Roseanne'den
Yine bir kod yazarken bilgisayar başında uyuya kalmıştım, bu aralar gerçekten yoğun çalışıyorduk.
Para kazanmamız gerekiyordu.
Çok yorgundum ama bu yorgunluğum fiziksel değildi tamamen psikolojikti.
Annem ve babam Avusturalya'daydı, ben ise Kore'de. Onları özlüyordum.
Onlar benim en büyük destekçilerimdi, Kore'ye gelmemi de hiç istememişlerdi ama yapacak bir şeyim yoktu.
Buradaki arkadaşlarımı ve çevremi seviyordum.
Yazdığım kodu tekrar sisteme yükledim ama bir sorun vardı, ekran kararmaya başlamıştı.
Hızla sim kartını çıkardım ve bilgisayarı kapattım, ardından Jisoo'yu aradım.
Jisoo'dan
"Efendim Rosie? Önemli bir şey mi var?"
"Bilmiyorum, kodları tamamlayıp denemek için şirket hesabına girmeye çalıştım, bir anda ekran karardı, ben de hemen bilgisayarı kapayıp sim kartını çıkarttım."
"Umarım bilgilerimize ulaşamadılar, geliyorum hemen."
Hızla siyah maskemi yüzüme geçirdim ve siyah şapkam ile yüzümü tamamen tanınmayacak hale getirdim.
Çalıştığımız işte çok iyi olsakta, adımız piyasada çok iyi geçmezdi.
Bu sefer de yüksek bir ödeme karşılığında bir iş almıştık ama şirketin yazılımı için yeni kodlar yazmamız gerekiyordu, bu da zor bir işti.
Kaldığımız otele vardığımda hızla Roseanne'nin yanına gittim, lobide içtiği çayı ile beni bekliyordu.
"Ben bize ulaşmalarını engelledim ama şirketin yazılımı çok iyi korunuyor, ve sana kötü bir haberim var Jisoo..." diyen Rose ile merakla ona döndüm.
"Hackleyeceğimiz şirketin sahipleri Seokjin ve Jungkook."
Rosé'den
Jisoo bana şok içerisinde bakarken ben daha da strese girmiştim.
"Rosé bunu nasıl yeni fark ediyor olabiliriz?"
"B-benim yüzümden çok özür dilerim, başta buna bakmalıydım."
Jisoo ellerini benim elimle buluşturdu.
"Üzülme bebeğim ikimizin hatası,bu aralar yoğun çalıştığımız için göz ardı etmişiz."
Gerçekten biz nasıl bir saçmalığa düşmüştük? Kim bilir adamların şirketlerinde kaç tane yazılımcı ve hacker vardır?
"Peki, bizi öğrenmenlerine izin vermeden işe devam mı ediyoruz yoksa pes edip başka bir işe mi geçiyoruz?"
İkimizinde sinsice bakışmasından sonra Jisoo,
"Tabiki başladığımız işi yarım bırakmıyoruz." demişti.
İşte bu benim kızımdı.
Jisoo'dan
Dünden beri Seokjin ve Jungkook'un şirketi için yaptığı yeni yatırım hakkında bilgi almaya çalışsak da, hiçbir işe yaramıyordu.
Son yazdığım kodu tekrar sisteme yüklediğimde, yine eror vermişti, sinirle kafamı masaya vurduğumda, etraftaki müşteriler korkuyla bana bakmıştı.
Utançla özür dileyerek önüme döndüm, Jihyo bana bakıyordu,
"Nasıl o şirketin Seokjin ve Jungkook'un olduğunu bilmezsiniz ki? Salak mısınız anlamıyorum." dediğinde bıkkınlıkla üfledim.
Tam ağzımı açacakken, yanımıza elinde kahveler, ve en sevdiğim mozaik pasta ile gelen Jennie'ye gülümsedim.
O sırada içeri Rose girmişti, kızlarla selamlaştıktan sonra, havadan sudan sohbet etmeye başlamıştık, birazdan Hoseok bizi almaya gelecekti, plana onun evinde devam edecektik.
Sonunda gelen Hoseok ile onun evine geçtik. Hoseok da biraz yazılımlardan anladığı için bize yardımcı oluyordu.
Tekrar bir yazılımı sisteme yüklediğimde, ekran kararmaya, parazitlenmeye başlamıştı, korkuyla sim kartını çıkartmış, bilgisayarı tamamen kapatmıştım.
Herkes korkuyla olacakları beklerken, telefonuma gelen mesaj ile tamamen batırdığımızı anlamıştım.
Kimden: Bay Geniş Omuz
Sistemimizde bir keşfe çıkarken ağlarımıza takılan sizmişsiniz Kim Jisoo, olacakları merakla bekliyorum :)
Selam! İlk bölümle karşınızdayız! Umarım bölmümü beğenmişsinizdir. İki kişi olduğumuz için farklı bakış açılarından yazıyoruz, yani lütfen kimin yazdığına dikkat edin, anlamayabilirsiniz. Ayrıca yazım hataları veya mantık hataları olursa lütfen görmezden gelin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❝ everything again ❞ rosekook & jinsoo
Fanfiction❛Yazılımı sisteme yüklediğimde, ekran kararmaya, parazitlenmeye başlamıştı, korkuyla sim kartını çıkartmış, bilgisayarı tamamen kapatmıştım. Herkes olacakları beklerken, telefonuma gelen mesaj ile tamamen batırdığımızı anlamıştım. Kimden: Bay Geni...