ugh!

ugh! [2/2]

⸻ugh!⸻

[Arctic Monkeys - Do I Wanna Know
Ariana Grande - Side To Side
Destiny - Tomboy
Marian Hill - Got It]

≮

Sesinin şiddetiyle odanın duvarlarına çarparak kulaklara geri dönen sık nefesler, şakaklardan boşanan ılık ter damlaları ve eşinin kucağında, rahatlayamamanın verdiği çaresizlikle üzerine oturduğu kasıklara sürtünmeye çalışan Jeon Jeongguk.

Ve bir de, aralıklı dudakları arasından lav parçaları gibi boşanan soluklar ve tatminkar bakışlar eşliğinde eşini izleyen Kim Taehyung.

Jeongguk, rahatlayamamanın verdiği rahatsız hissiyat ile ikide bir, konuk olduğu kasıklar üzerinde boş bir çabayla sürtünüyor, bu sırada dudakları arasından kopup giden sık solukları odanın atmosferini oluru varmış gibi daha da basıklaştırıyordu.

Koyulaşmış kırmızılıkları yer yer çatlaklarla bezenmiş, alnından yolunu olarak istikametini boynu belirleyen ılık ter damlaları ıslaklıkla teninde yer edinmişti.

Eşinin varlığını ağırlamak için kasılıp gevşeyen sıkı ve dar deliği kendisini bastırdığı sert kasıklarla arasında kumaşlar olmasına rağmen kabarıklığı belirgin olan sert uzvu her hissedişinde zevk suyunu usulca akıtıyor ve bu sırada şişip duran yapılı göğüsleri, arzudan çakmak çakmak yanan gözlerinin ıslanışını hiçbir şekilde önleyemiyordu.

Tam şu anda, Jeongguk'un ihtiyacı olan en büyük şey, dar duvarları arasında eşinin sert aletini ağırlamak, şımarık bir edayla deliğini kasarak ıslak penisini sıkıştırmak ve kulak altında, doyumsuzluğunu alevlendirmek adına derin tınılı inlemeleri duymaktı.

Fakat, arkasında yer alan ve kendisini ihtiyaçla bedenine sürttüğü eşi kendisine alayvari bir gülümsemeyle bakıyorken, elde etmek istediği şeyi kendisine bahşetmesinin pek güzel bir biçimde gerçekleşmeyeceğini açıklıyordu.

Kavrayabilme havzasına giren cümleler ise bunun en belirgin kanıtıydı.

"Dersi başlat, yoksa burada kendimi tatmin ederim ve deliğini dolduran tek şey uzunluğunun yeterli gelmediği parmakların olur."

Jeongguk, hırıltılı nefeslerinin şiddetinin kulaklarında uğuldamaya neden olmasını yok sayarak ıslak dilini bir kez daha mabedinden ayırıp çatlak dudakları üzerinde gezdirmiş, ardındansa minik bir mızırdanmayı boğazından taşırarak dilinde döndürmüştü.

"Taehyung, hayır. Lütfen, mesleğim söz konusu."

Kısık tonlamayla sarf edilen berrak ses, Taehyung'un kulaklarına ulaştığı anda parşömen tenli genç avukat, alayla kaşlarını kaldırmış; dudakları arasından dökülmek adına saniye sayan kelimelerini fütursuzca sıralamıştı. "Müvekkilim ile görüntülü konuşurken bana masa altından verdiğin ağız işini ne çabuk unuttun, Kim? Hadi, başlat şu siktiğimin dersini."