımı sildim . soo-min'i beklemeye başladım.
Jimin nin ağzından
Ah bu kız nasıl bu kadar ukala olabiliyordu.JK in bacaklarına nasıl baktığını görmemişti galiba bana dua edeceğine bide beni yanından kovuyordu. Makyajsız gerçekten güzel görünüyordu...
Y/N
soo-min yanıma gelmişti ve berebar makyajımı tazeleyip lovobadan çıktık kapıda jimini görünce ona önden gitmesi gerektiğini ve toplantıyı erteleye bilirse 30 dk sonraya ertelemesini söyledim
soo-min :efendim size merdivenlerin orda bekleyip eşlik etmemi ister misiniz?
-ah hayır senişlerini hallet ben kendim inerim alt kata (başıyla onaylayıp yanımızdan ayrıldı)
Jimin: bir teşekkürü hak ettim diye düşünüyorum.
-ne için
Jimin: şal olayı ve seni lavaoboya getirdiğim için
-ben sana bacaklarıma şal ört yada beni lovobaya getir demedim!
Jimin: sen bana teşekkür edeceğine birde bana bağrıyorsun . gerçekten ukalasın .
-benim yetişmem gereken bir toplantı var diyerek yanından ayrıldım.
merdivenlerin kapısının önünde suga duruyordu .ve hala gülüyordu .onu hiç takmadan yanından geçip kapıya yöneldim ardımdan geldiğini fark ettim kolumdan tutupkendine doğru çevirdi beni
suga : ah özür dilerim .(özür dilerken bile piç gibi gülüyordu )
önemli değil dedim ve hemen oradan ayrıldım suga ya baktığımda kendimi çok garip hisediyordum ama nedenini bilmiyordum. hızla alt kata inip toplantı odasına gittim müşteriler ile toplantıda yeni şirketin tasarımı hakkında konuştuk ve toplantı sandığımdada erken bitmişti.
soo-min :efendim toplantıdaki tasarımları odanıza getiriyorum ve sabah kahvaltı yapmadığını söylemiştiniz bir şeyler hazılatabilirim isterseniz
-ah olabilir bir de bana acı bir kahve getirir sen sevinirim .
odama gittim ve koltuğa oturdum 3 dk sonra suga elinde kuruvasan ile iki kahve vardı .
suga : aç olduğunu öğrendim ve özür dilemek amacıla sana bir şeyler getirdim.
-ah teşekür ederim diyip ofis telefonundan soo-min i arayıp kahve kahvaltıyı iptal etmesini söyledim .
suga: tanışmamız biraz anormal oldu
- biraz mı?
suga : tamam birazdan biraz fazla .gerçekten üzgünüm kapının arkasında oldunuzu bilmiyordum.
-ah önemli değil (sanırım bu çocuğa aşık oluyordum ah gülüsemesi beni benden alıyordu.)
ben kendi kendi kendime konuşurken odaya soo-min geldi taslak çızimlerle beraber .soo-min gelince suga gitti (gerçekten gitmesi çok iyi olmuştu yoksa kafayı yiyecektim ah her hareketi beni tahrik ediyordu )
...
biraz çalıştım ve saat 17:00 olmuştu . Ah hapkido hocam aradı bu gün dersese gelmiyecekmisin diye . Hocanın adı min-ki idi 27 yaşındaydı bu hapkido salonuna beni abim yazdırmıştı korede kadına tecavüz olayları olduğu için ve kendimi korumayı öğrenmem gerektiğini söylerdi hep.
her neyse hocama bu gün gelemiyeceğimi çok işim olduğunu söyledim ve kapattım herkez ayrılmaya başlamıştı şirketten ben ise sabahlıyacağımı düşünüyordum. soo-min yanıma gelip
efendim ben çıkıyorum istediğiniz bir şey varmı
-yok hayır sana iyi günler ben sabahlıyacağım sanırım çizimlere bakmam gerekiyor
tamam efendim size kolay gelsin yarınki proğramınızı meil atarım
-tm yarın görüşürüz.
...
biraz çalıştıktan sonra saate baktım saat çoktan 20:00 olmuştu . kahve almaya alt kata indim.
alt kattan bazı sesler geliyordu sanki birisi orada koşuyormuş gibi ses pratik odasından geliyordu güvenlik çoktan kapıyı kapatıp gitmişti . yavaşça merdivenlerden iniyordum
kim var orada kimsin çık dışarı
elime oradan bir cam su şişesi alıp yürümeye devam ettim
...
pratik odasının kapısını açmak üzereyken arkamdan biri geldi ve beni duvarla arasına sıkıştırdı
korkudan elimdki şişeyi yere attım ve kırıldı karşımda suga vardı
ah küçük hanım yine mi sen
-üzgünüm burada olduğunuzu bilmiyordum.(ah şuan bedenimiz ir birine temas ediyordu bu gerçekten tahrik ediciydi)
hemen ondan ayrılıp yerdeki kırık parçaları toplamaya başladım . o da bana yardım etmek için eğildi ve elim ayağım birbirine girmişti ardındanda elimi kestim.
-ah küçük hanım gerçekten sakarsın
şey önemli değil ben hallederim
-ne demek önemli değil kanıyor ilk yardım çantasını alıp geliyorum bekle
ah neyapacaktım ben bu adam beni deli ediyordu buna karşı koyamıyordum. en iyisi arkadaşmış gibi davranmaktı
- gel bakalım küçük hanım eline pansuman yapalım.bu arada adın ne ?
y-y/n
-y/n canın mı yandı
yok hayır .
-tm ozaman çok fazla derin değil zaten
teşekürrederim
-yemek yedin mi
ben mi
-evet burda ikimizden başka kimse olmadığına göre
hmmhayır henüz yemedim
-dışardan söyledim istersen beraber yiyelim
(eğer hayır dersem şüpelenirdi arkadaş gibi davranıcaktım bu yüzden kabul ettim)
tm olur sizin için uygunsa tabi
...