ೃ⁀➷
1, 2, 3 ve bam!
Yılların ardındaki takipten sonra ortaya çıkma zamanı.
Adam senin gözlerinde bütün olan bir yaşamın güzel kalıntılarını görürken, sen ise onun gözlerinde parçalara ayrılmış olan karanlığın sonsuzluğa gömülü bir versiyonunu görüyo...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Yazar Bakış Açısı*
"Tch, hâlâ mı selamıma karşılık alamıyorum? Madem nazik bir konuşmadan anlamıyorsun, o zaman bizde işleri kaba olan şekliyle halledelim, it..."
Kuzgun saçlı adam iğrenmiş bir şekilde yerdeki varlığa bakıyordu.
Adamlarına tekrar onu kaldırıp oturtturması için komut verdi ve onun arkasına geçip kulağına doğru eğildi.
"Şuana kadar kaç kişiye o boka benzeyen ellerinle dokundun bilmiyorum ama tek bildiğim bir daha dokunamayacak olman.."
Adam tir tir titremeye başlamıştı.
"Bir daha yapmam! Lütfen! Lütfen bırakın gideyim!"
Levi yavaşça tekrar adamın karşısına geçti.
"O kadar kolay mı olacak sanıyorsun ha? Ben biraz eğlenebileceğimizi düşünüyordum. Tıpkı senin de başkalarıyla 'eğlendiğin' gibi."
Karşısındaki sapık korkudan ve söyleyecek söz bulamadan ağlamaya başlamıştı.
"Tahminimce sabırsızlıktan ağlıyorsun. O zaman daha fazla seni bekletmeden 'eğlencemize' başlayalım, olur mu?"
Levi adama tepeden bir şekilde bakmaya devam ederken kendi cebindeki cüzdanı çıkardı.
Ve içinden her zaman yanında bulundurduğu küçük iğneyi alıp adamın ellerini çözdürdü.
"Soyun."
Zavallı yanaklarında göz yaşı izleri kalmışken karşısındaki keskin mavi gözlere sahip adamın dediği şeye sadece şaşkınlıkla bakabilmişti.
"Soyun dedim!"
Levi'ın bu sefer sesini yükseltmesiyle adam hemen üzerindeki gömlek ve pantolondan kurtulmuş, sadece boxerları ile o kadar adamın içinde çıplak bir şekilde kalmıştı.
Ardından Levi adama yaklaşıp eliyle temasta bulunmadan iğneyi ona uzattı.
"Bu iğneyi alıp vücudunun her bir noktasına batırmanı istiyorum. Ayrıca o her bir noktadan kan çıktığını göreceğim."
Levi'ın karşısındaki adam resmen 'ben neye bulaştım böyle' bakışları atıyordu.
Ama eğer şu an ona bakan ve bu fazlasıyla göz korkutucu görünen adamın dediklerini yapmazsa kendisine neler olacağını düşünmek bile istemiyordu.
Kaderine mahkûm olmuş bir şekilde elindeki iğneyle yavaşça kendi vücudunu delik deşik etmeye başladı.
İğneyi derisine batırdığında hemen kan çıkmadığı için hep daha derine batırması gerekmişti.
Levi ise karşısındaki bu görsel şöleni uzaktan tatminlikle izlerken tekrar adama yaklaştı.
"Güzel hissettiriyor değil mi? Zamanında senin dokunuşlarınla da aynı şekilde hisseden kişiler olmuştur. Ama sorun değil, onların ruhları hasar almışken seninse vücudun alıyor. Nasıl olsa geçer."
