BÖLÜM 3
*Kızdırmayın bücürü.*
Five'la yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladık.
Lina: Şimdi ben senle mi kalacağım?
Five: Evet, babamı duymadın mı?
Lina: Duydum da niye seninle kalıyorum?
Five: Kaçma diye
Lina: Sanki seni bayıltmak çok zor
Five: Yiyorsa denesene
Lina: Hay hay-
Grace: Yatağını hazırladım Linacım
Lina: Teşekkürler
Dememle yanımızdan ayrıldı. Bizde Five'la odaya girdik. Odaya girdiğimizde five bana eliyle yatacağım yatağı gösterdi.
Five: Yatağın orası
Lina: Tamam
Deyip yatağa uzandım. Five da yanımdaki yatağa uzandı.
Five: Söylesene nereden geldin?
Lina: Sana ne
Five: Sanki bir şey dedik. Altı üstü soru sordum.
Lina: Sorma
Five: Sana arabayla çarptığımızda arkandan kim geliyordu? Birden yola atladığına göre biri geliyordu.
Lina: Sa-na-NE
Five: Sana çarptığımızda ölebilirdin.
Lina: Napim
Five: Domal
Lina: ANAN
İkımizde arkamızı dönüp yattık. Bir müddet boş boş duvarı seyrettikten sonra uyuya kaldım. Sabah yan tarafımda uyuyan ego yığını benden önce kalkmıştı.
Five: Günaydın bücür
Lina: Günaydın puşt beycim inşallah günün kötü geçer.
Five: Seninde inşallah
Birbirimize beddualarımızı ettikten sonra yavaş yavaş aşağı inip kahvaltı etmeye başladık. Gene kimse konuşmuyordu. Sessiz bir şekilde yemeği bitirdik. Yemeğim bittikten sonra dinlenmek için odaya yöneldim.
Reginald: Nereye 8 Numara
Lina: Odaya çıkıyorum biraz dinleneceğim.
Grace: İyi dinlenmeler
Lina: Teşekkürler
Merdivenlerden çıkıp odaya girince ilk yaptığım şey kendimi yatağa atmaktı. Bir müddet duvarlarla bakıştıktan sonra uyuya kalmışım.
(4 saat sonra)
Aşağıdan gelen sesle uyandım. Niye bağrışıyorlar diye bakmak için aşağı salona indiğimde kavga eden Diego ve Luther, onları ayırmaya çalışan Allison, Vanya ve Klaus, elinde kahvesiyle köşede onlari izleyen five vardı.
Five: Noldu güzellik uykundan mı uyandırdılar prenses
Lina: Sensin prenses bana prenses deme
Five: Peki prenses
Lina: Ebenin amı
Five: Ebemle ne alıp veremediğin var?