"Merhaba, anne."
Xiao Zhan, buzdolabındaki malzemeleri kontrol ettikten sonra telefona cevap verdi.
"Bu sefer ne yapmalıyım?" Aslında sormasına gerek bile yoktu. Annesinin fırsatı olduğu her an ona bir şey yaptıracağını biliyordu. İlişkileri konusunda çok aceleciydi, eğer adımları yapan kişi kendisi olmasa ilişkilerinin bu kadar ilerleyemeyeceğini söylüyordu. Haklıydı ancak tüm bu çabalarının iyi bir sonuç vermediğini bilmiyordu.
Aynı şimdi olduğu gibi, annesi, gelecek haftanın şirketleri için çok yoğun bir dönem olacağından, Xiao Zhan'dan Yibo'ya yemek götürmesini talep etti, yani aslında nazikçe soruyordu.
"Benim de işlerimle meşgul olduğumu biliyorsun, değil mi?" İç çekti, biliyor olmasına rağmen yine de her zamanki gibi Yibo için yemek hazırlayacaktı.
"Ama bu sizin yakınlaşmanız için çok güzel bir fırsat. Hadi ama, geç kaldığın için sana para cezası veren bir müşterin olursa, Yibo senin için öder."
Xiao Zhan annesinin bu söylediğine gözlerini devirerek "Bu çok sorumsuzca olur anne." dedi. Xiao Zhan bunu yapmak istemediğine dair iç çekmesine ve homurdanmasına rağmen yine de kabul etti çünkü stüdyosunun önündeki siyah metalik sedanı ve annesinin emirlerini yerine getirileceğinden emin olmak için arabanın önünde bekleyen aile asistanını görebiliyordu.
Xiao Zhan'ın stüdyosu aslında iki katlı bir binaydı, işlerini kolaylaştırmak için iki katını da satın almıştı. Evlenmeden önce, Xiao Zhan trafikle uğraşmamak ve evden stüdyo gelirken ki zamandan tasarruf sağlamak için ikinci katta kalıyordu. Bundan dolayı ikinci kat, annesinden bir getir götür işi gelirse yemek yapmasını sağlayacak eşyalarla doluydu.
Annesine veda ettikten sonra konuşmasını bitirdi ve her şeyi onun adına halletmesi için Fan Xing'i bilgilendirmeye gitti. Fan Xing'e bir süreliğine dışarı çıkacağını söylerken, Gou Cheng çoktan gelmişti.
"Yine yemek dağıtımına mı çıkıyorsun patron?" Guo Cheng patronunun neredeyse her iki haftada bir yapmasını gereken bir rutini olduğunu bilerek, onunla dalga geçti.
"Evet, belki de bundan sonra kariyer değişikliğine gitmeliyim." Xiao Zhan şakacı bir şekilde cevapladı. Gülümseyerek, ofiste meşgul olan CEO'yu beslemek adına bir şeyler pişirmek adına yukarıya doğru çıkmaya başlamıştı.
"A-Cheng, Yan-Li'nin kafesinden vanilya latte alır mısın? Büyük boy olsun ve bir de soğuk bir içecek... Siz gençlerin hoşuna giden herhangi bir şey."
"En son çıkan bubble tea'yi denemek ister misin?" Guo Cheng önerisini söylerken Xiao Zhan'ın son lafına muzipçe gülüyordu.
"Hmm, hayır. Yibo tatlı içeceklerden hoşlanmıyor. Tatlı olmayan bir şey al." diye cevap verdi Xiao Zhan.
"Bazen onun gerçekten senden genç olup olmadığına dair şüphe duyuyorum. Kırk yaşında yaşlı bir adam gibi duruyor. Zevki çok yaşlı. Pasta yemekten bile hoşlanmıyor. Ona en son pasta götürdüğünde, doyduğunu söylemeden önce sadece birkaç çatal alıp bırakmıştı." Guo Cheng çabucak cevap vermişti, Yibo'ya karşı bir kin beslediğinden değildi sadece kendi patronu da bu kadar meşgulken neden bütün bunları yapması gerektiğini merak ediyordu.
"Bu benim hatam çünkü pasta sevip sevmediğini sormadım. Sorun değil Guo Cheng, şu an onunla kötü bir deneyimin varmış gibi konuşuyorsun. Yibo iyi biri. Git içecekleri al hadi. Ona hızlıca kızarmış pilav yapacağım. Çok sürmez, çabuk ol."
Yemek pişirmek için üst kata çıkmıştı. Kızarmış pilavı yaptıktan sonra, Yibo'nun öğlen yemeğine daha fazla seçenek katmak için bir de sandviç yapmaya karar vermişti. Daha sonra hazırladığı tüm yiyecekleri, tatlı olarak yanına konulmuş soyulmuş meyvelerle birlikte kaplara ve kağıt torbaların içine koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catch Me When I Fall | Yizhan [Çeviri]
FanficXiao Zhan, Wang Yibo'nun hayatında önemli bir yere sahip olmayı umuyordu. Yibo da onunla aynı şeyi yapmaya çalışsa harika olurdu. Ya da; Xiao Zhan ve Yibo'nun istemedikleri bir evliliğe sürüklenişlerinin ve Yibo doğru düzgün herhangi bir karşılık ve...