Selaaam! Tatlı, hoş bir kurguya daha hoş geldiniz.
Birkaç bilgi:
- Kurguyu Türkiye'nin sistemine göre yazacağım. Çünkü Fransa'nınkine hakim değilim.
- Hepsi 12. Sınıf olacak.
- Luka da okula gidiyor, Juleka ile ikizler. Bununla ilgili dizide anlamadığım yerler var, bu yüzden bunu özel olarak belirtiyorum.Umarım beğenilir, fazla tutamayacağım sizi :)
Medyaya yazarken dinlediğim müziği bıraktım, iyi okumalarr! <3
━━━━━━━✫━━━━━━━
Marinette havaalanında ilerlemeye devam etti. Annesi ve Alya'nın onu almış olmaya gelmeleri lazımdı. Evet, iki yıldan sonra Paris'teydi! Aşkın şehrinde...
Çıkışa ulaşır ulaşmaz gözleri onları buldu. İçini kaplayan heyecanla olabildiğince hızla koşmaya başladı. Annesi ve Alya'nın yanına gelince hızla ikisinin de boynuna atladı.
"Ah, sizi çok özledim!"
"Bizde seni tatlım!" dedi annesi mutluluk dolu bir sesle.
"Babam iyi mi?" diye sordu Marinette zaman kaybetmeden.
"Mari baban iyi, ikna ol artık. Tedavi çoktan bitti ve dinleniyor. Kafanda kurmayı kesmezsen bu işin sonu iyi olmayacak kızım."
Alya'nın alayla konuşmasını bitirmesi ve koluna yumruk yemesi bir oldu.
"Ahh, Sabine! Kızın beni darp ediyor!"
Sabine gülümseyerek ikisine bakıyordu.
"Sizin atışmanızı da özlemişim kızlar." dedi hüzünlü gözlerle.
"Ah, kıyamam." diyerek annesinin boynuna atlayan Marinette'e Alya da katıldı. Anlaşılan bir süre özlemlerini gideremeyeceklerdi.
✫
Eve geldiklerinde Marinette babasının başından ayrılmamış ve ailecek günü Tom ile Sabine'nin odasında getirmişlerdi. Artık herkes Alya'yı da aileden sayıyordu tabii.
Akşam olduğunda ise Marinette ve Alya, Marinette'in odasına geçmişlerdi.
"Ee, özlemiş misin buraları? İki yılda çok bir şey değişmedi aslında."
"Ah kesinlikle... Ben buraya aidim."
"Hem Ladybug olmak için artık zorlanmayacaksın, öyle değil mi?"
"Evet, doğru noktaya parmak bastın. Akumalı yakalamak için Cosmo Bug olmama gerek kalmayacak. Gardiyan olmak da daha kolay artık." dedi Marinette gülümseyerek.
"Yarın okula gelecek misin? Çünkü o da geliyor, Adr-"
"O, umrumda değil." dedi Marinette hızla.
Keyfi kaçmıştı. İnsanlar niye sürekli ondan bahsetme eğilimindeydi?
"Uykum geldi Alya. Yatıyorum ben. Sen bizde mi kalırsın?" diyince Alya'nın da yüzü düştü. Marinette'in hala bu konuda konuşamaması onu üzüyordu. Oysa bir bilse...
"Eh olur, geç oldu zaten." dedi Alya ve telefonunu eline aldı.
Marinette, onun ailesine haber vereceğini düşündü ve odasına girdi. Yatağa uzandı ve yorganı üzerine çekti. Uzun bir süre onu görmek istemiyordu ama yarın kaçınılmazdı.
✫
Sabah kahvaltısı keyifliydi. Bittikten sonra ise Alya, Marinette'in tasarladığı kıyafetlerin tadını çıkarmaya başlamıştı.
"Mari! Bunlar çok güzel! Tanrım... Benim için kıyafet tasarladığına inanmıyorum."
Trixx, Alya'nın omzuna oturmuş kıyafet seçmesine yardım ederken diğer kwami'ler çıkarılan kıyafetleri inceliyorlardı. Tikki ise Marinette'e kitaplarını yerleştirmesinde yardımcı oluyordu.
"Marinette, bana da bir şapka tasarlamalısın. Tikki'nin var, bu haksızlık." diyen Kaalki'yle Marinette'in sabrı taştı.
"Okula geç kalacağız, farkındasınız değil mi?!" diye bağırdı Marinette kargaşanın içinde.
"Şapka?"
"Tamam Kaalki, tasarlarım." dedi Marinette, elini yüzüne vurarak.
"Tikki başka kitap var mı?"
"Hayır, başka görünmüyor."
"Ah tamam, Alya giyindiysen çıkalım."
"Tamam!"
Böylece ikisi de aceleyle merdivenlerden indiler ve Sabine'nin hazırladığı kruvasanları kapıp dışarı çıktılar.
Alya, Marinette yokken Uğur Bloğu'ndan kazandığı parayla bir motosiklet ve bir de ehliyet almıştı. Zamanları olsa onunla gideceklerdi ama evden çıkamadıkları için taksi ile gitmek zorundalardı.
Şanslarına önlerinden taksi geçiyordu ve Alya eliyle onu durdurdu. Alelacele ona girdiler ve Marinette'in "Collège Françoise Dupont'a gideceğiz." demesiyle araba haraket etti.
"Nasıl olmuşum bayan moda tasarımcısı?" diyerek sırıtan Alya'yı süzdü Marinette.
Saçlarını Trixx örmüştü, üzerinde Marinette'in onun için ilk tasarladığı crop vardı. Beyaz, üzerinde turuncu-kahverengi desenler olan halter yaka crop fiziğini güzel göstermişti. Üzerine tam Alya'nın tarzı bir gömlek ve altına da eskiden beraber aldıkları bir pantalon vardı.
"Sanki kötü olabilirmişsin gibi soruyorsun." dedi Marinette de gülümseyerek.
"Güzele ne yakışmaz!"
"Hayır, o crop'u ben tasarladığım için."
İkisi de kahkaha atarken bu sefer koluna yumruk yiyen Marinette olmuştu.
"New York sana yaramadı kızım."
Alya tam lafını bitirdiğinde taksi durdu, çabuk gelmişlerdi. Parayı ödeyip çıktılar. Marinette, ileride Mylene ve Alix'i görerek onlara el salladı. İki kız da heyecanla yanlarına koşarken Marinette'in gözünü başka biri aldı.
Siyah arabadan inen ve uzun zamandır görmediği o çocuk. Adrien tam karşısındaydı ve inkar edemezdi ki birden kendini kötü hissetmeye başlamıştı. Boğazı düğümlendi ve gözlerini yere dikti. Buna hazır mıydı? İki yıllık hayal kırıklığının üzerine çökmesine hiç hazır olabilecek miydi?
━━━━━━━✫━━━━━━━
Hey! Umarım ilk bölümü sevmişsinizdir!
Kaalki ve Trixx'i hatırlamayan yoktur sanırsam ama yine de koyayım buraya :)
Yeni bölümde görüşürüzzz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
young and beautiful | love square au
Fanfiction"Felaketlerin yok ettiği aşkı tekrar felaketlerle bulacağımı tahmin etmemiştim." "Bende ilk aşkıma tekrar aşık olabileceğimi tahmin etmemiştim." ━━━━━━━✫━━━━━━━ "Will you still love me when I got nothing but my aching soul? I know you will...