02. Travmam var süsü

204 34 62
                                    

Bu 6 yıl benim aksime ona çok şey katmıştı.

Uzun, kahverengi saçları yerini kısa, kısalmanın etkisiyle dalgalanmış pembe saçlara bırakmış; sarıya çalan kahverengi gözlerini saçının tonuyla uyuşturamamış olmalıydı ki mavi lens takmaya başlamıştı. Lisede alay konusu olan sivilceleri ergenliğin bitimiyle gitmiş, kendine bakım gösterdiği her hâlinden belli oluyordu. Yuvarlak çerçeveli, sadece benim takmama izin verdiği gözlükleri artık yoktu.

Ve Tanrım, tişörtünün altından bile belli  olan karın kasları ağız sulandırıcıydı, kaslarını fark ettikçe çölün ortasında kalmış gibi sıcaklıyordum. Ateşliydi, fazla fazla hemde.

"Sıcak, dikkat et." Bana uzattığı kahveyi küçük bir teşekkür mırıltısıyla elime alıp kupanın kenarına alt dudağıma bastırarak kupaya yayılmış sıcaklığı hissettim. Bu beni nedensizce mayıştırırken kahvemden tadımlık küçük bir yudum aldıktan sonra bakışlarımı cama çevirip derin bir nefes aldım. Bu lüks apartmanın en üst katında yaşamasının benim için avantaj sayılan olayı da bulutların, ayın çok yakın gözükmesi ve diğer binaların bakış açısına girmemesiydi.

Olayları ona anlatmam gerekmese oturur sabaha kadar yağmur damlalarının cama çarptığında çıkardığı rahatlatıcı sesi dinler, gün aydınlanana kadar gökyüzünü izlerdim ama işte, hayaller ve hayatlar.

"Artık anlatmayı düşünüyor musun Alex?"

"Sen gastronomi falan mı okuyorsun? Kahve çok hoş olmuş."

Konuyu bilmem kaçıncı kez değiştirmemle göz devirdi. İlk başta yalan söyleyemeyip hayatımın içine sıçtıktan sonra şimdi de ucuz bahanelerimi ortaya serip battığım bu bok çukurundan kurtulmaya çalışıyordum, git gide dibe battığımı bile bile.

"Alex, yeter, bir açıklama istiyorum. Jackie'yle 8 yıldır çıkıyorsunuz ve onu sevdiğin bariz şekilde ortada, neden düğünden kaçmak gibi bir şey yaptın?"

Sinirle söyledikleri yaptıklarımı hatırlatmış, yüzümdeki gülüşüm solmuştu. Bakışlarımı yavaşça elime indirdim, ben iğrenç bir insandım.

Gözlerim dolmuşken bakışlarım Dave'in dar, kot pantolonuna kaydı. Tanrı özene bezene yaratmış.

Pantolonu yani.

"Alex? Cidden Jackie'yle aranda ne yaşandı?"

Doğduğumdan beri hetero taklidi yapıp onunla ilişkim olduğu düşünüldüğü için Jackie'yle çıkmaya başladığımı söyleseydim ne tepki vereceğini düşündüm, eğer bu soğukta evsiz kalmak istemiyorsam kesinlikle söylememeliydim.

"Sana onca yaptıklarımdan sonra neden hâlâ beni düşünüyorsun?"

Konuyu değiştirmek için kurduğum cümleyle yüzündeki endişeli ifade anında kaybolup mimikleri sinirle bürünürken, derin bir nefes alarak kendini rahatlatmaya çalıştığı belli oluyordu. Az önce bana karşı oluşan şevkatli bakışları şimdi tamamen iğrenti ve nefretle doluydu. Kahvesinden bir yudum aldı.

Sanırım kendimden iğrenen tek kişi ben değildim.

"Geçmiş geçmişte kaldı," dedi yüz ifadesi aksini söylerken. "Bence biz şimdiye odaklanalım ve sen de hemen şu an neden kaçtığını anlat bana."

O da geçmişte kaldı, demek gelsede içimden Dave'i yeterince kızdırmıştım, sabrını oyuncak gibi kullanmak istemiyordum ve bu durumda üç seçeneğim vardı.

Mantıklı bir yalan uydurmak -imkânsız seçenek-, gerçeği söylemek -sokakta dilenci olma garantili- ve ona anlatmam için zamana ihtiyacım olduğunu, buna henüz hazır olmadığımı söyleyip travmam var süsü vermek. Bence sonuncu gayet mantıklıydı fakat Dave'in zeki bir adam olduğunu bilmek bu mantığı silip süpürüyordu ama başka seçeneğim de yoktu.

"Ben... Sanırım bunu anlatmak için biraz zamana ihtiyacım var, lütfen?"

Bakışları donuklaştı.

"Neyi? Hetero taklidi yaptığın için Jackie'yle çıktığını mı? Bence de bunun için zamana ihtiyacın var, mantıklı yalan uydurman uzun sürüyor çünkü."

×××

bi şeyler deniyorum

sonuçta mini fic elbette olaylar hızlı ilerleyecek

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Escape From 21 || TechnoKityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin