20.

2.7K 366 922
                                    




14.05

İkimizde şaşkındık.

Ben ağzımdan çıkan kelimelerin varlığına şaşırırken o, duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu ve şu an büyük şokun içindeydim.

Gerçekten demiştim bunu, daha fazla içimde tutamamıştım.

Seni benden daha çok sevmiyordur.

Ben artık elimdeki ipin ucunu kaçırmıştım ne olacaksa olsundu dedim.

"Ne dedin?"

"Duydun işte."

Gerçekten demiştim ve o da duymuştu ama ben sebepsiz bir utancın içindeydim. Daha fazla yüzüne bakmak istemediğimden yanından geçip gitmek istedim. Kolumu tuttu.
Bakışlarında değişen çok şey oldu.

"Yine kaçacak mısın? Benden kaçtığın kadar kendinden de kaçtın ve yorulmadın mı?" Yüzüme bakarak konuşmaya çalışıyordu ama benim bakışlarım onun yüzünde sabitlenmiyordu. Anın getirisinden ağlamak istedim, fazlaca duygularımın esiri olmuştum ve Yeonjun böyle konuşmaya devam ederse ağlardım.

Konuşmadığımı ve tedirgin olduğumu hissedince kolumdaki ellerini bırakıp bir iki adım uzaklaştı. Öylece ayakta dikildik. Ne o konuşuyordu ne de ben. Diyeceğimi demiştim zaten ve bu aklımda yoktu ama ağzımdan çıkmıştı. İşler şimdi daha da çığrından çıkacak diye düşünmekten kendimi yiyebilirdim.

İkimiz de öylece, hareket etmeden duruyorduk. Sanki ilk kim hareket edecek yarışmasıydı ve ben bunun kaybedeniydim. Adımlarımı ters yönde hareket ettirip gidecekken bana seslendi. Seslenmekle kalmadı, öyle şeyler söyledi ki kalbim tir tir titredi.

"Senden güzel değil."

"..."

"Kimse senden daha güzel gelmedi gözüme. Soobin, ben daha önce hiçbir şeyin etrafında böyle dönmedim. Hiçkimse için bu kadar mücadele etmedim ve hiçkimsenin kalbimi kırmasına izin vermemiştim." Dediği şeyleri şokla dinledi kulaklarım. "Sen gelene kadar." diye ekledi.

"Soobin, sen nasıl hissediyorsun bilmiyorum ama ben çok yorgunum. Senin için kendimi tüketemem artık. Daha demin dediğin şeyden sonra öylece çekip gidemezsin. Benim de duygularım var lanet olsun ki benim sana karşı duygularım var..."

Son cümlelerindeki yüksek ton kalbimin odacıklarında yankı yaparken duyduklarım karşısında donmuştum. Ciddi anlamda onun Felix'e gideceğini düşünmüştüm. Ona gitmese bile benden gidecekti ama durdu açıklama yaptı. Aylar önce kendisi için çabaladığım çocuk şimdi benim için çabalıyordu.

"Elimden hiçbir şey gelmiyor artık." Benim hala bir şey demeyişime karşın konuştu ve yavaş adımlarla uzaklaşmaya başladı. Önce bir iki adım geri geri gitti sonra arkasını döndü.

İstemiyordum.

Bana artık arkasını dönsün istemiyordum. Adımları benden uzağa gitsin istemiyordum.
Ben artık sevilmek istiyordum ve bu kişi Yeonjun olsun istiyordum.

Kendimi fazlaca yıprattım, kendimden başka herkesi düşündüm ama düşünmediğim bir kişi vardı o da Yeonjun'du. Onun bana karşı hisler beslediği aklımın ucundan geçmedi. Halbuki benim ona takılmışlığım kadar onun da bende durup soluklanmaları vardı. Haksızlık edip nefesini kesemezdim. O an birkaç saniye içinde defalarca yankılandı beynimde. Aynı sözcüler, aynı hisler, aynı duygular...

Yeonjun beni seviyordu.
Yeonjun beni seviyordu.

"Özür dilerim her şey için..."

yıldızları söndür görmesinler -yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin