0. Giriş

1.6K 65 43
                                    

Gökyüzünde bulutların arasından göz kırpan parlak, sarı topun dünyaya bahşettiği sıcaklığa denk bir sıcaklıkla belli belirsiz gülümseyerek kampüs kapısına yürüdü genç kız.

Minik ellerinde fakültenin sinema atölyesinden ödünç aldığı büyük kamera ile tripod; saçları maviye boyalı kafasında hayal ettiği film; kalbinde ise sonunda hayalini gerçekleştirebilecek olmanın verdiği heyecan ve sevinç karışımı duygunun yarattığı o ince sarhoşluk vardı.

Bir omzuna astığı ve açıldığında boyundan büyük olan tripod ile diğer elindeki ağır kameranın bir elli beşlik minyon vücudunun dengesini bozduğunu gören güvenlik görevlisi, hafif alaylı hafif sevecen bir sırıtışla ona yaklaşarak söze girerken bir yandan da genç kızın elindeki kamerayı gösteriyordu.

"Bir gün şunları taşıyayım derken devrilip gideceksin Neva, boyundan büyük işlere kalkışma demediler mi sana hiç?"

Neva yüklerini Orhan abisine uzatıp çantasından öğrenci kimliğini çıkarak turnikeye gösterirken yanıtladı. "Büyük işleri küçükler başarır demişler Orhan abi, unutma ki bana hiçbir şey olmaz."

Orhan, esmer yüzünde inci gibi parıldayan dişlerini göstererek gülerken karşılık verdi. "Düşmez kalkmaz bir Allah demişler abicim, sen yine de dikkat et."

Ela gözleri kısılana kadar gülümserken "Olur abi, sen de dikkat et kendine." diye acele bir cevap vermekle yetindi ve kimliğini çantasına geri koyup tripod ile kamerayı Orhan'dan geri aldıktan sonra atölyeye doğru seri adımlarla ilerledi genç kız.

Uzaktan akrabası olan Orhan ile üniversiteye başladığından beri iyi anlaşırdı Neva, memleketten ilk geldiğinde bu büyük şehre alışmasında onun ve eşi Selma'nın çok yardımı olmuştu.

Fakülte binasının zemin katındaki atölyeye girdi ve içerideki arkadaşlarına başıyla selam verdikten sonra malzemelerin olduğu odaya yöneltti adımlarını. Kapıyı açtığında içeride bulmayı beklediği yüzü görünce gülümsemesi büyümüştü.

Saçları kızıl, gözleri Neva'nın saçlarının renginde olan genç kız "Günaydın mavili." diye elindeki listeden kafasını kaldırıp gülümseyerek onu selamladığında Neva kapıyı dikkatlice kapatıp tripod ile kamerayı bol çekmeceli metal masanın üstüne nazikçe bıraktı.

Sakin adımlarla odanın ucundaki kıza yürüdü ve minik ellerini beline dolarken hafifçe ayak uçlarında yükselip dolgun dudaklara hızlı bir öpücük bırakarak yanıtladı. "Günaydın bebeğim."

"Erkencisin bugün?"

Neva başını hızlıca sallarken cebinden telefonunu çıkarıp bir şeyler aradıktan sonra kız arkadaşına heyecanla gösterdi ekranı. "Duyuruyu yapmışlar, beklediğim gün sonunda geldi çattı. Hazırlıklara başlasak iyi olur."

Kızıl saçlı kız, tedirgin olmuş bakışlarını ekrandan Neva'ya çevirip yanıtladı. "Bence iyi bir fikir değil Neva. Ne üniversite ne de toplum hazır kafandakilere. Büyük risk alacaksın, film kabul edilmezse bırak yarışmaya katılmayı, mezun bile olamayacaksın."

Ela gözlerindeki heyecan hafifçe kırılırken telefonunu cebine koydu genç kız. "Yapma ama Didem, kaç kez konuştuk. Biliyorum riskli olduğunu ama uzun zamandır hayalim bu benim. Bazı şeylerin değişmesi için birilerinin risk alması gerekiyor." Başını sevgilisinin omzuna yaslayıp ela gözlerini mavilere dikerek devam etti. "Senaryonun senin hikâyene dayandığını bilmeyecek kimse, eğer korkun buysa korkmana gerek yok."

Didem başını iki yana sallayarak yanıtladı. "Korktuğumdan değil, sadece... Yani Wattpad'de anonim kimlikle hikâye yazmak gibi değil ki bu. Oyuncuların, ekibin isimleri falan hep bilinecek, sıfır anonimlik. Kimse senin kadar cesur davranmaz Neva, sokakta bile aralarında iki metre mesafe bırakarak yürüyor adamlar. Bir de filmde öpüşen iki adam gördüklerini düşünsene, dönecek linç kampanyasının haddi hesabı olmaz, kimse de yanında durmaz."

Neva iç çekerek Didem'in omzundan ayrıldı ve kaşlarını çatarak parmaklarıyla oynamaya başladı. "Biliyorum. Olabileceklerin farkındayım, zorlanacağımın da farkındayım ama vazgeçmeyeceğim Didem. Sen de biraz iyimser olsan nasıl olur?"

Didem bir süre mavi gözlerini kız arkadaşının asılmış yüzünde gezdirdi ve derince iç çektikten sonra söze girdi. "Sonradan hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum sadece Neva. Daha da önemlisi, projen öğrenildiği zaman linç yemenden endişeleniyorum. Bile bile lades demek gibi bir şey bu."

Genç kızın karşısına geçip uzun parmaklı ellerini minyon omuzlara yerleştirerek devam etti. "Endişeleniyorum evet, ancak endişelerime rağmen yanında olacağım. Şimdi söyle bakalım, öpüştürecek iki erkeği nerede ve nasıl bulmayı planlıyorsun?"

Neva'nın ela gözlerindeki kara bulutlar, gelen soruyla birlikte anında dağılmış ve dudaklarını bürüyen sinsi sırıtışla sevgilisine yanıt vermişti. "Çoktan buldum, sadece esas oğlanlarımın henüz bundan haberleri yok."

Didem, sevgilisinin bakışlarındaki hinliği gördüğünde onun kimleri kastettiğini anlayarak kısa bir şok geçirmiş, cevap verebilmesi için bir dakikayı boş bakışlarla geçirmesi gerekmişti. "Sakın bana Asutay ile Bora deme."

Neva kendinden emin bir biçimde başını sallayarak yanıtladı. "Tam üstüne bastın bebeğim."

"İyi de onlar..."

Didem'in yarım bıraktığı cümleyi Neva tamamladı.

"Ateşle barut gibiler mi? Daha iyi ya işte, bir araya geldiklerinde filmimizi patlatacaklar. Ayrıca reddetmek gibi bir lüksleri yok, ikisi de bana borçlu." Genç kız sırıtarak yerinden ayrılıp heyecan içinde masanın üstüne bıraktığı malzemeleri yerlerine koyarken Didem afallamış bakışlarını kız arkadaşından ayıramıyordu. Dolgun dudakları aralanıp kendi kendine hüsranla mırıldandı.

"Sıçtık."

----------------------

O zaman yeni sıçışımız hayırlı uğurlu olsun diyelim jfljddsşfkl bir süredir kafamda olan yeni bir kurguyla yeniden karşınızdayım gjlrmksşfla inş kafamda kurduğum gibi yazabilirim yoksa Neva gibi büyük sıçacağım, çok heyecanlıyım cmövöxmdfsj bu hikâyedeki her ama her şeyin hayal ürünü olduğunu şimdiden belirteyim kdlfjsdjl şimdilik girişi bırakıp kaçıyorum, yorumlarınızı fikirlerinizi vs bekliyor olacağım. Hoçça ğalın sevimli hayaletlerim. :*

Kısa Metraj | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin