...Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmıştır...
Merhaba. Ben Rüya Bedir. 25 yaşındayım. Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi mezunuyum. Şuanda işinde çok başarılı bir avukatım.
-Nerden başlasam bilemiyorum doktor bey.
"En başından başlayın Rüya hanım,çocukluğunuzdan."
-İlk olarak size biraz ailemden bahsetmek istiyorum. Tabi sizde müsade ederseniz..
" Lütfenn buyrun, dinliyorum."
- Öncelikle babamdan bahsedeyim biraz. Dıştan yumuşak kalpli, zararsız, sakin, sessiz bir adam gibi durur. Pek çevresi yoktur, kimseyle kolay kolay arkadaşlık kurmaz. Gece hayatı yoktur. Ben bu yaşıma geldim babamın bir kez arkadaşlarıyla gece dışarıya çıktığını görmedim. Tüm aile,akrabalar,dostlar onu muhteşem biri olarak tanır. Ama ben pek öyle diyemeyeceğim. Neden diye sorarsanız şöyle doktor bey, ben bu yaşıma kadar baba sevgisi nedir hiç bilmedim. Babamın bana sarıldığı zamanlar çok azdır. Hiç gelip bana kızım nasılsın,bi derdin var mı diye sormadı. Hıhhh azda dayağını yemedim ben babamın. Bununla ilgili anlatacağım çok günler oldu daha sonra onlarıda anlatırım size.
Anneme gelelim. Ahh ahh nasıl anlatsam... Annem ailesine, arkadaşlarına kısacası çevresindeki herkese çokk yumuşak,fedakar, sevecen bir kadındı. Annemi herşeyden çok severdim. Ama o..oo beni okadar sevmedi. Nasıl desem..sevmedi işte. Hep dışladı, hep tersledi, bir kez olsun bana içten kızım diyip sarılmadı. Bense her zaman 'olsun oo benim annem, canımın içi' diyordum. Bana öyle şeyler yaşattı ki annem, hayatımda en büyük yaraları oo açtı. Asla onu sevmekten vazgeçmedim. Hep bir umudum vardı. Bir gün sevecek, gelip sımsıkı sarılcak dedim. Olmadı..
Neyse ablamdan bahsedeyim birazda. Ablamla, arkadaş gibi büyüdük. Kendisi biraz bencil, sinirli bir insandı. Annemlerin ilk gözağrısıydı. Bilmiyorum belki bundan dolayı onu ayrı sevdiler. Hep kayırdılar, önem gösterdiler. Özellikle de annem.. Ablam çok hata yaptı. Aklınıza gelebilecek her türlü hatayı yaptı. Annemi çok ağlattı, babamı kırdı. Fakat bunlara rağmen annem onu sevmekten hiç vazgeçmedi. Herkese karşı övülen ablam, kötülenen ben oldum. Aklıma geldikçe sanki yeniden yaşıyormuşun gibi o günleri, zoruma gidiyor."Anlıyorum sizi Rüya hanım. Birde kardeşiniz vardı değil mi? Hadi birazda kardeşinizden bahsedin."
-Tabi bahsedeyim. Ablasının bitanesi oo ya. Oo evdeki tek sırdaşım, tek mutluluk kaynağımdı diyebilirim. Bir oo beni seviyordu zaten. Her ona baktığımda sevgiyle mutlu büyümesini diledim Allahtan. Benim yaşadıklarımı yaşamasını hiç istemedim. Çok şükür ki oo sevgiyle, çocukluğunu güzel bi şekilde yaşayarak büyüdü. Bu dünya için fazla saf bir kız. Ama ben onun üzülmesine asla izin vermedim, vermem de. Babamın biricik kızı, annemin küçük kızı.
Bu şekilde doktor bey. Ailem böyle insanlar işte."Sanırım pek iyi bir ailede büyümediniz. Gözlerinize bakınca ne kadar yorgun olduğunuzu anlayabiliyorum. Hem bedenen hem ruhen. İyi bir çocukluğunuz olmamış. Hep başkalarından bahsettik birazda kendinizden bahsedin isterseniz. Sonra da bu seansımızı bitirelim. İlk gün sizi çok yormak istemiyorum."
- Siz daha iyi bilirsiniz. Kendimden bahsedecek olursam öncelikle şunu söyleyeceğim. Herşeyi kafaya takan bir insanım. En ufak bir şeyi aylarca düşünebilirim. Beni mahfeden huyum bu zaten. İnsanlara olduğundan fazla değer veririm, sevdiğim insanlar için kendimden bile vazgeçebilirdim. Birini sevdim mi yıllarca unutamazdım. Çok ihanete uğradım, çok iftiraya uğradım, kaç kez sırtımdan bıçaklandım sayamadın bi süreden sonra. Ben hiç çocuk olamadım. En güzel günlerimi elimden aldılar. 7 yaşımdan sonra oyun oynamayı, çizgi film izlemeyi bıraktım. Öyle şeyler yaşadım ki okadar ağladım ki doktor bey, hani anlatsam roman olur derler ya oo şekil. En yakınıma anlattım yaşadıklarımı nasıl dayandın deyip yerime ağladı. Biliyor musunuz? Bende nasıl dayandım hala hayret ediyorum. Ama iyiki de sabretmişim, yoksa bu günleri göremeyecektim. Çok şükür.
" Hikayenizi çok merak ediyorum Rüya hanım. Bir an önce diğer seansımızın gelmesini bekleyeceğim. Ama şunu unutmayın. Siz herşeyden önemlisiniz, değerlisiniz."
-Sağolun doktor bey. Böyle profesyonel birine anlatmak bana çok iyi gelecek. Bundan eminim. Sanırım gitme vaktim geldi.
"Haftaya aynı gün aynı saatte sizi bekliyor olacağım. Mutlu günler dilerim Rüya hanım. Kendinize iyi bakın.
-İyi günler doktor bey. Görüşmek üzere...
***
Doktor beyin yanından ayrılmıştım. Arabama doğru yürürken havanın ne kadar güzel olduğunu fark edip yürümeye karar verdim. Sahile ulaştığımda olduğum yerde durdum. Derin bir nefes çektim içime. Yaşadıklarım kolay şeyler değildi fakat yaşamak ne olursa olsun güzeldi. Şimdiki en büyük mutluluk kaynağım eşimdi. Telefon çaldı.
" Bitanem ilk gününde yanında olamadım. Özür dilerim. Bak ne dicem nerdeysen gel sana en güzelinden bir yemek ısmarlıyayım. Ne dersin?"
- Olur canım... Seni çok özledim.
"Bende seni çok özledim hayatım. Hadi bir an önce gel, bekliyorum."...