Etrafıma kendi ellerimle bir duvar ördüm. Bu duvarları kendi istedigimle değil sanki hayat bana zorla ördürmüştü. Ben yıkmaya çalıştıkça yaşadıklarım bu duvarı yıkmamam için bir uyarıydı sanki..
Ben güçlü olmaya çalıştıkça her darbe daha da dibe çekiyordu beni.
Kalbimdeki bu çöküntü zaten fazlasıyla ağır şeyler yaşatırken, bir de dibe çeken bu durum bedenimi daha da güçsüzleştiriyordu.
Artık küçücük şeylerde mutluluk aramaya başladım bende.
Mutlu olmak için kuşlar,papatyalar, deniz, gün batımı vardı benim için. Saatlerce oturup karşısında bir sigara yakmaktan başka bir mutluluk bulamıyordum içimde.
Mutluluk benim için çok uzaklarda kalmıştı.
Küçük bir kız çocuğu gibi beni biri bu durumdan çıkartsın diye bekliyordum.
Beklemek doğru bir yol muydu bilmem ama kendimi bu durumdan çıkartacak ne gücüm ne de cesaretim vardı.
Başımı alıp gidesim geliyor bazen. Kimsenin beni bulamadığı sadece ben ve benliğimin içindeki yalnızlıkla kalmak istiyordum.
Belki o zaman doğru yolu bulabilirdim kendim için. Ama bırakıp gitmek zor oluyor işte....
Doğru gitmeyen şeyler var hayatımda ne olduğunu bulduğum an belkide bu karmaşanın içinden çıkmam daha kolay olucak ama bulmak zor olanı zaten.
Hayatta ne kolay ki....
Her şey kolay olsaydı ne ben bu durumda olurdum ne de kalbim.
Belkide bu duruma gelmemin sebeplerini ruhumun en içinde bulmalıyım......
Ruhumun en içindeki üzüntüleri bulmam dileğiyle.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kalbin Çöküşü
Romanceİçindeki küçük kızı kaybeden ve bu kızı bulmak için elinden geleni yapan bir kadının içsel duyguları.....