namjoon: üç günlük gezi boyunca Jisoo hep benimle oturmuş, benimle konuşmaya çalışmıştı. ve ben umursamazca davranmıştım.
bana kırılıyordu ama elimden hiçbir şey gelmiyordu. icimde oluşan anlamsız hissi bastırmak için onu kendimden uzak tutacaktım. zira Jisoo yanıma oturunca bile tüm çiziklerimin aynı anda iyileştiğini hissediyordum.
geri dönüş otobüsünde Jisoo yine yanıma oturmuştu. bir saat kadar yol gittikten sonra Jisoo biraz kırgın bir sesle bana bakmadan konuştu. 'Namjoon neden bana soğuk davranıyorsun? eğer kafeteryadaki olay yüzündense özür dilerim. o gün biraz fazla sinirliydim.'
sesimi düz tutmaya çalışarak cevap verdim. 'sadece hayatımda yeni bir insan istemiyorum Jisoo. sana özel değil.'
'ama arkadaşım olmanı istiyorum. Namjoon yaşadıklarını biliyorum. babam kaldığın yetimhanenin sahibi. ve merak etme olayları duyunca müdürünüzü değiştirdi. Namjoon kendine zarar vermeni istemiyorum.
seni böyle görünce canım yanıyor. biliyorum eğer sana yaklaşırsam bana zarar gelebileceğini düşünüyorsun ama biz bunu birlikte yenebiliriz. hem babam da seninle arkadaş olmamı istedi. ama zaten olayları öğrenince senin yanında olmaya çoktan karar vermiştim bile. Namjoon izin ver yaralarını sarayım, lütfen.'sesim titreyecekti ama umursamadan konuştum. 'Jisoo bunları otobüsten inince konuşabilir miyiz?'
kafasını sallayarak onaylamıştı. kafasını omzuma koydu ve yolculuk boyunca öylece durdu. kalbimin atış sesini duyuyordu ve bu utanç vericiydi.
o zaman anlamıştım içimde beliren hislerin zehirli bir çiçek gibi kalbime yayıldığını ve bu çiçeğin adının aşk olduğunu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
snowdrop, namsoo
Fanfictionnamjoon: sonra o girdi hayatıma, amansız kışıma inat bir kardelen gibi doğdu kalbimdeki soğuk karların içine... - Namsoo minific by Meloryy