Bir yığın insan birbirine doğru koşarak kılıçlarını savuruyor. Yerde yatan ölü bedenler, gökyüzünde uçan aslanlar, kılıçların birbirine çarpma sesi... Etraftaki toz duman yüzünden gözlerimi kırpıştırıyorum. Şakaklarıma akan teri hissediyorum. Bu bir kabus, diyorum kendi kendime. Yine aynı kabus. Kendimi bildim bileli gördüğüm bu kabustan uyanmaya çalışıyorum. Uyan, lütfen uyan...
Yıllardır gördüğüm aynı kabus yüzünden yine sıçrayarak uyandım. Kolumla alnımdaki teri sildim. Ne korkutucu bir rüyaydı. Kendimi bildim bileli bu kabusu görmeme rağmen yine ter içinde uyanıyordum. Yatakta bir iki dakika durup soluğumun düzene girmesini bekledim. Kendimi daha iyi hissedince ayılmak için banyoya gidip yüzümü yıkadım. Artık çok daha iyi hissediyordum.
Alt kattan annemin bana seslendiğini duydum: "Asya, kızım kahvaltı hazır. Hadi seni bekliyoruz." demesiyle alt kata inip babamın yanına oturdum. "Eee, bugün heyecanlı mısın bakalım?" diyen babama "Evet heyecanlıyım, ne de olsa reşit oluyorum." dedim. Bugün doğum günümdü ve artık 18 oluyordum. O sırada annem elindeki tabakla masaya geldi. Poğaçaları masaya koyduktan sonra yanağımdan öperek "Mutlu yaşlar güzel kızım. Akşam çok geç kalma, pastayla da kutlarız." dedi. Fakat benim, akşam için arkadaşlarımla planım vardı. "Akşam için arkadaşlarımla sözleşmiştim ama geldiğimde uyumamış olursanız kutlarız. Şimdi derse yetişmem lazım. Görüşürüüz!" dedim ve masadan kaptığım poğaçayı ağzıma tıkıştırarak merdivenleri hızla tırmandım.
Telefonumdan saatime baktım, 15 dakikam kalmıştı. Hemen kitaplarımı çantama yerleştirip ceketimi alıp odadan çıkıyordum ki çalışma masamın üstünde duran siyah, eskimiş bir zarf gözüme çarptı. Herhalde annem, doğum günüm için mektup filan yazdı diye düşünerek zarfı elime aldım ve koşar adımlarla evden çıktım. Okuluma yürürken aynı zamanda zarfı açıp içindeki mektubu okumaya başladım.
Sevgili kızım,
Bu mektubu sana 18 yıl öncesinden yazıyorum, yani sen henüz küçücük bir bebekken. Şu an ise 18 yaşında genç bir kız oldun. Anlatmaya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Muhtemelen bu anlattıklarımın bir şaka veya yalan olduğunu düşüneceksin ama yine de anlatmalıyım. Her şeye en başından başlasam iyi olacak.
Ben Gendansa gezegeninde yer alan 4 Element Krallığının kraliçesiyim. Ve sen de krallığımızın prensesisin. Anlattıklarım ilginç geliyor ama lütfen sonuna kadar oku. Krallığımız şu an büyük tehlikede. Düşman bir gezegen tarafından saldırıya uğradık. Bu mektubu sarayımızdaki gizli bir mahzende yazıyorum. Seni, senden başka iki prensesi ve prensi; güvenli bir gezegen olan Dünya'ya, bu iş için görevlendirdiğimiz muhafızlarımızla göndereceğiz. Bu muhafızlar, size Dünya'da yaşayacağınız bir aile bulmakla ve 18 yaşınıza gelene dek sizi korumakla görevlidir. Belki bu yaşına kadar gizlice izlendiğini, takip edildiğini hissettiğin zamanlar oldu. Bunların birçoğu muhtemelen muhafızın tarafından yapıldı. Sen bu mektubu okurken muhafızın yakınlarda olacaktır.
"Peki neden şimdi? Neden 18 yıl sonra böyle bir mektup?" dediğini duyar gibiyim. Eğer bu mektup sana ulaştıysa krallığımız hala kötü güçlerin elinde demektir. Sen de dahil 5 kişinin (3 prenses ve 2 prens) görevi, krallığımızı özgürlüğüne kavuşturmaktır. Bu çok büyük bir görev ama emin olun her biriniz bunu başarabilecek kadar güçlü kişilersiniz. Seninle birlikte diğer 4'üne de bu mektup ulaştırılacak. Muhafızın, yakında seninle iletişime geçecektir. Lütfen hemen inkar etme, bize bir şans ver. Muhafız, seni anlattıklarımın doğruluğuna inandıracaktır.
Not: Mektubun arka sayfasındaki dairenin içine 5 saniye dokunursan avcunda bir yüzük belirecek. Bu yüzük sizin Gendansa'ya ulaşmanıza yardımcı olacak. Lütfen çok dikkatli ol.
En kısa zamanda buluşmak dileğiyle, Seni çok özlemiş olan annen Alya...
Okumayı bitirince kocaman bir kahkaha attım. Neydi bu şimdi? Biri yarım aklıyla bana eşek şakası yapmaya çalışmış olmalı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 ELEMENT-KRALLIĞIN VARİSİ
Fantasy18 yıl önce... Gendansa gezegeni, (Su, ateş, toprak, hava, 4 element krallığı ve halkı Gendansa gezegeninde yaşıyor. ) Vantaz gezegeni tarafından istilaya uğratıldı. 5 krallığın kralları ve kraliçeleri, çocuklarını güvende tutmak için bir yol düşünd...