Kizlar son sınavın verdiği rahatlamayla eve vardıkları gibi Arya'nin son bir hafta içinde kullanmayacağını düşündükleri eşyaları toparlamaya başladılar.Ceyda bir taraftan mutfak eşyalarını koliliyor, Ayşe ise salonda mobilyalar dışında ne varsa paketliyor bir taraftan da kolilere yerleştiriyordu. Arya odasında bir hafta için de giyineceği kıyafetleri ayırıyor bir taraftan da giymeyeceği ne varsa özenle valizlere yerleştiriyordu. Kitaplarına sıra geldiğinde ise ileride meslek hayatında ona yardımcı olabileceğini düşündüğü kitapları ayırıp kolilere yerleştirdi. Diğer kalanları ise okulun kütüphanesine götürmek için ayırdı.
Arya içeriye geçerek bence bugünlük bu kadar yorulduğumuz yeter, mısır patlatıp film izlemeye ne dersiniz biraz yorgunluğumuzu atarız hem dedi? Kızlarda bu fikre onay verdiler ve hep birlikte izleyebilecekleri bir film seçtiler. Neredeyse yorgunluktan filmi izlerken uyuya kalacaklardı , Arya ayağa kalkıp salonda uyumaları için nevresimleri getirip arkadaşlarının da yardımıyla serdiler ve kizlar hemencecik uyumak için yattılar.
Arya odasına geçip bir kaç tane mum yaktı ve en sevdiği şarkıyı Şebnem Ferahtan Sil Baştani açtı, terapi gibi huzur bulduğu nadir anlardan birisiydi.Cok yorgun olduğunda zihnini ancak bu şekilde dinlendiriyordu. Son bir kaç günde yapacaklarını planladi. Elbisesini henüz almamıştı , mezuniyette giyeceği kırık beyaz,diz üstünde biten, yakası U yaka olan bir elbisesi vardı ,onu giymeyi planlıyordu. Balo için de hiçbir hazırlığı yoktu, sadece derslerine ve sınavlarına odaklanmaktan elbise almaya vakit ayıramamıştı. Yarin onları halletmesi gerekiyordu. Neyseki bu işlerden en iyi anlayan arkadaşı Ceyda ile halledebileceğini biliyordu. Annesi babası ve evlerinin biricik tekne kazintisi olan Faruk mezuniyetine geleceklerdi. Epeydir ailesini görmediği için onlari çok özlemişti, en son sömestrda Antalya'ya gitmişti. Aradan beş ay geçmişti ve bu hasretlik yarından sonra bitecekti. Cuma 14.00 da mezuniyet vardı. Artık yorgunluktan Arya göz kapaklarıni açık tutmakta zorlanmaya başlamıştı ve mumları üfleyip biran önce yatağa girmek istedi.....
Arya sabah mutfaktan mis gibi kokan ekmek kizartmasinin kokusuna uyandı, doğruldu ve hemen üzerine sabahliğini alıp banyoya yöneldi. Banyoda işlerini halletikten sonra miskin miskin mutfağa yöneldi ,sabahın mahmurluğunda bir insanın güzel olması olası bile değilken , Arya güneş gibi parlıyordu sarı dümdüz saçları güneş ışığında daha da parlak bir renk alıyordu, kocaman ve zümrüt yesili gözleri ile uzun kıvrık kirpikleri ,hiç almamasına rağmen yay gibi güzel doğal kaşları ve kalın dolgun pembe dudaklarıyla hem cinslerini bile kıskandıran bir güzelliğe sahipti Arya .Kizlar günaydın misafir sizsiniz ama ev sahibi en son kalktı diyip kikirdastilar. Ayşe çok marifetli bir kızdı ve resmen sabah bir anne kahvaltısını aratmayan cinsten bir kahvaltı hazırlamıştı. Ayşeciğim ellerine sağlık herşey harika görünüyor derken kapı çaldı. Arya kapıyı açmaya gittiğinde ellerinde sıcacık simit, ekmek ve papatyalarla gelen Poyraz'i içeriye buyur etmişti.
Kizlar oooo çektikten sonra Arya gereksiz bir utanma hissine kapılmıştı. Kızlara , ne var der gibi ters bir bakış attıktan sonra masaya tekrar oturdular.Kurt gibi acikmislardi herşeyi neredeyse silip süpürdüler,birlikte masayı toplayıp salona geçtiler. Arya kahvelerle birlikte içeriye girdi ,kahvelerini ictiler , mezuniyetten konuştular. Ceyda heyecanla bir çığlık atarak aaa neredeyse unutuyordum daha sana elbise bakicaz üç gün kaldı yarından sonra annenler geliyor ve bugün elbise işini halletmemiz gerekiyor ,yarında okula uğrayıp kitaplarımızı kütüphaneye felan götürürüz , seneye bir ihtiyaci olan alır. Arya bende oyle dusunuyordum dedikten sonra biz hazırlanalim hemen. Poryaz istemeyerekte olsa evden ayrılmak zorunda kaldi. Ceyda, kızları İzmir Konakta , tasarım elbiselerin olduğu bir butiğe götürdü.Arya tüm elbiselere şöyle bir göz gezdirdikten sonra , bir kaç elbise denedi, her seferinde kizlar ağzı açık Arya'ya hayranlıkla bakakaliyorlardi. Fakat Arya'nin içine hiç biri sinmedi. Derken kabinlere doğru yürürken sol askilikta gözüne çarpan siyah boyundan askılı straplez ,uzun bir elbise gözüne çarptı, hemen aldı ve deneme kabinine girdi. Aynada kendi yansımasına baktığında içine tam olarak bu elbise sindiğini anladı,uzun ve dar olan bir elbise idi. Biraz fazlamı iddialı acaba derken kabinden çıktı ve kizlar ıslık çaldılar Arya kesinlikle bunu almalisin. Arkadaşlarının da onayını alınca, içine sinerek bu elbiseyi almak için kabine gidip soyunmaya başladı. Hızlıca üzerini değiştirip kasaya gittiler ve ona uygun bir ayakkabı almak icin yandaki bir mağazaya girdiler.
Arya, kızlara sade ince topuklu siyah bir stiletto ayakkabı istiyorum diye söyledi. Reyon görevlisi onları stilettolarin olduğu reyona yönlendirdi. İnce topuklu mat bir stiletto denedi ve bunda karar kıldılar. Ödemeyi yaptıktan sonra yorgun bir şekilde kendilerini dışarıya attılar.
Bahar ayı İzmir'de sanki temmuz ayı gibi sıcaktı, serinlemek için limonata içmek için bir cafeye girdiler. Ceyda kesinlikle baloda senin yanında çok sönük kalacağız dieyerek kikirdastilar. Arya arkadaşlarını çok seviyordu ,onlarla her zaman güzel bir dostluk kurmuştu en güzel en özel anlarında hep birarada olmuşlardı. Kendini çok şanslı hissetmisti. Aslında içten içe üç kizda birbirlerine sahip olduğu için çok sanslı hissediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Asla
ChickLitMimar genç başarılı ve karizmatik bir adam ,ismi gibi biraz sert Demir Arslanlı ve Dokuz Eylül Üniversitesinde mimarlık bölümünü birincilikle yeni bitirmiş dünyalar güzeli genç bir mimar Arya Aydin🌼 Hayatın onlar için ördüğü aği hep birlikte bi...