2.bölüm~

5 4 16
                                    

Ne düşünüyordum ki bunu bi restoranın tuvaletinde yaparak delinin tekiyim. Tanıdık bir ses duydum. Kapının deliğinden bakarken ayağım kaydı yere düştüm. Ellerimle ağzımı kapattım. Dışarıdaki jiho olamaz demi ben kesin kafayı yedim onun burda olmasına imkan yok.Tamda sırası neden herşey benim başıma gelmek zorunda. Dışarı çıkmam gerek ama nasıl

Kendimi toplayıp ayağa kalktım.
Fazla düşünmeden kapıyı açtım ve dışarı koştum.
Beni görmemesini umdum. Tam kapıdan çıkarken ayağım takıldı yere düştüm. Dizim kanıyordu bu durumdayken dizimi düşünemezdim arkama bakmadan ayağa kalktım ama yerler kan olmuştu dayanamadım yere oturdum. Yapacak bişey yoktu. Arkadan biri kolumu tuttu;

Jiho; iyimisiniz?

Ben; hı hı

Jiho; rei senmisin uzun zaman oldu.

Ben; evet. Ha ha jiho nasılsın?

Jiho; iyiyim ama sen pek iyi görünmüyosun her tarafın kan olmuş gel hastaneye gidelim

Ben; gerçekten gerek yok ben hallederim. Beni düşünmene gerek yok.

Jiho beni kaldırdı ama yürüyemiyordum dizimden kanlar akıyordu galiba yere düştüğümde bişey kesmiş  olmalı. Jiho beni kucağına alıp bi masanın üzerine oturttu ilk yardım setini getiridiler. Her nekadar söylesemde jiho beni dinlemedi. Bacağıma pansuman yapıp sargı beziyle sardı artık kanamıyordu ama hala yürüyemiyordum.

Jiho: hala acıyormu hastaneye gidelimmi?

Ben: hayır gerek yok şimdi herkesi telaşlandırmak istemem. Teşekkürler

Jiho: uzun zamandır görüşmüyoruz birşeyler içmek istermisin?

Ben: isterdim ama arkadaşlarıma geri geleceğimi söyledim şimdi merak ederler üzgünüm

Jiho kulağıma yaklaştı ve -
: uz zamandır görüşmüyorduk bi şeyler içmek istemezmisin hem eskilerden fln konuşuruz lütfen

: çok yakın

Jiho böyle yapınca yine terlemeye başladım yüzüm kızardı tamam dedim biran önce dışarı çıkmak istedim jiho beni yine kucağına aldı nekadar söylesemde bu halde yürüyemeyeceğimi söyledi sustum.
Beni arabasına götürdü zengin olduğu heryerden belli oluyordu. Arabaya bidim
Kemerimi taktı kendiside bindi ve yola çıktık. Nereye gittiğimizi bilmiyordum hava kararıyordu

~ jiho nereye gidiyoruz hani bi şeyler içip konuşacaktık?

: benim evimde daha rahat konuşuruz diye düşündüm.

~Ama hava karadı bence yarın konuşalım

: şuan iyi bir zaman neden olmasın

Radyoyu açtı. Benim sevdiğim bi şarkı vardı  mırıldanmaya başladım jiho bana bakıp

: kediye benziyorsun, Dedi.

Kızardım jihonun beni kediye benzetmesi yüzümü kızartmıştı. Eskidende bana böyle yüz kiźatrtıcı şeyler söylerdi. Biz jihoyla üniversiteden beri tanışıyoruz. Jihoyu hep izledim o beni arkadaşı olarak görsede ben hep ona karşı birşeyler hissettim ama şöyleyecek cesaretim yoktu tabi. Mezun olduktan sonra o şirketlerinden birinde çalışmaya başladı bende yurt dışına gittim. Ondan sonrada bidaha konuşmadık. Bugün jihoyu görünce ne yapacağımı şaşırdım ve bunlar oldu.
Şarkıyı dinlerken uyuya kalmışım kendime geldiģimde jiho beni kucağına almış asansörde yukarı çıkıyorduk. Gözlerimi araladım,jiho nun  yakışıklı yüzü ve kaslı kolları ... uykulu olduğum için jiho bana dahada yakışıklı mı göründü ne bilmiyorum .

Jiho: uyandınmı neredeyse geldik

~ jiho kendim yürüyebilirim beni taşımana gerlek yok lütfen

Jiho beni indirdi ama belimden tutmaya devam etti. Asansörden çıkıp eve girdik. Evi teliz ve düzenliydi. Güzel kokuyordu. Ayakkabılarımı çıkardım ve salona doğru ilerledim.

~jiho evin çok güzel ama çoktan akşam olmuş.

(Acaba geri dönebilecek miyim?;))

Jiho;  rahatına bak ben içecek birşeyler getireyim.

Oturup beklemye başladım.....

Oturup beklemye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 05, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~𝑓𝑙𝑜𝑟 𝑑𝑒 𝑐𝑟𝑖𝑠𝑡𝑎𝑙 | 𝒃𝒍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin