Yeni bir seri ile merhaba!! Umarım seversiniz çünkü insan ister istemez her şarkı dinlerken bir hikayesi var mı diye düşünüyor. Yada hikaye oluşturuyor kendince. En azından bende oluyor bunlar ve bunu shiplere kurgulamaya karar verdim :))
İyi okumalar ^~^
♫︎ ♫ ♪♫︎
"Bugünlük bu kadardı bizden. Burada olan ve beni, bizleri dinleyen sizlere teşekkür ediyorum..."
Kalabalıktan hüzünlü nidalar yükselmeye başlayınca gülümsedi ve oturduğu yerde dikleşti.
"Fakat bu ilkimiz olmadığı gibi sonuncumuz da olmayacak. Biz yine aynı günler burada, bu barda sizlerle buluşacağız." Yerinden kalkıp boynunda asılı olan gitarını düzeltti. Tam gidecekken kalabalığın arasından bir ses işitti,
"Ama bize yetmiyor! ... Her an çalın, söyleyin istiyoruz!" gülümsemişti bu sözlere karşı. Daha bir kaç haftadır bu barda şarkı söylemelerine rağmen şimdiden insanların onlara alışıyor olduğunu, onları ve şarkılarını sevdiklerini bilmek... Çok güzel bir duyguydu.
Eline mikrofonu geri alıp kalabalığa göz gezdirdi. "İnanın ki bizlere de yetmiyor..." gözleri gördüğü kişi ile orada sabitlenmişti. Bakışlarını çekmeden devam etti sözlerine "... her an sizlerle olup, çalıp söylemek istiyoruz. Şarkılarda bizs eşlik edin istiyoruz. Ama yapabileceğimiz bir şey yok." Gülümsemiş ve sonuncu kez teşekkürlerini sunup sahneden inmişti. Boynundaki gitarını çıkarıp kılıfına yerleştirdi.
"Kook bugün baya iyiydiniz!! Herkes size bayılıyor. " kendine doğru gelen bar sahibine baktı. Kendisini kardeşi gibi görüyordu, Jungkook'ta onu abisi gibi. Birbirlerine sarıldılar sıkıca,
"Saoll hyung" ardından ikili oturmuş ve koyu bir sohbete dalmışlardı.
*******
"Ben gidiyorum Seokjin hyung!"
"Görüşürüz Kook!" Kendini kalabalığa atıp çıkışa yöneldi. Tam çıkacakken gördüğü kişi ile düşündü. Yanına gitse bir sorun olur muydu? Yumruklarını sıkıp tek başına oturan adama yöneldi.
Onu nerdeyse buraya geldiğinden beri görüyordu. Hep bir gurup ile gelir eğlenirdi. Yahut bir kaç kişi ile... Ama bugün tekti. Yanına gitmek isteğine hayır diyememişti bu yüzden. Onu ilk gördüğünde takmamıştı. Yakışıklıydı evet ama Kook daha çok duygulara bakardı ve ondan ilk görüşte etkilenmemesinin nedeni buydu. Ardından bir salı gecesi yine gelmiş ve arkadaşlarıyla sohbete dalmıştı Tae. O an şunu fark etti Kook, bu adam çok güzel gülümsüyordu... Arkadaşlarına bakarak kare bir şekilde gülümsüyor, gözleri kısılıyordu.
"belki...belki bana da öyle gülümser?" kimi kandırıyordu ki? kim neden tanımadığı, sadece gittiği barda şarkı söyleyen kişiye öyle gülümserdi ki?
Esmer gencin yanına varınca derince bir nefes aldı. Hala fark etmemişti onu.
"O-oturabilir miyim?" kafasını masadan kaldırmış ve kendisiyle konuşan kişiye bakmıştı. Nerden tanıyordu onu?
"Tabi..." Kook vakit kaybetmeden karşısındaki sandalyeye kurulmuştu,
"Ben Jungkook. Burada şarkı söylüyorum." şimdi nerden tanıdık geldiğini anlamıştı esmer olan.
"Ben de Taehyung..." ikili şimdi sessizdi. Tae istemsizce sorguladı, onun yanına neden geldiğini. Bu sessizliğe katlanamamış olacak ki, Kook ortaya soru atmıştı.
"şarkı dinlemeyi sever misin?"
"E-evet"
"Peki ya söylemesini?" Tae gerilmişti. karşısındakinin onunla konuşmaya çalıştığını anlamıştı. Anlamamak saçma olurdu. Ardından yine sessizlik...
"şeyy... sormaktan çekiniyorum ama bugün neden tek başınasınasın? Hep birileri ile gelirdin oysaki" Taehyung yanıt vermeyip öylece kadehine baktı. Kook ise bu sessizlikle ileri gittiğini anlamıştı. Ama onunla konuşmak istiyordu. Onun kare gülümsemesini gördüğü günden beri onunla tanışmak istiyorduya sonuçta. Hatta onunla sevgili olmak bile istiyordu.
Taehyung ise yanında onunla konuşmak isteyen gence hayır diyemiyordu. Ona ayak uydurmaktan zarar gelmeyeceğini düşündü.
"Kendin mi yazıyorsun bu şarkıları?" Kook ona soru yönelten esmer ile bakışlarını ellerinden çekip şaşkınca baktı. İstemsizce gülümsedi, ona ayak uydurmasına minnettardı.
"bazen ama çoğu zaman bateristçimiz olan Namjoon hyung yazar sözleri."
***********
Kook ve Tae derin bir sohbete dalmıştılar. İyi anlaşmışlardı bu kısa zamanda ve bu küçüğün çok hoşuna gitmişti. Ara sıra esmerin yüzünde gülümseme oluşuyor, Kook'un orada takılı kalmasını sağlıyordu.
Tae kolundaki saate baktı. Gitme zamanı gelmişti demek ha?
"gitmem gerek Kook." tam ayağa kalkacakken kolundaki elle durdu ve elin sahibine baktı.
"Tae hyung... Bunu nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama şey... Benimle çıkar mısın?" esmer ani gelen soru ile gözlerini daha çok açmıştı. Sonra karşısındaki gence baktı.
"Sencede bu çok... Fazla ani olmadı mı?"
"biliyorum daha bugün hatta belki saatler anca olmuştur tanışalı ama be-"
"evet, evet öyle oldu. Biraz fazla erken?" Tae, Kook'u kırmak istemiyordu. Ama cidden ani değil miydi? Böyle şeyler aceleye getirilir miydi? Daha tanışalı dediği gibi saatler olmuşken hemde...
Kook'un yüzünün düştüğünü gördüğü gibi ellerini ellerinin arasına alıp gülümsedi. Gülümsemek zorunda kaldı...
"benim gitmem gerek Kook. Sonra görüşürüz" ayağa kalktı ve tam bardan çıkacakken müziğin sesine karışan o sesin sahibine baktı,
"Yine geleceksin değil mi!?"
"gelceğim!"
"söz mü!?" Tae zorla gülümseyip başını salladı bardan çıkmadan önce. Kook biliyordu. Tae ona zorla, yalandan gülüyordu. Arkadaşlarına sunduğu gülümsemeler gibi değildi çünkü ama mutlu oldu. Sahte gülümsemesi bile çok güzeldi ona göre.
*******
"merhaba!! Bugün yeni bir şarkı ile buradayız. Bu şarkıyı kendim yazdım..." gözleri kalabalıkta gezindi "...belki bir gün karşısına çıkarda, sevdiği için söyler. Hatta belki alışkanlık yaparda her an dudaklarının arasından mırıldanır diye... Umarım duyar bu şarkıyı. Ve umarım ki beni unutmamıştır." mikrofondan başını çekip arkadaşlarına son kez baktı ve çalmaya başladılar. Herkes bu yeni şarkıya bayılmıştı. Yavaşça dans ediyor, mırıldanıyor ve bazen Kook'a eşlik etmeye çalışıyorlardı. Herkes mutluydu.Kook ise 'geleceğim' diyip gelmeyen genci düşündü. Yerini bilse kendiside giderdi ona ama ne olursa olsun onu bekleyecekti hep...
Belki durup dururken yanına gelince söylediklerimi anlamsız buldun
Oysa vakit yoktu ama sen haklıydın çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi
Yalandanda olsa, ne güzel güldün o akşam banaBelki tanışmak zor, iyi anlaşmak zor, peki görüşmek çok mu kolaydı?
Çok kısa bir zamanda belki biraz da zorla, bence gayet iyi de anlaştık
Yalandan da olsa, ne güzel güldün o akşam banaBana bir söz verdin "yine gelirim" diye, sen gelmesen bile ben gelirdim
Sana bi' şarkı yazdım söylersin diye, beni hiç unutmamanı istedim
Yalandan da olsa, ne güzel güldün o aşkam bana
Yalandan da olsa, ne güzel güldün o akşam bana~᯽᯽᯽
Bu şarkıyı seviyorum :") şunu fark ettim. Ne kadar düşürseniz düşünün çoğu zaman hikayeler kötü sonla bitiyor. Bu aslında sıradışı değil. Çünkü insanı yazmaya teşvik eden şey içinde kalan acı, üzüntüdür. Şarkı sözleri, kitap, şiir vb. İçlerindeki acıları atmazlar mı yazılarla, sözlerle?
Edebiyat yapmadan burayı geçiyoruz jcjfnhc hoşunuza giden sözlü şarkı varsa atabilirsiniz
![](https://img.wattpad.com/cover/268884862-288-k331222.jpg)