Bizde arabanın peşinden koştuk. Çok yorulduk. Pes etmedik, arabanın peşinden koşmaya devam ettik. Birden araba durdu bizde bir arabanın arkasına saklandık. Siyah takım elbiseli adam arabadan indi ve Nursu'ya kapıyı açtı. Nursu nun gittiği yere doğru baktık orada kocaman bir ev vardı. Ama yüzü asıktı.Bu kız hem zengin hem de üzgünmü hiç anlamamıştım.İçeri girdiğinde bir tane hizmetçi kılığında kadın elinde bir buket papatya ile Nursu'nun yanına geldi.Nursu yine acıklı zaman geldi dedi.Biz dahas. İyi görmek için duvardan atlamaya çalıştık ama olmadı bizi siyah takım elbiseli adam duvardan aldı ve hemen yere bıraktı bu adam ne kadar güçlüydü.Biz oradan uzaklaşmış gibi yaptık e tabi uzaklaşmadık devirlerin arkasına saklandık.Nursu ağlıyordu.Kocaman köpek resmi üzerinde paşa yazan bir resim vardı.Bu köpek çok tatlıydı.Bu kadar tatlı bir köpeğe sahip olan biri acaba neden ağlar?diye bizim gruba sordum,hepsinin kafasında "??" 'leri vardı.Nursu bir mezarın üstüne papatyaları koydu.Toprağını kokladı.Ve evin içine girdi.Hayır olamaz bu köpek ölmüş.Birden ağlamaya başladım.Arkadaşlarım beni oradan uzaklaştırdılar.Beni eve götürdüler.
ARKADAŞLAR DİĞER BÖLÜM BİRAZ DUYGUSAL OLACAKTIR TAKİPTE KALIN :) :) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dost Dediğin Nedir Ki?
AdventureHani dostlar vardır. Bunaldığınızda yanınızda hissettiginiz ,Ve kimi zaman da bulduğunuz. Hani dostlar vardır, iki eli kanda olsa bile, ihtiyac duyduğunuzda koşarak gelen. Hani dostlar vardır, kederinizi kederi bilen. Hani dostlar vardır, üzemezsini...
