Ağır-ağır uyanıyordum.Esnedim ve etrafıma döndüm."Tanrım...Ender!"
Onu ittim. " Benim yatağımda ne işin var? "
"Ahh,yatakta bu kadar yüksekten konuşulur mu ki? " Gözlerini bile açmadı.
"Kanapen çok küçük." Kafasını benim battaniyeyle örttü.Hayretle yanında uzandım.Daha sonra ilave etti. "Merak etme,duş aldım.Sen uyudukdan sonra.Şimdi izin ver uyuyayım".
Ender uykuya gitti.Telefonumu aldım .Saat 1.20pm.Hala kalkmak istemiyordum.Tembelce yatağa geri uzandım.Horlama sesi duydum.Gülerek "bir de bana sesli diyor" Battaniyeyi yüzünden aldım.İlk defa yüzünü bu kadar aydın gördüm.Gözlerinin etrafında çizgiler ,uzun kirpikleri,yanak kemikleri,ve dudakları.Gülümsedim."Ender uyurken hayranedici ." Ayağa kalkmadan önce biraz da uzandım.
Kahvaltı için kahve ve kruvasan almıştım."Kahve güzel kokuyor" ." Sen de ister misin? "
"Elbette,önce izin verirsen dişlerimi fırçalamam gerek" Ona havlu bile vermemiştim."Bekle sana diş fırçası ve havlu vereyim"
"Teşekkürler" Onları aldı ve banyoya gitti.
"Bu gerçekten iyi " Ender kruvasanı işaret ederek.
"Aşağıdakı donut evinden aldım "
"Arkadaşların mı? " fotoğrafı işaret ederek sordu.
"Evet ,eski lise arkadaşlarım"
"Sen nerdesin? " Fotoğrafta olmadığımı işaret etti.
"Fotoğrafı çeken kişi benim." Ona bakmadım.
"Gerçekten mi? hmm " Bu benim geçmişimdi,anlatmak istemiyordum.
"Bekle,gerçekten bir şey mi oldu?"
"Hayır,bu senin işin değil."
Yeniden sessizlik çöktü.Ben bara gittim.Ender eve geçip döneceğini söyledi.Biz nadiren konuştuk,o yeniden hep olduğu gibo kızlarla takılmaya devam etti.
