0.4 : Prenses

358 45 53
                                    

Selam! Medyada müzik var, size iyi okumalarr! <3

━━━━━━━✫━━━━━━━

Marinette derin bir nefes aldı ve sandalyesine oturdu. Bunun imkanı yoktu, anlayamazdı.

"Marinette, iyi misin?" dedi Tikki fısıldar gibi.

Marinette başını olumlu anlamda salladı ve fırlattığı eşyalarını alıp yerlerine yerleştirdi, pijamalarını giydi, çizim malzemelerini masanın üzerine çıkarttı. Şuan odaklanması gereken kişi Marinette'di, Uğur Böceği değil.

Okulda çizimine başladığı siyah elbiseyi görmesiyle yüzünde bir gülümseme oluştu. Kara Kedi'nin mor yapıya batmışken bile iyi göründüğünü iddia etmesi geldi aklına tekrardan. O an bunu inkar edip onunla dalga geçmişti ama Kedicik'in haklı olduğunu biliyordu. O garip bir şekilde hep iyi görünürdü. Hep yakışıklı, hep havalı, hep kendine özgü...

Bunlar Marinette'e birini hatırlatmıştı. Bir zamanlar Adrien için de aynı şeyleri düşünürdü. Bu fikirle kalemi elinden bıraktı ve kafasını geriye attı. Adrien burda değilken de düşüncesi moralini bozuyordu. Bundan nasıl kurtulurdu?

Bir gece devriyesi iş görürdü. Ama bugün onun sırası değildi ve yetiştirmesi gereken çizimleri vardı. Sandalyeden kalktı ve pencereye döndü. Güneş batıyordu. İlham için iyi bir zaman gibiydi.

Defteriyle kalemini aldı ve balkona çıktı. Buraya oturmak için çıkardığı sandalyeye oturdu, her zaman ona ilham veren manzaraya, Paris'e, baktı.

Defterini açtı ve siyah elbisenin mor detaylarına kaptırdı kendini, kalemiyle adeta bütünleşti. Elleri defterin üzerinde durmaksızın haraket ederken zihninde Kara Kedi'nin hem sevimli hem havalı görüntüsü vardı. Dikkatini dağıtan gürültü çıkana kadar çizime devam etti.

Gürültünün kaynağını anlamak için kafasını kaldırdığı anda balkonun demirlerine yaslanmış Kara Kedi'yi gördü. Hem şaşırmıştı hem de onun burda olmasına sevinmişti.

"Rahatsız etmiyorumdur umarım." diyerek balkondaki sandalyelerden birine oturdu.

Marinette "Rahatsız etmiyorsun." anlamında kafasını salladı ve yanına oturan Kara Kedi, çizimi görmesin diye defteri kapattı.

"Niye geldiğimi merak ediyor musun?" dedi Kara Kedi gülümseyerek.

"Hayır."

Marinette bu cevabı kendinden emin olarak vermişti. Kara Kedi, o New York'a gitmeden önce onun dert ortağı olmuştu. Babasının durumunu ve hatta Adrien'ı anlatmıştı ona. Biliyordu, bunu yapmaması gerekirdi. Ama o gece o kadar dolmuştu ki sadece kim olduğunu bilmediği, tanımadığı birine anlatması gerekiyordu.

"Baban şimdi iyi mi? Gitmeden önce beyninde tümör olduğunu söylemiştin."

Bunu çekinerek sormuştu, yarasını deşmek istemiyordu.

"Ameliyat oldu. Şimdi de kafasına darbe almadığı sürece iyi. Sorduğun için teşekkürler." dedi Marinette gülümseyerek.

"Çizim mi yapıyordun prenses?" dedi Kara Kedi kafasını yana yatırarak.

Marinette, "prenses" sözcüğünü duymasıyla gülmeye başladı. Trajikomikti bu.

"Prenses mi?" diye mırıldandı ve "Evet, prenses." cevabını aldı tekrardan.

• 𝐅𝐥𝐚𝐬𝐡𝐛𝐚𝐜𝐤 •

Marinette hıçkırıklarına engel olamıyordu. Odasında üzerine gelen duvarlardan kaçmış, balkona çıkmıştı. Tikki'nin sesini yarım yamalak duyuyordu ama dediklerini algılayamıyordu. Odasından çalan telefonun sesi geliyordu ancak kimseyle konuşabilecek kadar iyi değildi.

young and beautiful | love square auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin