Başlangıç tarihinizi yazabilirsiniz :)~Gerçek aşk bulunmaz, el ele inşa edilir.~
Sabahın erken saatlerinde hafif esen rüzgara karşı gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Kulaklarımda yankılanan soft müzik ile çok rahat hissediyordum.
Omuzuma konan el ile gözlerimi açarak arkamı döndüm. Gördüğüm tanıdık yüz ile kulağımdaki kulaklığı çıkardım.
"Kendini fazla kaptırmışsın. İki dakika bekle dedik sadece." Gülümseyerek arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım. Changbin ise bana yetişerek yanımda yürümeye başladı. Hem sonbahar ayındaydık hem de erken saatlerde dışarıda. Esen rüzgar ile kendimi huzurlu hisseden benim aksime soğuktan nefret eden arkadaşım ellerini cebine koymuş ve sabah erken saatte kalkmış olmanın verdiği huzursuzlukla soğuk havaya isyan ederek yürüyordu.
"Ne kadar uyuşuk yürüyorsunuz azıcık hızlansanıza." Yanından geçtiğimiz sokaktan çıkıp gülümseyerek yanımıza gelen Hyunjin'de sabahları büyük bir enerji ile dolu olurdu ve havayı umursamazdı. Ona yaz kış birdi. Ne neşesi ne de enejrisi biterdi.
"Yine her zamanki Hyunjin işte. Sabahları ne içiyorsun gerçekten merak ediyorum." Changbin huysuzca Hyunjin'e sataşırken, Hyunjin de sevecen bir şekilde onunla konuşmaya çalışmıştı. Ben ise yanlarında gülümseyerek onları dinliyordum. Büyük sokağa girdiğimizde ilerde bulunan büyük binaya baktım.
Seul Üniversitesi. Buraya gitmek için çok çabalamıştık. Herşeyimizi ortaya koyarak çalışmış ve en sonunda üçümüzde bu üniversiteye girmeyi başarmıştık. Hepimizde üçüncü sınıf mimarlık öğrencisiydik. Üniversiteyi bitirip ailelerimizin şirketinde çalışmayı ve daha sonra ortak olup büyük bir şirket kurmak istiyorduk. Kulağımdaki kısık sesli müzik çalan kulaklığımın bir anda çekilmesi ile arkadaşlarıma döndüm. Bunu bir tek onlar yapabiliyordu çünkü bundan nefret ediyordum. Bir başkası olsaydı kavga çıkardı.
"Bizi dinliyor musun sen?" Tek kaşımı havaya kaldırarak yüzlerine baktım. Çatık kaşlı Changbin her an birini dövecekmiş gibi duruyorken Hyunjin ise yüzündeki kocaman gülümseme ve bana attığı bakışlarla bir anda kahkaha atacakmış gibi duruyordu. Ne oluyordu böyle.
"Hayır. Ne oldu?" Changbin Hyunjin'in kolunu tutarak öne doğru itekledi ve yürümeye devam etti. "Yok bir şey." Omuzlarımı yukarı kaldırıp indirdim ve umursamadan yürümeye devam ettim. Arkadaşlarım önden yürüyüp kapıdan girerken telefonumdan gelen bildirim sesi ile durdum ve telefonumu cebimden çıkardım.
Lise son sınıf zamanında bir kaza geçirmiş ve iki sene boyunca komada kalmıştım. Bu benim için zordu. Arkadaşlarım yanımda olarak hemen iyileşmeme yardımcı olmuşlardı. Geçen aylarda ise kendi e-postam adına bir Instagram hesabı bulmuştum. Komadan önceki telefonum kırılmıştı ama yeni aldığım telefona yeni yeni hatırladığım e-postamı ve şifresini girince ilk önce bir instagram hesabı bulmuştum. Gizli ve farklı bir isimle açılmış bir hesaptı. Sadece bir sohbet vardı. Sohbeti defalarca kez okumuştum ama pek bir şey anlamamıştım. İlk mesaj atan taraf bu hesaptı ve onunla tanışma çabasına girilmişti. Karşı taraf kibarca reddetmiş ve sevgilisi olduğunu söylemişti. Bu hesaptaki ise sevgilisinden habsetmesini isteyince karşı taraf sanki çok değerli bir mücevherden bahsedercesine uzun uzun sevgilisinden bahsetmişti. Yazdıklarını kıskanmıştım. Çok güzel anlatmıştı. Okudukça sanki bir yerlerden tanıdık geldiğini hissediyordum ama çıkaramıyordum. Tabi bu dört sene önce olan bir mesajlaşmaydı.
Hesaba 3 ay önce ulaşmıştım ve o zamandan bu zaman sadece bir iki bildirim gelmişti. Gelen bildirimler ise hikaye bildirimiydi. Basit sözler ve kısa alıntılar paylaşırdı. Ama daha çok acı çekiyormuş da bunu sözlere aktarıyormuş gibi geliyordu bana. En önemli ayrıntı ise Changbin ve Hyunjin bu hesabı takip etmelerine rağmen 'takip etmediğimiz için tanımıyoruz' demiş olmalarıydı. Bana yalan söylemezlerdi. Ama neden bir anda böyle bir yalan söylediklerini anlayamamıştım. Bu yüzden şimdilik bir sırdı. Onlara bu hesaptan bahsetmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairytale -Minsung-
FanfictionNeden yabancısı olduğum bu sokaklar bana tanıdık geliyordu? Neden ayaklarım beni hiç bilmediğim bir eve getirmişti? _____ Kalbimden gelen nedensiz sızı ile karşımdaki oldukça hoş ve basit eve baktım. Daha önce görmediğim bu ev her gün burada yaşıyor...