Aşk gösterilir mi..? ~♡Tododeku♡~

/\2.Bölüm/\

(𝕋𝕠𝕕𝕠𝕣𝕠𝕜𝕚'𝕟𝕚𝕟 𝕒𝕟𝕝𝕒𝕥ı𝕞ı𝕟𝕕𝕒𝕟)

"M-midoriya?"
"Çok mu erken geldim, ü-üzgünüm!"
"Hayır, tam vaktinde."

Gülümseyerek onu içeri aldım. "Diğerleri nerde?"
"Onlar daha gelmediler, ilk sensin."
"Oh, t-tamam..."

"Midoriya..."
"Efendim Todoroki?"
"Bana evde bir şey s-"
"Aa, e-eveet, söyliycektim d-dimi?"
"Daha cümlemi bitirmemiştim bile, nasıl anladın?"
"Umm... Todoroki-kun..."
"Evet?"
"Ben..."

Kapı tekrar tıklatıldı. Gelenler Denki ve Sero ydu. Midoriya nın ne demek istediğini anlayamadım, ama sonradan hiç konusunu açmadığı için ben de onu zorlamak istemedim...

Yemek yedik, çok eğlendik. Garip olansa, Midoriya nın hep bana bakmasıydı. Ve daha da garip bir şekilde, bu beni rahatsız etmedi... O duyguyu tekrar hissettim. Neydi ki bu? Daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim...

(𝕄𝕚𝕕𝕠𝕣𝕚𝕪𝕒 𝕟ı𝕟 𝕒𝕟𝕝𝕒𝕥ı𝕞ı𝕟𝕕𝕒𝕟)

{İçses} Ahh, tam da söyliycektim! Şu Denkiyle Sero da tam zamanında geldiler! Uff, bir daha cesaretimi toplayabilir miyim acaba...

Ama, yemeklerimizi yedikten sonra, şu klişe soruyu sordum:" Doğruluk ve Cesaret oynamak isteyen var mı?"

Sero hemen atıldı:"Ben!"

Denki ve Koca- y-yani Todoroki de kabul etti. Şişeyi çevirdik. Denki soruyor, ben cevaplıyordum...

"D mi c mi Midoriya?"
"D"
"O zaman söyle, hmm... Hoşlandığın biri var mı?"

Denki kıkır kıkır gülerken ben adeta domates olmada level atlamıştım. "Y-yani... Belki..." diyebildim.

"Oo, o şanslı kız kim acaba?" dedi Sero. Diyemedim, onun erkek olduğunu söyleyemedim...

(𝕋𝕠𝕕𝕠𝕣𝕠𝕜𝕚'𝕟𝕚𝕟 𝕒𝕟𝕝𝕒𝕥ı𝕞ı𝕟𝕕𝕒𝕟)

Doğruluk cesaret oynarken, Midoriya nın soruya verdiği cevap karşısında istemsizce içimi bir kıskançlık duygusu sardı... Sanki sevdiği kızı bulup da öldüresiye dondurmak, ardından da yakmak istercesine bir duyguydu bu. Genellikle böyle şeyler hissetmem, ama onda farklıydı...

Akşam olmuştu, teker teker herkes gitti. Ama, Midoriya gitmeden önce, şöyle dedi;

"Todoroki..."
"Midoriya?"
"Ben sana oyunda hiç sormadım, değil mi..?"
"Hayır, sormadın."
"D mi c mi?"
"Bekle, ne?"
"Şişe tek bize denk gelmedi. Bende soruyorum, d mi c mi..?"
"Um, peki. D o zaman."
"Hoşlandığın biri var mı..?"

Bunu neden soruyordu? Cevap vermek istedim, ama daha önce hiç aşık olmamıştım, aşk nasıl bir şeydi? Bilmediğim bir şey tarafından sınanıyordum...

"Bilmiyorum Midoriya, daha önce hiç aşık olmadım."
"Gerçekten mi?! Hiç mi!"
"Evet, babam yüzünden..."
"O zaman, sana göstermemi ister misin?"
"Ney-"

...

Dudağıma yapıştı... Bunun hiç de 'göstermelik' bir şey olduğunu sanmıyordum. Ama, karşılık verdim... Neden vermiştim ki? O içimdeki bilinmedik duygu, daha da güçlendi... Ben, aşıktım...