Strawberry

455 55 24
                                    


Seungmin gözyaşlarını silip banka doğru ilerledi. Pembe saçlı çocuk gözlerini kapatarak arkasına yaslanmıştı. Kulaklarındaki kulaklıktan müzik dinlediği anlaşılıyordu.

Seungmin burnunu çekip sessizce yanına oturdu. Felix yanında bir hareketlilik hissetmiş yinede gözlerini açmamıştı, hafifçe gülümsedi.

"Yine mi kabul edilmedi?" Seungmin mızmızlanmış Felix'in koluna hafifçe vurmuştu. "Dalga geçmesene."

Felix gülüp kulaklığın bir tanesini kulağından çıkardı. Gözlerini açmıştı, çıkardığı kulaklığı Seungmin'e uzattı. Seungmin boş gözlerle ona bakıyordu "Al tak".

Seungmin omuz silkmiş, kollarını göğsünde bağlayarak geriye yaslanmıştı. Uzun zamandır kitap yazmakla uğraşıyordu ama hiçbir kitabını yayın evleri kabul etmemişti.

Belki de yeteneğim yoktur diye düşündü. O sırada Felix derin düşüncelere girmiş sevgilisinin burnunun ucuna parmağıyla dokunmuş kendisine gelmesini sağlamıştı.

Seungmin gülerek Felix'e baktı "Napıyorsun ya? 2 dakika ciddileşmek istiyorum.". Felix bunu kabul etmediğini belli etmek için dil çıkarmış bir kulaklığı Seungmin'in kulağına takmıştı.

  "Dinleyelim, senin en sevdiğin şarkı çalıyor." Seungmin kulaklarına dolan şarkıyla mutlu olup gülümsemişti. Felix onun gülümsemesini görünce rahatladı.

Tekrardan sırtını banka yasladı ve omzuna birkaç kere vurdu. Seungmin ne demek istediğini anlamış kafasını Felix'in  omzunu saran hırkasına yatırmıştı.

Çilek kokuyordu Felix ve Seungmin'in en sevdiği koku çilek kokusuydu. Felix kendisini rahatlatabilen tek insandı. "Felix sence kitabımı yayınlayacak bir yayınevi bulabilecek miyim?"

Felix dudağının içini kemirip, Seungmin'in tarafındaki kolunu Seungmin'in etrafına sardı. "Seungmin, bu hayatta senin yapamayacağın hiçbir şey yok. Senin kitaplarının hepsi çok eğlenceli, ben çok seviyorum. Başkası okursa birazıcık kıskanabilirim."

Seungmin hafifçe Felix'in eline vurup kafasını Felix'in yüzüne döndürdü. Felix'in yüzünde ciddi bir ifade vardı. Bu ifade onu rahatlatıyordu. "Beni güvende hissettiriyorsun"

Felix Seungmin'den böyle kelimeler duymaya alışık değildi. "Benim sığınağımsın. Ne zaman kendimi kötü hissetsem ya da yalnız hissetsem gülüşün gözümün önüne geliyor. Seni seviyorum."

Felix şaşırmayı bırakıp gülümsedi. Şarkı bitmişti. Seungmin geriye çekilip ayağa kalktı ve Felix'in elini tutarak onu da ayağa kaldırdı. "Hadi gidelim"

Felix çocuğun elini bırakıp koluna girdi "Nereye?".

Seungmin ona bakıp dil çıkarmış "Sürpriz" demişti. Felix bu hareketine güldü.

  Seungmin ile 7 yaşında tanışmışlardı, liseye kadar arkadaşken sonunda duygularını fark etmişler ve sevgili olmuşlardı. Hayatları normaldi. Bir hikaye yazılacak kadar kaoslu değildi. Her şey sorunsuz geçmişti.

Ama onların ilişkilerini diğerlerinden ayıran bir şey vardı. Yanındaki çocuğun koluna girmiş onun tarafından bir yerlere çekiştirilirken bunu düşünüyordu.

Aralarından biri ne zaman üzülse diğeri bunu hissetmiş gibi onu arardı ya da biri ne zaman mutlu olsa hemen diğerine anlatırdı.

Birbirlerinin safe placeydiler. İkisinin de en sevdiği aktivite gece birbirlerine sarılarak uyumaktı. İkisinin de en sevdiği meyve beraber yedikleri çilekti. İkisinin de en sevdiği insan birbirleriydi.

İkisi, birbirleri için yaratılmıştı. Çok sevgi sözcüğü kullanmasalar da hep sarılırlardı. Beraber aynı kulaklığı paylaşarak müzik dinlerlerdi.

Onları diğer çiftlerden ayıran en önemli özellikte buydu. Onlar birbirlerinin hayatı olmuştu. Felix düşüncelere dalmışken geldikleri yeri fark edememişti.

