13-Hastalık

14.9K 1.2K 320
                                        

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Wendigo'lar hakkında bir çok efsane vardır aslında..Yamyamlığa verilen bir isimdir bazen,bazen bir hastalık,bazen ise tekrardan insan olmaya çalışan Wendigo'nun bunu insan yiyerek yapmaya çalışmasıdır.

Ezrif bunlardan sonuncusuydu lakin insan yemiyordu.

Yemezdi.Yiyemezdi...Sonsuza kadar canavar kalacak olsa bile insan yiyemezdi.Yanında mışıl mışıl uyuyan çocuk, her ne kadar eşi olsada içindeki canavarın sürekli 'Ye onu.'Diye emir vermesini dinlemek zordu onun için.

Yattığı yerden doğrulurken siyah tüyleri uzun saçlarına,kemikli ceylan yüzü insan yüzüne dönerken ceylan ayakları normal bir ayağa dönmüştü.

Siyah elini bulutlara benziyen bembeyaz saçlara götürdü,Parmak uçlarını yumuşak saçlara değdirdiğinde oluşan zıt renklerle minik bir gülümseme oluştu dudaklarında.

Eğer bu çocuğu eşi yapmasaydı lanet er ya da geç başlayacaktı.Duruma erken müdahale etmişti.Pişman değildi ama yakında Göksel gidecekti..Ne kadar ormanın derinliğine getirmiş olsada,onu arayan insanları uzak tutmaya çalışsa bile biliyordu ki bu çocuk sonsuza kadar burada kalamazdı.

Elini geri çekerek yataktan kalktı.Belindeki battaniyeyi düzelttikten sonra sessiz adımlarla-Daha doğrusu yerde gıcırdayan tahtaların el verdiği kadarıyla,sessiz adımlarla evden çıktı.Sabah için meyve toplayacaktı..

Göksel ise gözlerini daha yeni açıyordu.Esnerken yumruk yaptığı elini, gözüne götürerek ovuşturduktan sonra yattığı yerden doğrularak etrafına bakındı ama aradığı bedeni görememişti.İlk başta panik yapsada sonrasında yemek bulmaya gidebileceği aklına gelmiş,sakinleşmişti.

Yataktan kalktıktan sonra örtüleri düzeltti ve sofrayı hazırladı o sırada Ezrif eve dönmüştü.İçinde bir heyecan oluşurken kocaman gülümseyerek "Hoşgeldin."Demişti.Ezrif ilk afallasada ardınan başını sallamış,yıkadığı meyveleri masaya koyarken birden kalçasına inen şaplakla gözleri irileşti.

Yavaşça,biraz arkasında kalan kendisi gibi şok olmuş bedene bakarken Göksel elini hızla çekerek "Özür dilerim..Görünce vurasım geldi-Yani,yok gelmedi tabii..Ayyy!Çok özür dilerim."Diye bir şeyler geveleyerek kızaran yanaklarını,iki eliyle saklamaya çalıştı.Ezrif "Önemli değil.."Diye mırıldanarak boğazını temizlerken, yavaşça minik bedene doğru eğilmişti.Bir eliyle ince beli kavrarken diğer elini, kızarmış yanağa değdirdiğinde Göksel,siyah uzun saçlardan nazikçe tutarak parmak ucunda biraz yükselmişti.Dudaklarını birleştirdiklerinde gözlerini kapatmıştı,minik bir öpücük sonrasında başını Ezrif'in göğsüne saklayarak "Utandım.."Diye mırıldandı bununla beraber uzun parmaklar beyaz,kıvırcık saçlarında yerini bulmuştu.

"Utanma.Biz artık evli gibi bir şeyiz."Diye mırıldandı Ezrif.Belki evli olduklarını söylerse, ne olursa olsun gitmezdi minik beden.Göksel başını kaldırarak kıkırdadı."Evli gibi bir şey miyiz?"Sorusu karşılığında bir baş onaylaması almıştı.

Sonrasında beraber meyveleri yediler her şey harikaydı ta kii Göksel fenalaşarak, yatakta körkütük hasta yatmaya başlayana kadar.

Ezrif endişeli bir şekilde elini kızarmış yanaklarda ve alev alev yanan boyunda dolaştırdı.Saatlerdir insan formundaydı ama fark etmemişti bile, şu an ilgilendiği tek şey yatakta yatan bedendi.

Bezi ıslatarak,suyunu sıktıktan sonra minik bedenin alnına koydu."Ölecek gibi mi hissediyorsun?"Diye sorduğunda Göksel gülümsemeye çalışarak, başını olumsuz anlamda sallamıştı."Şifalı bitkilerden ilaç yapsam,bekleyebilir misin?"

"Beklerim."Diye fısıldadı Göksel ardından öksürmüştü.Ezrif çatlamış dudaklarını yaladıktan sonra son kez ela gözlere baktve yatağın üzerinden atlarken canavar haline dönüşmüş, koşarak evden çıkmıştı.

Göksel örtüyü burnuna kadar çekerek gözlerini kapattı.Yorgun hissediyordu,soğuk suda fazla kalmışlardı ardından rüzgar çarpmıştı tabii ki hasta olacaktı!

.

Gözlerini,yüzünde tüy gibi dolaşan parmaklar ile açarken görüş açısına giren gri gözlerle esnedi tabii hemen arkasından öksürmüştü."Sana yemek yaptım,sonra ilacını içersin."Diye mırıldandı Ezrif.Hasta birine bakmayalı uzun zaman olmuştu,neyseki insani şeyleri hatırlıyordu.

Göksel'in doğrulamasına yardım ettikten sonra masanın üzerine bıraktığı tabağı ve kaşığı alarak yatağa oturdu.Ormandaki imkânların el verdiği kadarıyla yaptığı yemeği,hasta bedene yedirdikten sonra şifalı bitkilerle kaynattığı suyu içirdi.

"Sen pisliği sevmezsin ama bunları sonra yıkasam?"Diyerek kirli tabak ve bardağı gösterdi Ezrif.Göksel gülümseyerek "Sorun değil."Diye fısıldadı böylelikle Ezrif bulaşıkları masanın üzerine bıraktı ve yatağa ilerledi.

"Yorgunsan uyu."Diyerek kıvırcık saçlara parmak ucuyla dokundu çekingence.Göksel, kendisiyle bu şekilde ilgilenen adama minnet dolu bakarken gözlerinin içi parlıyordu adeta."Benimle beraber yatar mısın?"Diye sordu tatlı tatlı cevabını,Ezrif'in yanına uzanması ile alırken kocaman gülümsedi.

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Günlerdir şu bölümü yazmaya çalışıyorum..

Günlerdir şu bölümü yazmaya çalışıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SİZLERİ SEVİYORUM.

PROMAJA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin