Evet yine üvey annem tarafından ölesiye dayak yedim.Hemde sadece üstümü değiştirdim diye iki dakika geç kaldım diye.
O beni herzaman döver.
Tabi babam o sıra iş seyatindeydi. (nasıl yazılır biliyorum)
Hemen orayı temizledim ve odama çıktım. İlk önce o kadından sakladığım ilk yardım çantasını aldım ve pansuman yapmaya başladım.
Ayıptır söylemesi çok iyi pansuman yaparım.7 yaşından beri üvey annemden şiddet gördüğüm için artık alıştım.Şimdi diyeceksiniz ki neden polise gitmedin ben yedi yaşından beri dışarı çıkmadım.
Daha doğrusu çıkamadım. Bilin bakalım Kimin yüzünden? doğru tahmin o kadın yüzünden.
Hemen üstümü giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Normalde böyle giymezdim. Çünkü bana saçma gelirdi böyle bad girl tarzı falan. Ama babam aldı o her zaman benim için alışveriş yapar. Neden olduğu söylemeye gerek yok değil dimi?
Hızla aşağı indim ve babama sarıldım. O da bana sıkıca sarıldı.Tâbi o sıra yaralarım o kadar acımıştı ki anlatamam.
Babamın o kadının yaptıklarından haberi yok. Bilse zaten beni mutlaka hemen kurtarırdı ama ona bunu söyleyemiyorum. neden bende bilmiyorum ama korkuyorum neyden korkuyorum bilmiyorum.Fakat çok korkuyorum.
Babamla beraber içeri geçtik. O kadın yine o çatlak sesiyle konuşmaya başladı."İlieva güzel kızım bize birer kahve yapar mısın canım benim".
Konuşması okadar iğrençti ki."tâbi bayan kim"dedim ve ayağa kalktım"aaa bebeğim biz seninle 10 yıldır beraberiz değil mi ama kaç kere dedim bana anne de diye öyle değil mi hayatım".O kadın ben 7 yaşındayken babamla evlendi ve o günden sonra bana şiddet uygulamaya başladı."Ben size kahve yapayım en iyisi hem karı koca biraz Özlem giderin değil mi (ne çok değil mi dedim yani yazdım)"gülümsedim ve mutfağa gittim. Babam benim öz babam değil.Ben beş buçuk yaşına kadar yetimhanede büyüdüm sonra babam geldi.O günden beri beraberiz ben altı yaşındayken o kadınla tanıştılar ben yedi yaşındayken de evlendiler.
Kahveleri yapıp içeri görürdüm ve kahveleri onlara verdim."Дъщеря ми, утре ще отида в Корея за командировка. Искаш ли да дойдеш и ти ?"(Kızım, yarın bir iş gezisi için Kore'ye gidiyorum. Sen de gelmek ister misin?)biz babamla o kadın anlamasın diye Bulgarca konuşurduk.
"Не знам татко, че трябва да мислиш."(Bilmiyorum baba, düşünmek zorundayım.) Dedim ve o kadına baktım. Ne konuştumuzu anlamaya çalışıyordu.
Ben artık bu kadınla yaşamak istemiyorum. "ате, може ли да дойда с теб и в Корея?"(Baba, seninle Kore'ye gelebilir miyim?)