Seungmin durduğunda kendine geldi "Geldik hayatım". Felix burasının neresi olduğunu çok iyi hatırlıyordu.

"Cidden beni ilk öpüştüğümüz yere mi getirdin?" Seungmin gülümseyip kafasını salladı ve eliyle bir ağacı işaret etti.

"Bak tam orada öpüşmüştük. Nasıl olduğunu hatırlıyor musun?" Felix aklına gelen anıyla kahkaha attı.

"Evet, sevgili olduğumuzdan 1 hafta sonraydı. O kadar uzun süre arkadaştık ki sevgililiğe alışamamıştık. Sonra sen beni buraya getirdin. Çok garip davranıyordun." Seungmin Felix'in elini tutup yavaşça banka oturdu. Konuşmayı devralmıştı.

"Seni tam bu bankta bekliyordum. Buraya gelirken seni öpeceğimden emindim ama çekiniyordum da. Sonra sen geldin. Yüzünü atkı ve bereyle tamamen kapatmıştın hiçbir yerin gözükmüyordu." İkisi beraber sesli güldüler. Felix gülüşünün arasında konuştu.

"Çünkü beni öpmenden korkmuştum, daha kendimi hazır hissetmiyordum. Atkımı çekiştirip çıkarsana diyip durdun ben de çıkarmamak için direndim." Seungmin kafasını salladı.

"Arkadaşlarımın hepsi sevgili oldukları gibi öpüşmüşlerdi ama biz öpüşmemiştik. O yüzden denemek istedim. Seni öpmeyi yani." Felix kafasını sallayıp Seungmin'in dudaklarına öpücük bıraktı "Bak şu an istediğin kadar öpebilirsin."

Seungmin bu hareketine gülümsemişti "Devamını da hatırlıyor musun? Sen çıkarmayınca ben kızıp ayağa kalkmıştım. Tam o ağacın yanına geldiğimde bileğimden tutup beni durdurdun ve arkamdan sarıldın."

Felix anı hatırladığı için hafifçe gülümsedi "Nasıl unuturum ki? O an kendimi o kadar rahat hissettim ki seni sevdiğimi tekrardan anladım."

Seungmin Felix'in yanağını sıkıp onun kızmasını önemsemeden anlatmaya devam etti. "Ben şaşırıp arkamı dönmüştüm ve sen ne bere takıyordun ne de atkı. Gözlerinin içi parlayarak bana bakıyordun mutlu olduğun o kadar belliydi ki. Sonra gözlerim dudaklarına gitti. Tadını merak ettim."

Felix Seungmin'in elini daha sıkı tutup başını omzuna yasladı. "Sonra dudaklarım senin dudaklarına dokundu Felix. Ben hayatımda hiçbir zaman böyle hissetmemiştim. O an ne yaşadıysam unuttum, sadece sen ve ben. Başka kimse yok dünyada. Orada yavaşça öpüştük, bana dakikalar gibi geldi ama daha az olmuştu. Ayrıldığımızda gülümsüyordun. Ben de gülümsüyordum. Şimdi o günün üstünden yıllar geçti."

Felix gözlerini kapattığı için Seungmin'in kokusu eşliğinde uyuklamaya başlamıştı.

"Bu yıllarda değişen çok bir şey olmadı. Seni her zaman çok sevdim. Biz ikimiz her zaman birbirimize yaslandık ve birbirimize destek olduk" konuşmasını yarıda bıraktı. Gülüp "Sen uyuyor musun?" Diye sormuştu.

Felix'ten bir ses çıkmayınca daha rahat bir konuma geçip dizlerine Felix'in kafasını koydu. Pembe saçlarıyla oynuyordu.

Felix çok güzeldi. Onu seviyordu ve bunu ona hissettirmek için elinden geleni yapıyordu.

Bugün yaşadığı kötü olayı çoktan unutmuştu. Felix'in yanına gelmeden önce ağlayan Seungmin Felix'in yanına geldiğinde gülümsemeye başlamıştı.

Kendini rahatlamış hissediyordu. Felix yanında olduğu sürece her şeyin üstesinden gelebilirdi.

Felix de Seungmin için aynısı düşünüyordu. Onlar cidden birbirleri için yaratılmışlardı.

🍓🧷

Seunglix benim safe placem, kesinlikle beni bir şekilde rahatlatıyorlar. Bu fici yazma nedenim sadece masum bir sevgi göstermekti pek bir olayı yok.

İleride bir gün Seunglix'e uzun fic yazacağım. Oneshot yazmak beni kendime getiriyor ve diğer ficlerime bölüm yazabiliyorum. Bunu o günlerden birinde yazmıştım. Şimdi tekrar okuyayım deyince yayınlama kararı aldım. Tatlılar çünkü.

Seviliyorsunuz 💕

Safe placeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin