-Demiştim işte. dedi ve sandalyeye oturup yüzünü sıvazladı
Yanına gidip kolunu tuttum
-Jackson bunu aşabiliriz. Ben, ben sana yardım edebilirim. dedim
-Senin bana olan yardımını yanlış anlarlar, onlarla aran bozulsun istemem. dedi
-B-ben onlara uygun bir dille açıklarım. Okulda ve ihtiyacın olduğu her zaman gözüm üstünde olacak. Şimdi birlikte sınıfa gideceğiz, hoca zaten yeni oturma düzeni yapacakmış. Benim yanımda oturursan her şey daha da kolay olur. Anladın mı? dedim
Kafasını salladı. Ben kolumu çekince ayağa kalktı.
-Hiçbir şey belli etme. dedim ve gözündeki yaşları sildim
Gülümseyince boş sınıftan koridora çıktık. Büyük ihtimalle ders başlamıştı çünkü kimse yoktu.
Hızlıca sınıfa ilerleyip kapıyı çaldım
-Maria ve Jackson, nerede olduğunuzu açıklamak ister misiniz? dedi matematik hocası
-Bunu istemezsiniz. dedim
Kaşlarını çatıp bize baktıktan sonra kafasını salladı
-Siz de arkadaşlarınızın yanına geçin. dedi
Kafamızı sallayıp onların yanına geçtik. Hepsi kaşları çatık bir şekilde bize bakıyordu
Remus yanıma gelip kulağıma fısıldadı
-Akam bunu konuşacağız. dedi
Gergince kafamı salladım ve önüme döndüm. Stiles kaşlarını çatmış düşünceli bir şekilde bana bakıyordu
Kafamı öne eydim
-Stiles sen Maria ile en önde otur, sizin arkanızda Remus ve Jackson. dedi ve herkesi yerleştirmeye devam etti
Derin bir nefes alıp en öne oturdum. Yanımda Stiles, arkamda Remus ve onun yanında Jackson vardı.
Ders başlayınca not almaya başladım, matematiği sevmediğimi bildikleri için Stiles ve Remus şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Hatta hoca bile çünkü genelde dersini dinlemezdim. Şu an kafamdakilerin biraz boşalması için kesinlikle bir şeyler yapmam lazımdı.
Ders bitince kafamı hızla sıraya gömdüm. Kimseyle konuşmak istemiyordum çünkü isteyeceğim en son şey onlara yalan söylemekti. Fakat illa ki kalkmam gerekiyordu çünkü bu uzun teneffüstü
-Maria kantine gelmek ister misin? dedi Stiles sakince
-Sen git Stiles hatta Jackson'ı ve Remus'u da al. Biz biraz abi kardeş konuşalım. dedi Sirius
Abi kardeş dediğinde belli belirsiz bir şekilde gülümsedim
Stiles biraz sessiz kalıp ayağa kalktı ve Jackson'ı alıp sınıftan dışarı çıktı. Remus ise onlardan hemen sonra sinirle dışarı çıktı. Çok sessiz olunca kafamı kaldırdım ve sınıfa baktım. Sadece Sirius kalınca yerime iyice gömüldüm.
Sirius yavaşça gelip Stiles'ın yerine geçti ve çenemden tutup kendisine bakmamı sağladı
-Maria, iyi misin kanka. dedi
-Değilim. dedim gözlerim dolmaya başlarken
-Lütfen anlat, belki çözüm yolu buluruz. dedi
-Anlatamam Sirius. dedim sessizce
-Tamam ağlama en azından. dedi ve kollarını bana doğru uzattı sarıldı ve kendine çekti.
Kollarımı hızlıca beline doladım ve sessizce ağlamaya başladım. O ise başıma ufak öpücükler bırakıyordu.
-Bebeğim gel sınıftan çıkalım, biraz dolaşalım. dedi
Birkaç saniye düşünüp kafamı sallayıp ayağa kalktım.
Sirius bana bakıp gülümsedi. Birlikte kantine indik. Ben tam Sirius'a döndüğümde şaşkınlıkla bir noktaya bakıyordu. Ben de baktım bizimkiler şişe çevirmece oynuyordu.
Sadece yanlarında tanımadığım birileri daha vardı. Bizimkilerin hepsi oraya şaşkınlıkla bakıyordu.
Ama Remus gözükmüyordu. Sakince Sirius'a geri döndüm. Ağzı şaşkınlıktan 'O' halini almıştı. Kaşlarımı çattım ve onlara doğru ilerledim. Remus ve diğer sınıftan bir kız öpüşüyordu.
Stiles beni fark edince hemen ayağa kalkıp yanıma koştu. Remus ve kız dışında herkes bana dönünce Stiles geldi ve onları göremeyeceğim bir şekilde bana sarıldı. Gözlerimden yaşlar akarken kız Remus'tan ayrılıp herkesin baktığı noktaya yani bana baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Remus kıza sırıtırken kız şaşkınlıkla gözlerini açıp bana baktı. O sırada Remus'ta bana döndü
Aramızda kavga bile olmamışken bu yaptığı, çok ama çok ağırdı
Remus ve kız dışında, kızın arkadaşları bile yanıma gelip arkama geçtiler. Önde Stiles'ın omzunda ağlayan ben ve arkamızda rahat bir şekilde 15 kişi vardı
Remus hızla ayağa kalkıp yanımıza geldi. Ama çoktan arkamda olan herkes önüme geçmişti.
-Stiles babamın yanına gidelim. dedim
Kafasını salladı. Çantalarımızı hızlıca alıp yanıma geldi. Biz dışarı çıkarken Remus bağırıyordu
-MARIA!
-MARIA DİNLE BENİ!
-ÇIIKIN ÖNÜMDEN!
-MARIA ÖZÜR DİLERİM!
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Çok büyük piçlik yaptım ama planlarım var. Özür dilerimm
