Zarf

77 2 2
                                    

Sabah kapı zili ile uyandım.Saate baktım 07:45. Bu saatte uyanmak nedir,deli mi dürtmüş? Üstüme sabahlığımı geçirdim.Merdiven korkuluklarından kayarak kapıya yöneldim.Kapıyı açtığımda karşımda pekde sakin görünmeyen bir adam vardı. 'Mert beyin evi mi' diye sordugunda başımla onaylamıştım sadece.Sonra elime bir zarf tutuşturdu ve bir kart da verdi. 'Bu kartta benım numaram yazıyor eger Mert bey bana bu numaradan ulaşamazsa bu numarayı arasın'dedi ve cebinden kart ve kalem çıkartıp arkasına numarasını yazıp verdı. 'Lütfen bunları ona verin çok acil' dedi ve gitti.Arkasından sadece baka kalmıştım.Babam bir bilgisayar mühendisiydi bu kadar acil olan ne olabilirdı ki? Kapıyı kapattım hatta biraz korkmuştum ve kapıyı kilitlemeyi düşündüm.Babama seslendiğimde evde olmadığını fark ettim.Sabah yürüyüşüne çıkmış olmalıydı.Salona geçip oturdum ve zarfı incelemeye başladım.Üstünde kırmızı bir mühür ve tuhaf bir dilde bir sürü kelime vardı.Özel oldugunu düşündüm ve kurcalamamaya karar verdim.Evet merak ediyordum ama babam özel eşyalarının karıştırılmasına izin vermezdi.Hatta 17 yaşındayım ama babamın 1 kez bıle calışma odasına girmedim.Odanın kapısı daima kilitliydi.Normal günlerde de 'ben odama cıkıyorum eger bir şeye ihtiyacın olursa seslen' derdi.Ordan anlardım sadece seslenmekle yetinip odasına girmemem gerektıgını.

Aslında zarfın üstünde ki yazıyı translateden çevirsem bir zararı olmazdı.Odama çıkıp bilgisayarı actım ve yazıyı çevirmeye çalıstım.Ama bu yazıya ait bir dil yoktu.İyice merak ettim.Nasıl bu kelimelere ait bir dil olamazdı? Tam bunu düşünürken,kapı çaldı. Babamın geldiğini düşünerek aşşağıya inip zarfı koltuğun üstüne bıraktım.Kapıyı açtığımda karşımda ki babamdı.Doğru tahmin etmiştım,gelen babamdı. Kapıyı açar açmaz sarıldı. 'Günaydın meleğim bu kadar erken uyanman tuhaf,öğlene kadar uyursun diye düşünmüştüm' dedi.Haklıydı da öğlene kadar uyuyacaktım ta ki o kapı ziline kadar. Babam içeri geçtiğinde benden cevap bekliyordu hala. 'Sabah birisi geldi ve zarf ile iki telefon numarası bırakıp gitti.Çok acil olduğunu söyledi birde' dedim.Babama zarf ve telefon numaralarını uzatıp '1. kartta ki numaraya ulaşamazsan 2. karttaki numarayı arayabileceğini söyledi 'dedim. Babam bir anda şaşkına döndü.Sanırım zarftaki yazıları okumustu.Ama o yazıları nasıl anlamıstı? Ve zarfın uzerınde kı mühür.Kırmızıydı ve ortasında daire seklinde bir cisim cevresınde de bir çok yıldız vardı.Keşke o yıldızları saysaydım.Kaç tane vardı acaba? 'Babam ben odamdayım ve rahatsız edılmek ıstemıyorum.Benı soran olursa evde yok de ve tüm kapıları kilitle,elinde olursa telefonu ve bilgisayarı dahi açma' dedi.Neler oluyordu böyle? Babamın son söyledıklerı benı dahada korkutmuştu.

Yukarı çıktım ve yatağımın üstüne uzandım.Tavana bakıp düşünmeye başladım.Zarfın üstünde ki yazılar hala bilgisayrda duruyor olmalıydı.Evet öyleydi.Kelimeleri bir kağıda yazdım ve kaldırdım.Sonra mühürü düşündüm.Ne demekti acaba? Kime hatta kimlere ait bir mühürdü?               Kelimelerin yazılı olduğu kağıdı elime alıp düşünmeye çalıştım. Belki de şifreli bir yazıydı. Eğer öyle ise babam bu şifreyi nerden biliyor? 

off sabah sabah kafamda ne çok soru oldu...Neler oluyordu?

ÖLÜM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin