Saat 03:20. Hala uyuyamıyordum. Vampir saçmalıklarını düşünmeden edemiyordum. "Acaba gerçek mi?, Mystic Falls'ta mı?" gibi binlerce soru kafamda cirit atıyordu. Aşağıdan gelen sesle bu düşünceden sıyrıldım. Hızlı bir şekilde yatağımdan fırladım ve yavaş yavaş kapıya doğru ilerledim. Yavaşça kapının kolunu açıp parmak uçlarımda merdivenlerden aşağı indim. Mutfaktan ışık geliyordu. Mutfak kapısının yanına gelir gelmez teyzemle çarpıştık ve o müthiş çığlığını bastı. Ben ise onun bağırışından korkmuştum.
- Ne yapıyorsun Damon! Dedi korkmuş bir şekilde.
- Bee ben şey.. aşağıdan sesler duydum da
- Bu evde birinin hatta iki kişinin daha yaşadığını unuttun galiba beyfendi
Haklıydı. Bu evde sadece ben yaşamıyordum. Kafam bütün o vampir saçmalıklariyla doluydu.
- Her neyse ben yatıyorum tatlım. Birdaha yapma böyle şeyler.
Dedi hafif bir gülümsemeyle. Sonra yukarı odasına çıktı. Ben de bir bardak su alıp odama çıktım. Odama girdikten sonra kapıyı kapattım ve bardaktan bir kaç yudum su içip masanın üzerine koydum.
Bu gece dolunay vardı. Pencereyi yaklaştım ve hafifçe perdeyi açtım. Havada çok yıldız vardı. Ayın ışığı ise tüm geceyi renklendiriyordu. Derken gözüme iki insan takıldı. Sevgililerdi galiba. Hafif gülümseyerek onları izliyordum. Bir şeyler konuşup gülüşüyorlardı.
Derken önlerinden hızlıca birşey geçti. O da neydi öyle. Simsiyah birşey. Gölgeydi her halde. Ama onlarda çok şaşırmışlardı. Şaşkın şaşkın etrafa bakarken o şey tekrar oldu. Ama bu sefer çocuk yoktu. Kız ağlayarak etrafa bakıp "Steveeeeen" diye bağırıyordu. Çocuğun adı Steven olsa gerek.
Olanları pencereyi açıp öyle izlemeye koyuldum. Lanet olsun neler oluyordu öyle. Olanları şaşkınlıkla izlerken o şey tekrar geldi ve gitmedi. Kızın karşısında beton gibi dikiliyordu. Ama kız ne bağırıyordu nede ağlıyordu. O şey birden kızı ısırdı ve şok olmuştum. İçimden "Oha" dedim resmen. Ve artık emindim. Aklımdan tek bir şey geçti " VAMPIR". Birden elimi cebimde ki telefonuma götürdüm polisi aramak için. Ama ne diyecektim ki. Vazgeçip pencereyi kapatmaya yeltendim ama yine yaptım yapıcağımı. Pencereyi heyecandan öküz gibi kapatmıştım.
Olamaz. O şey bana doğru bakmaya başladı. Lanet olsun. Pencereyi kapatamamıştım bile. Birden pencereye doğru atladı. Heyecandan refleks olarak geri geri çekilirken düştüm. Yerde gözlerimi sonuna kadar açıp o şeye bakıyordum. O da bir kızdı. Vampir bir kız. Kocaman vampir dişleri,kırmızı ve damarlı gözleri olan vampir bir kızdı.
İçeri girmeye çalışıyordu. Ama bir dakika pencere sonuna kadar açıktı. Neden giremiyordu ki. Sanki cam gibi bir şey vardı.
Ben ona o bana bakıyordu. Neden ve nasıl oluştuğunu bilmeden var olan o cam gibi şeyden destek alarak ayağa kalktım. O cam gibi olan engeli aşmaya çalışıyodu ama benim gözüm dışarıda yerde yatan kızdı. Zavallı kız yerde acıdan kıvranıyorken bir yandan da kanlar içinde ki boynunu tutuyordu. Kıza acıyarak bakarken camdaki vampir kızın o engele attığı yumrukla tekrar irkildim.
Kız engeli aşamayacağını anlayınca pes etti. Bende cesaretimi toplayıp kıza yavaş yavaş yaklaşmaya başladım ve ağzımdan şunlar döküldü:
- Kimsin sen?
Dedim en seksi ve en kötü bakışlarımla.
- Çok yakında tekrar görüşüceğez yakışıklı
Diyerek o da bana ağzının kenarıyla gülücük yolladı.
Sonra ise vampir hızıyla yok oldu. Devasa bir şekilde hızlıydı. Gittikten sonra dışarıda yerde yatan kıza baktım o da yoktu. Kızı da götürmüş olmalı.
Gözlerim sonuna kadar açık olduğunu hissettim bi an. Pencereyi kapattım ve aynanın karşısına geçip kendime baktım. İçimden ' boku yedin ollm' dedim ve yutkundum.
Sonra aklıma şapşal kardeşim Stef. Geldi. Bunca sese rağmen halaa nasıl uyuyabiliyordu anlamıyordum.
Gidip yatağın içinde 5 10 dk düşündüm. Acaba gelicek mi, acaba benide ö..... düşünmek bile istemiyordum. Telefonu alıp saate baktım bayaa geç olmuştu. Uyumaya çalışıyordum fakat gözümü kapattığım zaman o kızın yüzü geliyordu gözlerimin önüne. Birde o son sözleri. Acaba Stefan'a anlatsammı diye düşündüm ve anlatmaya karar verdim. Parmak uçlarımda ilerleyerek Stefan'ın yatak odasına geldim ve kapıyı açıp içeri girdim.
Odanın içinde horlamasi yankılanıyodu resmen. Stefan'ı dürtüp kısık bir sesle:
- Heey Steef.
- Bari uykumda rahat bırak beni pislik
Diyerek beni tersledi ve arkasını döndü. Arkasindan ne kadar seslensemde bi türlü dönmedi bana. Kardesimin uykusu hep ağırdır. Bende odadan çıktım ve kendi odama girdim. En iyisi sabah söylemekti.
Gidip bilgisayarı aldım kucağıma. Vampirle ilgili ne varsa araştırdım ama nafile. Onca siteye girip,onca sayfalara baktım ama hiç bir bilgi bulamadım. Sadece insanların uydurdugu sacma şeylerdi.
X x x x x
Sabah olmuştu. O kadar uykusuzdum ki gözlerim kan çanağına dönmüştü resmen. Gidip bir duş aldım.
X x x
Banyodan çıkıp kurulandim ve saçlarımı taradım. Hala dün gece ki olayı düşünüyordum. Asla unutamazdim. Pencereden dışarı baktım acaba buralarda mı diye. Ama yoktu ya da ben öle sanıyordum.
Her neyse Stefan'in yanına gittim olanları anlatmak için ama odasında yoktu. Lanet olsun piç yine benden önce çıkmış. Merdivenlerden aşağı indim teyzemde erken çıkmıştı. Ohoo bugün herkes erkencimi yaav.
Ceketimi giyip anahtarlarimi aldım ve evden çıktım. Arabama atladım ve sağıma soluma baktım acaba o vampir kız burda mı diye ama yoktu. Arabayı çalıştırdım ve okulun yolunu tuttun.
X x x x
Okula gelmiştim sonunda arabami park edip okula doğru yürüyordum. Birden Caroline geldi ve yanağıma küçük bir öpücük kondurup sarıldı.
- Günaydın bakalım na'ber
Dedi gülümseyerek ve her zaman ki gibi neşeli bir tavırla.
- Ahh çok uykum var Care
Dedim halsiz bir şekilde.
- Biraz dan açılırsın. Haa bu arada okula yeni bir kız geldi. Görsen o kadar masum o kadar şirin bir kız ki.
- Eee Caroline napiim
- Öyle deme çok güzel kız belki sizi ........
Dedi ayarlama anlamında. Ama yeni bi kızla çıkmak istemezdim. Hatta bu sıralar hiç bir kız istemezdim.
- OHAAAA Caroline saçmalama.
Bir yandan yürüyor bir yandan da bizimkilerin yanına ilerliyorduk. Aa sanırım Bonnie bugün gelmemiş. Bizimkiler çoktan kaynaşmışa benziyor. Kız bana arkasını dönüktü.
- Ahh işte Damon bak bu o Anna.
Anna diyince kız yüzünü bana döndü ve başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Bu oydu dünki vampir kızdı. Kötü kötü gülümseyerek bana elini uzattı.
- Merhaba ben Anna.
Dedi gülerek. Resmen şoka girmiştim. Ne diyeceğimi bilemedim. O uykulu halim yok olmuştu birden. Gözlerim sonuna kadar açılmıştı resmen.
- Be be be bende Da Da Damon.
Dedim titreyerek. .......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Supernatural Life
خيال (فانتازيا)Herşey bir hayvan saldirisiyla baslar. Damon bu olayi merak eder ve arastirir. Damon'un bu meraki kendisine ve arkadaslarina nasil bir bela acacak? Bu belayla nasil basa cikacak? Heyecan ,korku ve kan dolu bir hikaye... NOT: Eger vampirlere ve cadı...