İçimdeki Hiçlik

Boşluk

Soğuk...

Soğuk hiç bu kadar içten hissedilir mi ?  

   Bir dondurucuda uyuyor gibi hissetiğim gecelerin sayısı gittikçe artıyor artık soğuktan yanıyordum. Geceleri soğuktan uyanmaya uzun zamandır alışmıştım ancak son günlerde hissetiğim yanma hissi hiç de alışık değildi. Beni korkutan üşümek yada yanmak değildi. Beni korkutan yanma hissinin kolumda yeni beliren yaradan başlayıp vücuduma hızla yayılmasıydı. Eşime bu durumdan ve yaradan bahsettiğimde çok üstünde durmamış ancak bir doktora görünmem gerektiğini söylemişti. Doktorum ise bunun yaradan çok doğum izine benzediğini yine de emin olmak için doku alıp araştırılması gerektiğini bu yüzden kesin bir şey söylemenin doğru olmadığını belirtmişti.

 Dün gelen mesaja göre sonuçlarım çıkmıştı ve o gün randevum vardı. Sonucun yara izi olduğundan emindim. Kolundaki doğum lekesini 28 yaşında fark edecek kadar dikkatsiz biri değildim. Kendim fark etmemiş olsam bile eşimin bu zamana kadar fark edeceğini düşünüyordum.

    Genç kadın doktorun odasından resmen şok olarak çıkmıştı. Doktoru kolundakinin bir yara izi değil leke olduğunu, vücudu ile bağlantısına bakılırsa uzun süredir var olduğunu söylemişti. genç kadın ne kadar inkar etse de test sonuçları ve laboratuvar örnekleri her şeyi kanıtlar nitelikteydi. Doktor bahsi geçen izin muhtemelen çok gözünün önünde olmadığı için farkında olmadığını söyleyerek onu rahatlatmaya çalışmış, ailesine danışıp bu konuda bilgi edinmesinin daha yararlı söyledikten sonra çıkması için kapıyı göstermişti. Genç kadın hemen telefonuna sarıldı ve annesini aradı. Annesi Lalin Hanım kış bahçesinde çiçekleriyle ilgilenirken bir yandan da arayan kızına cevap vermek için telefonunu yanıtladı.  

-Hayatım nasılsın? İyi ki aradın seni merak ediyordum. 

- İyiyim anne sen nasılsın ? 

- Ben de iyiyim canım. Caner bu gün hastaneye gideceğini söyledi. Her şey yolunda mı ? 

- Aslında kafamı karıştıran bir şey var. Benim doğum lekem var mıydı. 

- Tabi ki hayatım. Böyle soru mu olur. Kolunun arkasında ki doğum leken var ya. Nereden çıktı şimdi. 

Genç kadın annesine gerçeği anlatmak istedi ancak kendini aptal gibi görünmek istemiyordu. Bu yüzden sessiz kalmayı ve konuyu değiştirmeyi seçti. Yaptığı telefon konuşması genç kadının kafasını daha da karıştırmıştı ancak bunu bir kenara bırakıp ofise geçmek için arabasına bindi. Günlük koşuşturmalarıyla yeterince yorulduğunu hissettiğinde genellikle günü sonlandırır eve giderdi ancak bu gün öyle olmadı. Düşüncelerinden kaçmak isteyerek kendini işe verdi. Zaten psikolojik açıdan yorgun olan bu bünye bu duruma ne kadar dayanabilirdi .  Ofisten çıktığında hava iyice kararmış deli gibi yağmur yağıyordu. Böyle havalarda araba sürmekten hoşlanmaz genellikle taksiye binmeyi tercih ederdi. Böyle yapmayı umuyordu ancak bedeninin ve ruhunun çok daha farklı planları vardı. Bir sorun olduğunu, kendini kötü hissettiğini fark etti ancak üşüdüğü için olduğunu sandı. Peki bu normal bir üşüme miydi ? Rüyalarımdaki gibi hissediyorum diye düşündü genç kadın. Korkmaya başladı ancak ne yapabilirdi ki. Bağırmak, koşarak eve gitmek, tanıdık bir yüz görmek istedi ancak her yer bomboştu. Saat o kadar geç değildi. İstanbul'un en kalabalık caddelerinden birindeydi. Burası günün her saatinde kalabalık olurdu ancak şimdi farklıydı. Kadın korkmaya ve çığlık atmaya başladı ancak sesi çıkmıyor gibiydi. Neler oluyor diye düşündü. Çantasını açtı ve telefonunu eline aldı. Eşini arayıp onu almasını, korktuğunu söylemek istedi ancak telefon çekmiyordu. İmkansız diye düşündü. Senelerdir her gün buradaydı ama hiç telefonunun çekmediğini hatırlamıyordu. Telefonu havaya kaldırarak çeken bir nokta bulmaya çalıştı ve o anda bir süredir hissettiği yanma hissini fark etti. Rüyada olmalıyım ama bu kadar gerçekçi olamaz diye düşünürken bir anda karşı sokakt, sessizliğin ortasında onu izleyen bir sulüet fark etti. Gözlerini dikerek kendisini izleyen adam peşinden gelmesini söyleyen bir el hareketi yaparak ilerlemeye başladı ancak tek sorun bu değildi. Genç kadın kendi iradesi dışında sanki başkası onu yürütüyor gibi adamın peşinden gidiyordu.