Kötü Bir Kadın Olmak Daha İyi Değil mi?

26. bölüm

Mia, bir azizin reenkarnasyonu olarak anılıp saf bir ilahi güce sahip olsa da, iyileştiremeyen şanssız bir karakterdi.

Başkalarına yardım ediyor ama kendine yardım edemiyor. 'Ona yardım ediyor muyum, etmiyor muyum? '

Zaten yüz yüze olduğumuz bir durumda, onu görmezden gelmektense ona yardım etmenin daha iyi olacağı sonucuna çabucak karar verdim.

Kadın kahraman tarafından beğenilmemenin iyi bir yanı yok.

Sonra isteksizce ona gittiğimde.

"Leydi Mia!"

Bu belirsiz anda, Philap hiç durmadan koşarak geldi ve elimi uzatarak bir taş gibi sertleştim.

Hayır, bir dakika bekle.
Bu onu devirmişim gibi gösteriyor!

"Bay P-Philap. "

Mia'yı bir prenses gibi ayağa kaldıran Philap, bana bir kabadaymışım gibi öfkeyle baktı.

"Çok sessiz olduğun için neyin peşinde olduğunu merak ediyordum, ama arkamdan bu tür şeyler yapıyordun?"

Şiddetle çığlık attığında, ellerim ve ayaklarım aniden soğudu ve kalbim çarptı.
Deborah'ın vücuduna basılan tepkiler her zamankinden daha yoğundu ve hiç bir şey düşünemiyordum.

Philap sertçe bana baktı ve homurdandı.

"Bu doğru. Bunun hiçbir mazereti yok. Bana ne kadar takıntılı olursan ol, Laydi Mia'yı herkesin gözünden uzaklaştırdığına inanamıyorum. Sen bir korkaksın."

Bu noktada, iyi kalpli kahramanımızın bunu benim için açıklayacağını gerçekten düşündüm; ama o sadece 'bay Philap. ', Moralsiz bir sesle.

"Onu durdurmaya mı yoksa cesaretlendirmeye mi çalışıyorsun?"

Belki de kahramanın düşüncesiz davranışı yüzünden bir an aklım başıma geldi.
Hızlıca parmağımla Mia'yı işaret ettim.

“Bir ağaç köküne kendi başına takıldı ve düştü. Kalkmasına yardım etmeye çalışıyordum. Beni yanlış anlamayın. Hey, sen, söylediğim doğru değil mi? "
"Evet…"

Mia'nın kirpikleri hafifçe titredi ve ten rengi soldu. Her nasılsa cevabını zorluyormuşum gibi hissettim.

"Bana sana inanmamı mı söylüyorsun? Leydi Mia, korktuğunuz için bu kadının tarafını tutmanıza gerek yok. "

Tanrım, burada bir doğruluk oyuncağı getirin.

"Deborah. Bana hayran olan kadınları sürekli taciz ettiğinizi bilmiyor musunuz? Yalan söyleyeceksen, makul bir şey söyle. "

Philap, sanki düşman kuvvetleriyle uğraşıyormuş gibi keskin bir enerjiyle bana baktı

Baskı yüzünden boğuldum.

Ancak zayıf görünmek istemedim, bu yüzden yumruklarımı elimden geldiğince sıkıp ağzımı açtım.

"Sana yalan söylemediğimi şimdi iki kez söyledim. O kadar aptal mısın ki anlaman için yüz kere söylemem gerekiyor? "

Sözlerim kanın yüzüne hücum etmesine neden oldu.
Gözlerim açıkken onunla şiddetle yüzleştim.

“Deborah, sanırım Su ve Ateş Ruhu tarafından seçilen Montez ailesinin halefinin, çabucak anlayıp bırakacak kadar kolay olduğunu mu düşünüyorsun? Kötü şeyler yaparken yakalanan sensin. Leydi Mia'dan özür dile. "

Bıraktığı enerji güçlendikçe, vücudum ezilmiş gibiydi.
Utanç verici bir şekilde dizlerimin üstüne çökecek gibiydim; ama dişlerimi gıcırdattım ve ona karşı çıktım.