Yanlızlığımın Şehri & 1. Bölüm

134 10 4
                                    


Güneş doğmak üzereydi. Seydişehir’e daha yeni gelmiştim. Küçük bir otel çıkmıştı karşıma hemen oraya yerleşmiştim. Çok yorgundum. Saatlerdir yoldaydım. Yatağa yatmış düşünüyordum. İnşallah elime kayda değer bişeylerin geçmesini umuyordum. O resmi bulduğumda resimdekilerin annemle babam olduklarını anlamıştım. Resmi babamın kilitli odasına girdiğimde yeşil bi kutunun içinde bulmuştum. Resimdeki kadına yani tahminen anneme  o kadar benziyordumki. Tek fark annemin teni süt beyazken, benim açık kumral, sarı bir tenimin olmasıydı. Resmin arkasında " eylül - karaman" ve büyük harflerle "G ile S" yazıyordu, yani Günce ile Semih. Annemin çok güzel bir kadın olduğunu daha o fotoğrafla yeni görmüştüm. sarı uzun saçları, mavi gözleri, minicik burnu, incecik dudakları vardı. Babamsa annemin tersine esmerdi. Gür kıvırcıkı kısa saçları,hafif kirli sakalı, kahve gözleri ve siyah küpesiyle çok yakışıklıydı. Gerçekten çok yakışıyorlardı. O gün karar vermiştim. Seydişehir neresiyse oraya gidecektim ve bana anlatılmayan ne varsa öğrenecektim. Annemle babamın aşklarını öğrenecektim. ölümlerini bile öğrenecektim. Bu yaşıma kadar kimse bana bişey anlatmamıştı. Sadece babannem sayesinde isimlerini biliyordum ve birde öldüklerini.

 

                                                 ********************************************************

Sabah uyandığımda aylardır ilk defa bu kadar huzurlu bir uyku uyuduğumu farketmiştim. Kalkıp camı açtığımda serin hava yüzümü yalayıp içeri girmişti.

Üzerimi giyinip kahvaltı için otelden ayrıldım. Bir taksiye binip, taksiciye beni kahvaltı yapabileceğim bir yere götürmesini istedim. Taksici çok tonton bir amcaydı. Beni Seyit Harun Veli’nin camisine yakın çınar altı adında şirin bir kahve haneye getirmişti. Büyük çınarın gövdesine yakın bir iskemleye oturdum. Yanıma yaşlı bir amca oturdu. "selamın aleyküm kızım" , "buralı olmadığın belli, seni şehrimize hangi rüzgar attı." dedi. bende, "aleyküm selam amca, evet buraların yabancısıyım. Buraya bir arkadaşımı aramaya geldim." Amca da, "hele kahvaltını yap sohbetimize devam ederiz kızım." dedi. Bende kahvaltımı yapmaya başladım. Kahvaltımı bitirdiğimde Veli amca bana arkaşımın kim olduğunu sordu bende “ Günce Atay, belki tanıyorsunuzdur Günce teyze buralıymış, arkadaşımın annesi o”  dedim . Veli amca bana annemin öğretmeni olduğunu söyleyince çok şaşırmıştım. Bana annemi anlattı. Ailemi anlattı. "peki." dedim veli amcaya "günce teyzenin kardeşi varmı?". "var" dedi veli amca. "Var, adı Deniz. Antalya da yaşadığını duymuştum en son." Veli amcaya Denize nasıl ulaşacağımı sorunca bana Denizin dayısının adresini verdi. Çınaraltından kalkıp dayının dükkanına doğru yürümeye başladım. Sora sora dükkanı bulmuştum. İçeri girdiğimde Fatih bey burdamı dedim. Yaşlı bi amca "Fatih benim kızım." dedi. Gözleri annemin gözleriyle aynıydı. Açık mavi. "Fatih amca ben Deniz Atay'ı arıyorum." dedim. Fatih dayı bana denizi nerden tanıdığımı falan sordu. Bende annemin arkadşıydı annem vefat edince Deniz teyzenin annemde kitapları vardı annemde bana bu kitapları Deniz teyzene bi şekilde ulaştır demişti dedim. Fatih dayı Denizin Antalya da yaşadığını söyledi ve bana ev adresini verdi. Fatih amcaya teşekkür edip otele döndüm. Bugünde burada kalıp yarın sabah Antalya ya yola çıkacaktım.

                                              *** *** *** *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yanlızlığımın ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin