3

99 15 19
                                    

Az sonra söz ediceğim bileklik medyada

...

Gözlerimi açtığımda karanlık, genişçe bir odadaydım. İçi boştu. Duvarlarının boyası yer yer dökülmüştü.

Hareket ettiğimde sandalyeye bağlandığımı farketmiş, kaşlarımı çatmıştım.

Bir dakika! Ne?! Sadece iple mi bağlamışlardı yani?! Ah bu kolay olucak!

Sağ elimle hırkamın sol kolunu biraz yukarı sıyırdım ve el yordamıyla bileğimdeki bilekliği hissettim. Biraz uğraştıktan sonra bilekliği yerinden çözmeyi başarmıştım. İplere sürtmeye başladım

Biraz uğraştıktan sonra kolayca çözülmüştü. Onları yere atıp ayağımdakilere yöneldim.

Ayağımdakileri çözdükten sonra ayağa kalkıp ilk önce çantamı kontrol ettim. Yoktu. Zaten neden almasınlar ki.

Telfonumu en son cebime koyduğum  aklıma gelince ceplerimi yokladım.

Ah? Ne? Cidden her kimseler çok salaklar!

Telefonu çıkarıp Moonbyul'a mesaj attım. Gruptaki herkesten bir sürü bildirim gelmişti. Beni merak etmişlerdi. Zaten hep öyleler. Bir ben umursamıyordum kendimi.

Sakin olun ilk önce panik yok!
İnternet çok çekmiyor sadece oku
*konum*
Telefonumu almayı akıl edemiyecek kadar salak olan bir çete tarafından kaçırıldım.
Çete olduğundan emin değilim ama salak olduğundan eminim her neyse.
En fazla beş dakikaya çıkmış olurum burdan
Siz dışarda bekleyin sakın başka bir şey yapmayın
Bana güvenin
√√

Telefonu hemen sessize alıp cebime attım. Elimdeki küçük çakıyla sessizce kapıya yaklaştım.

Kapıyı açtım. İki koruma vardı. Birbirimizle bakışırken soldaki ilk hamleyi yapmayı akıl etmişti.

Kolunu çevirip sırtına dayamıştım. Diğer adamda çakı olan elimi tutunca ilk adamı yere ittirdim. Ve kolumu tutan adamın diğer kolundan tutup bacak arasına bastım tekmeyi. O yerde kıvranırken diğer adam çoktan kalkmış, iki kollumu da arkadan tutmuştu. Kurtulmak için çırpınıyorken koridorun sonundan gelen sesle kafamı kaldırdım.

Bardaki 10 kişilik grup tam karşımdaydı. Ah! Tahmin etmeliydim!

Gözlüklü çocuk herkesten önde duruyordu. Ben onları izlerken gözleriyle yaptığı bir hareketten sonra adam beni bırakmıştı.

Bileklerini biraz ovduktan sonra üstümü düzeltip çakı bilekliğimi yerine geri takmıştım. Adam gerçekten güçlüydü.

Hepsi yaptıklarımı tek tek izlemişti. Sessizliği bozarak " İçerde mi konuşsak?" dedim kafamı yana yatırarak.

İlk önce kaşlarını çatmış sonra soldaki açık olan kapıyı göstermişti. O tarafa doğru yürüyüp kapıdan geçmeden durdum.

Çantamı istemeliydim..

Midemin bulanmasıyla gözlerimi kapatıp yüzümü buruşturdum. Gözlüklü çocuğa dönüp "İlk önce lavaboya gitsem olur mu?" dedim. Sesim çok kısık çıkmıştı.

intihar #taennie#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin