episode 5

74 11 71
                                    

az da olsa okunuyor olması epey şaşırtıcı. bu yüzden hem falcon'um hem de okuyan 3-5 kişi için yeni bölüm yazayım dedim. biraz acemi işi biliyorum fakat bu ilk fic yazışım o yüzden çok çok üzgünüm. lakin, okuduğunuz için de teşekkür ederim^^
-

Bazı anlar o kadar nefret dolu hissediyordum ki, o nefretle düşünüp dururdum. Bu hisle kendimi mi besliyordum, yoksa içimdeki o sefih karakteri mi cezalandırıyordum? aslında neyin ne olduğu umrumda değildi ve çoğu şeyin sorgulanmasını da saçma bulurdum. Bu hayata bir kere geldik ve ziyadesiyle de yaşamalıydık. Silah ve taktik atış dersindeydik ve bu mesleğim için önemli bir dersti. profesör silahların ve bombaların özelliklerini, görünüşlerini en ince detayına adar bize aktarıp, bir çatışmaya girdiğimizde her şeyi tanımamızı ve bilmemizi istiyordu fakat benim babam bir polisti ve beni de fotokopisi gibi görmek istediği için çoğu şeyi zaten biliyordum ben. bu yüzden çoğunlukla derslerimi tam not ile geçerdim. küçükken ellerim şişene, kulaklarım sağır olana dek çalışırdık babamla, yaşımın henüz küçük olması, silahlar yerine top tutmak istemem umrunda bile değildi ve sonunda da istediği gibi liseyi bitirdiğim an bu bölümü kazanmıştım ama babamda ona olan sevgimi kaybetmişti. hoca ödevleri akşam mail olarak atacağını söyleyip sınıftan çıktığında fark etmeden tuttuğum nefesi salıvermiştim. düşündüğüm tek şey yatağım ve uykumdu.

kampüse çıktığımda Jeongguk'u arıyordum ama o velet kesinlikle bir yerlerde yine içiyordu. jeongguk bu aralar fazlasıyla abartarak içki içmeye başlamıştı ve ben onu sürekli bir yerlerden topluyordum. "yoongi!" arkamı dönüp bana seslenen kişiye baktığımda Namjoon yanıma doğru gelip kucak selamı vermişti. "hayırdır? bu aralar yoğun olduğunu düşünüyordum." sıkıntılı bir nefes verip "yarım saatlik bir molam vardı ben de onu size ayırayım diye düşündüm."

"yorgun yorgun buraya mı geldin dingil gidip uyusaydın ya."

"sence o minik tavşan beni rahat bırakıyor mu?" şaşırmıyorum çünkü gguk, namjoon ile tanıştığı günden beri ona saplantılı derecede bağlanmıştı ve son zamanki hallerini şimdi anlamıştım. Jeongguk'a namjoon'un geldiğini ve kampüsün girişine gelmesini kısa mesaj olarak söylemiştim ama söylememe gerek kalmadan kapıda Taehyung ile Jeongguk gözükmüştü ve namjoon'a döndüğümde kaşlarını çatmış olduğunu görmüştüm. Jeongguk Taehyung'a el sallayıp yanımıza doğru koşmuş Namjoon'un kucağına atlayıp sarılmıştı.

"HYUNGG!!! seni çok özledim!"

"arabayla gelmişsindir umarım namjoon yoksa seni pataklarım." deyip çıkışa doğru yürümeye başladım. "Yoongi sanki ben yokken özel şöförle gidiyorsun amına koyayım."

Gguk'un isteği ile evde vakit geçirmeye karar verdik fakat namjoon fazla vaktinin olmadığını söyleyerek bir kahve içip gitmişti ki giderken gguk üzülmesin diye de yarın bir daha geleceğini söylemişti. resmen bebek avutuyorduk... uyuyacağımı söyleyerek odama geçtiğimde kendimi bir koklayıp yüzümü buruşturmuştum. götümü silmeye halim bile yoktu bu aralar o yüzden duş alamamış geceleri uyuyamamıştım, ellerim titreyip kalem tutamayana kadar yazı yazmıştım. bir yandan Hoseok aklımı kurcalıyordu halbuki herifin bir suçu da yoktu, ben o kadar rezil bir insanım ki ufacık bir ilgide kendimi o kişiye istemesem de kaptırıyordum ve bundan ölesiye nefret de ediyordum. karşımdakine duygusal olarak bir şeyler hissedebileceğimi sanmıyorum. bencildim fakat ona o kadar değer biçip hayatımın merkezine koyuyorum ki, diğer hisler bunun yanında güçsüz kalıyor ve ben resmen ona tapıyordum. hoseok'u tanımak istemiyordum, eğer onu tanırsam değiştirirdim, haddinden fazla düşünürdüm. bir insanı tanımak sadece sömürünün hüküm sürdüğü yerlerde kol gezerdi.

o günden sonra ona yazacağımı söyleyip yazmamıştım okulda da yanıma gelip ne zaman başlıyoruz gibi şeyler sorup yakınlaşmaya çalışmıştı fakat ben buna izin veremezdim. temkinliydim, ürkektim. babam gibi birine sahip olup böyle olmam insana absürt gelebilirdi fakat onun bana tek öğrettiği şey buydu. o yüzden ayarlamaya çalıştığımı söyleyip es geçiyordum ama bu bir kere iki kere işe yarayacaktı Hoseok aptal değildi.
duşumu alıp yatağıma uzandığımda telefonumun ekranı yanıp sönmüştü.

Jung Hoseok: yeterince baştan savıldığımı düşünüyorum
o yüzden konum at bana bekliyorum

Min: anlamadım?

Jung Hoseok: konum atmanı bekliyorum Min

Min: saçmalıyorsun
yarın konuşuruz iyi geceler

Jung Hoseok: şimdi geleceğim ve o programı birlikte hazırladıktan sonra gideceğim
bekliyorum

Min: hayır

Jung Hoseok: pekala öyleyse
yarın çıkışta beni bekle eğer seni göremezsem geçen seferki gibi yumuşak olacağımı düşünme bile

Min: sana ayarlayıp haber vereceğimi söylemiştim
niye şimdi böyle şeyler söylüyorsun

Jung Hoseok: seni sikerim beni aptal yerine koyma
sınıfından haber aldım ve bak şu işe ki söylediğin kadar dolu bir programınız yokmuş bu hafta? :D

Min: bunun hesabını sana verecek değilim
kimsin sen de bu hakkı kendinde buluyorsun?
sana ders çalıştırma gibi bir zorunluluğum yok
o yüzden eğer bir daha bana yazarsan direkt engelleyeceğim Hoseok
ve okulda da önüme çıkma rahatsız oluyorum senden

Jung Hoseok: hayır

Min: ne demek hayır?
laftan anlamıyorsun sen cidden

Jung Hoseok: tamam bak şöyle yapalım
her şeyi baştan alalım ve yarın okul çıkışı kahve içip güzel bir başlangıç yapalım, olur mu?

Min: olmaz
istemiyorum hiçbir şey anlamıyor musun
konuşmak buluşmak iletişime geçmek her ne ise istemiyorum
beni bir sal artık

Jung Hoseok: tasmanı elimde tutmak istiyorum sen de bunu anlamıyorsun

Min: köpek değilim ben aptal

Jung Hoseok: evet sen küçük bir kedisin
ve sahibide benim

Min: yazıyor..
çevrimiçi

Jung Hoseok: yarın görüşürüz asi kedi

Min: kabul etmedim ben

Jung Hoseok: eğer gelmezsen şaplak yersin
hadi iyi geceler
görüldü

Jung Hoseok: eğer gelmezsen şaplak yersin hadi iyi gecelergörüldü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Flechazo ¦ SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin