1. Bölüm

560 16 6
                                    


Kumru,telefonunun sinir bozan sesi ile uyandı.Hava daha aydınlanmamıştı bile neyse ki müvekillerinin onu olur olmadık zamanlarda aramasına alışkındı.
Zorlanarak komidin üstündeki telefonuna yetişip açtı.
Efendim?"
"Kumru Hanım,acilen gönderdiğim adrese gelmeniz gerekiyor çok acil?"

Uyku bile uyutmuyorlardı insana zar zor konuşabildi.

"Bu saatte? Sebep?"
"Gelince görürsünüz telefonda konuşamam,telefonlarımız dinletiliyor?"
"Tamam şoför gönderirsen sevinirim"
"Elbette,ben gönderiyorum efendim."

Kumru yataktan kalktı elini yüzünü yıkadı dolaptan pantolon ve ceketini çıkarıp hızlıca giyindi.
Makyajını yaparken bir yandan da okuması gereken belgelerde göz gezdiriyordu.Saçlarını son bir kez eliyle düzeltti parfümünü sıktı çantasını ve dosyalarını alıp evden çıktı.

Evinin önünde onu bekleyen arabaya bindi şehrin dışında kocaman çitlerle çevrili bir çiftlik evine gelmişlerdi.
Hafif gerilmiş ve korkmuş olsa da belli etmemeye çalışıyordu nasıl olsa alışkındı böyle ortamlara.

"İçeride mi?"
"Değil ama birazdan gelir sizi korumalar karşılar içeride bekleyin."
"Tamam kolay gelsin."dedi ve arabadan indi.
"Kumru Hanım buyrun bu taraftan" diyen güvenliğe baktı belindeki silahı onu daha da tedirgin etse de dimdik durup adamı takip etti,sonuçta birçok kez böyle davalara bakıp böyle adamlarla muhattap olmuştu eve doğru ilerlediler.

Evin kapısı açıldığında yüzüne vuran sıcaklık biraz olsun rahatlamasını sağladı.
Salonda yanan kocaman şöminenin sıcağıydı bu.

"Bir şey içer misiniz beklerken?"diye soran görevliye bakıp
"Sade filtre kahve lütfen"dedi ve çantasından çıkardığı notları incelemeye başladı.
Olayı tam olarak öğrenmesi gerekiyordu savunmasını tam olarak hazırlayabilmesi için.
Kahvesinden bir yudum aldı ve midesinin yanmasının hissetti,kahvaltı etmeden kahve içmenin sonucu diye kendine kızsa da biraz kafasını toplamak için içmeye devam etti.
Aradan yaklaşık bir saat geçmişti hala gelen giden yoktu.
Kumru bunun için mi uyandırdınız yani beni diyip kendi kendine söylenirken yanına yaklaşıp "Alp Bey birazdan geliyor efendim" dedi
"Ah hiç gelmeyecek sanmıştım"diye kendi kendine mırıldandı Kumru ve
kapının çalmasıyla meraklı gözleri o tarafa çevrildi.
Sonunda meşhur "Alp Öztürk" ile fırsatı bulmuştu.

Alp-Kumru hikayesi yazmak istiyordum sonunda fırsat bulup bir şeyler karalayabildim umarım seversiniz🙃

başka bir evrende kumru ve alp (dicbar) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin