Karanlıkta pusu kuran kadın yüzlü cinayet, Hakkından gelecek hepsinin bir gece; Her gelin öldürecek bir güveyi, Kızıl kanlara boyanacak hançerleri.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤ
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤ
2 Şubat, 2004
ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤㅤㅤㅤ ㅤㅤㅤ Gecenin zifiri karanlığına eşlik eden yağmurun altında emin adımlarla yürüyen genç adam, bir seri katilin soğukkanlılığını taşıyordu çehresinde.
Gözlerinde kırmızımtırak bir kabuğun donukluğu varken, yer ayaklarının altında titriyordu. Gökyüzü çekiliyormuş gibi yürüyordu yeryüzünde. Ayakkabılarının altından sıçrayan su, asfaltta titrek halkalar oluşturuyordu. Nefesi dipsiz bir kuyuyu andırırken, hisleri yalnızca yanılgı sebebiydi.
Giydiği siyah paltosunun yakasını kaldırırken, yağmur suyu tenine bulaşan kırmızı lekelerin izlerini silmişti fakat o, derisinin altına işlenmiş metalik kokuyu hâlâ hissediyordu.
Çürük bir cesedi andıran rahatsız edici koku onun bedeninden yayılıyor toprak kokusuna karışıyordu.
Başına taktığı siyah fötr şapkanın altından çıkan saçlarına yer yer aklar düşmüştü.
Yüzünü ve göz çevresini süsleyen kırışıklıklar orta yaşlı bir adam olduğun kanıtlarken, gözleri hançer gibi saplanıyordu karanlığa.
Sokak ıssızdı. Sadece rüzgâr, sokak lambalarının titrek ışığını eğip büküyordu. Uzakta bir araba geçti ve farları bir anlığına adamın yüzünü aydınlattı. Gölgesi arkasına uzandı. Uzun, biçimsiz bir canavar gibiydi.
Şimşek çaktı. Bir anlığına yüzü tamamen aydınlandı. Oradaydı—duygusuz, soğuk, dünyadan kopmuş bir siluet. Etraftaki sis yaş almış yüzüne yaratılan küçük kuşlar gibi dokunuyordu.
Gözle görülmeyecek kadar yoğun sis bulutu ve yağmur hakimdi. Ve sonra karanlık tekrar üstünü örtüp onu gecenin içine sakladı. Yağmur hızlanırken gözlerini usulca kapattı. Serin bir nefes aldı ve hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam etti.
Keskin bakışları kendinden emin ve ne yaptığının bilincindeydi. O zaten bu işler için var olmuştu.
Günaha bulandığından yıllardır haberi vardı fakat tanrının laneti henüz onu bulmamıştı.
Tanrının laneti güçlüydü. Eğer o lanete tâbi tutulduysan; İsa'nın kaderini yaşarsın derlerdi. Güçlü bir tanrıdan sana doğan lanet ve rahmet çatışınca, lanet daima galip gelirdi.
Cebindeki fotoğraf karesine çarpan parmakları zevkle titredi. Fotoğrafın üstünde katlettiği kurbanlarının üstüne attığı çarpı, göğüs kafesinde yeşeren zevki doğurdu.
Gür bir kahkaha attığında yüzündeki hiçbir çizgi değişmedi.
Esmer tenine yayılan gülüşün emaresi yaşanılanların kötü simgesiydi.
Elindeki fotoğraf karesini kaldırımın kenarına attığında, sert adımlarla sokağı yarıladı.
Saf öfke ve kinden oluşan göğüs kafesi tetikçi ruhundaki alevi daha çok körükledi.
Cehennemi var eden ruhu vicdanını yok etmişti.
Kör ve sağır bir adam gibiydi. Önünde uzanan yolu göremiyor, nefreti ona göz kulak oluyordu.
O gece suç ve ihtiras aynı anda iki kişi olarak doğdu.
