An And End

195 31 22
                                    

Jongin lanetliydi, 1823 yılında yaptığı hatadan sonra lanetlenmiş bir cindi.

İnsan bedeni günden güne çirkinleşmiş ve en sonunda diğer tüm cinler gibi görevlendirilmişti.

6 yaşından beri izlediği oğlan onun 9. insanıydı. İzlediği en güzel insan hiç şüphesiz bu oğlandı. Büyüdükçe güzelleşiyor, Jongin'i kendine bağlıyordu.

O gece 23 yaşına girmişti ve güzelliği biraz daha çoğalmıştı. Siyah perçemleri alnını kapatıyor, gözlerine kadar iniyordu. Kırmızı dudakları her zamanki gibi yara dolu olsa da pürüzsüz ve yumuşak görünüyordu.

O kadar güzeldi ki, saat 4'te iri gözlerini araladığında Jongin telaştan görünürlüğünden çıkmayı başaramamıştı.

İnsanı uyanmadan hemen önce onu hissetmesi ve kendini gizlemesi gerekiyordu Jongin'in. O geceye kadar bir kez bile hata yapmamıştı. Fakat insanı Kyungsoo'nun güzelliği aklını karıştırmış olmalıydı ki 198 yıl sonra ilk hatasını yapmıştı.

Kyungsoo gözlerini kırpıştırarak tepesinde dikilen bedene bakıyor, gördüğü şeyin rüya olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Jongin şanslıysa Kyungsoo kabus gördüğünü düşünerek uykusuna devam ederdi.

"Sen.. Nesin?" Fakat öyle olmamıştı. Kyungsoo onunla konuşmuştu.

Cevap vermedi veya duruşunu değiştirmedi Jongin.

Kyungsoo güzelliğinin yanında meraklı ve korkusuzdu da. Yatağında doğrulup bedenini Jongin'e çevirdi.

"Nesin?"

Jongin yine cevap vermedi. Bakışları Kyungsoo'nun zeytin gözlerine sabitliydi.

"Cevap vermezsen bağıracağım."

"Beni göremezler."

198 yıldır konuşmamıştı, gerek duymamıştı. Sesi çatallı ve boğuktu bu nedenle.

"Sen sadece benim görebileceğim bir şey misin?"

Cin başını salladığında uzun ve bakımsız saçları da beraberinde hareket etmişti.

"Peri gibi bir şey misin?"

"Cin."

Kısaca cevapladığında Kyungsoo huysuz bir oğlan çocuğu gibi kaşlarını çattı. "Gerçek değil onlar. Şizofren mi oldum yoksa?.."

"Periler gerçek değil, cinler gerçek. Şizofren olsaydın seni intihara sürükleyecek cümleler kurardım."

Kyungsoo gülümsedi ve ona korkusuzca yaklaştı.

"Kabus mu görüyorum o zaman?"

Jongin başını salladı. Bir ihtimal kabus gördüğünü düşünüp uyuyabilirdi. Her ikisi için de en iyisi bu olurdu zaten.

"Yalan söylüyorsun. Gerçeksin. Bir kabusun içinde olsaydım duvardaki posterin yazılarını okuyamaz, parmaklarımı doğru sayamazdım."

Güzel olduğu kadar akıllı, diye düşündü Jongin. Her kelimesi parlak, iri gözleri kadar hayranlık uyandırıcıydı.

Kyungsoo ona biraz daha yaklaştı, karanlıkta o çirkin yüzü seçmesi kolay olmazdı. Zaten Kyungsoo gözleri bozuk bir oğlandı. Jongin sırf bu yüzden kendini şanslı hissetti. Çirkin yüzünü görmesini istemezdi hiçbir halükarda.

"Neden geldin?"

Jongin cevap vermedi.

"Ne zaman geldin?"

Yine sessiz kaldı.

"Diğerleri seni göremeyecekse.. Bana özel bir cin misin?"

Hala bir cevap yoktu.

Cursed Genie / KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin