The Good Teacher - Taekook

Sadece Eğleniyorduk

"Ben bir halt yedim." Kendimi bar taburelerinden birine hoyratça attığımda içimdeki isyanı dışa vurarak elimi de sertçe masaya vurdum. Hoseok irice açtığı gözleriyle bir parmağıyla beni işaret etti "Sen mi?"

Savunma mekanizmam anında devreye girip olayı anlatmadan suçlayacak birilerini aramak istiyordu. Ben de aynen devam ettim çünkü gençliğinin baharında paraya ihtiyaç duyan, kanı hızlı akan bir gençtim yalnızca. "Jimin'in suçu, her şey onun başının altından çıktı Hyung!"

Hoseok haddinden yüksek çıkan sesime karşı kaşlarını çattı ve bar bankosunun ardında sildiği bardağı tezgâha bırakıp elindeki kurulama bezini de omzuna attı. "Bana neler olduğunu düzgünce anlatır mısın Taehyung?"

Nereden başlasam ki diye düşündüm. Çok eğleniyordum aslında. İş ciddiyete binmese Jimin'i boğmak isteyecek hale de gelmeyecektim üstelik. Bu kadar dürüstlüğü kendime borçlu muydum evet ama Hoseok hyunga borçlu değildim zannımca. Anlatmama gerek de yoktu öyleyse diye devam ettim.

"Jimin ile dün gece ne kadar parasız olduğumuzla ilgili konuşuyorduk. Sonrasında ben bir siteye kaydoldum." Ciddiyetle suratıma bakan Hoseok hyung bir anda ciddiyetini kaybetti ve gülümseyerek elini elimin üstüne vurdu.

"Taehyungie Onlyfans'a kaydolmuş olman çok da kötü bir şey değil hayatım." Hayır Taehyung, zaten bir hesabının olduğunu itiraf etmenin sırası değil.

"Hayır, hyung öyle değil. Eğitmenlerin yeteneklerini yazdığı ve öğrencileri için beklediği bir uygulama. Uzman olduğun konuyu giriyorsun ve öğrencilerle karşılıklı kriterleriniz uyuyorsa buluşuyorsun."

Devam etmemi ister gibi kafasını salladı. Benim mağdurum, mecbur bırakıldım, masumum, bir halt yedim ve çözemiyorum hyung karışımı bakışlarım eşliğinde devam ettim.

"Ben de esprisine seks eğitmeni oluşumla ilgili bir profil oluşturdum." Saniye saniye Hoseok hyungun kaşlarının havaya kalkışı beni daha çok strese sokuyordu.

"Sadece eğleniyorduk. Profil çok amatördü." Burnumdan güler gibi çıkan sesi bastıramadım. "Kim profilinde 'Seks Eğitmeni' yazan birine yazar ki? Eğleniriz diye düşündük çünkü sohbet kısmı vardı ve eğleniyorduk da. Ama biri daha hiç konuşmadan para ödedi." İnleyerek bitirdiğim cümlemin ardından Hoseok hyung hiç beklemeden devam ettirdi.

"İade et o zaman parasını Taehyung neden bu kadar dert ediyorsun."

Ben dramatik bir iç çekmekle meşgulken barın kapısından içeri içinde ne olduğunu asla bilemediğimiz postacı çantasıyla Yoongi ve rahatlıkla kolunu onun omzuna atmış Jimin girdi.

Jimin yürüyen karot makinesi gibiydi. Adım attığı yerde şaşırtıcı bir şekilde gürültü oluşturuyordu. Bu yüzden girdiği her ortamda kıyamet ensemizdeymiş gibi bakışlarımızın o yöne dönmesi bizim için artık ne yazık ki normaldi.

Ve Yoongi ise başlı başına hakkı verilmesi, literatüre kazandırılması gerekilen; eşi benzeri olmayan bir sıfattı.

Jimin kendinden beklendiği gibi şen bir kahkaha attı ve Yoongi'yi oturmak istediği yanımdaki tabureden hoyratça diğerine ittirdi.

Hiç utanmadan da kolunu omzuma atıp Yoongi'nin uyluklarını şöylece 'seni ittiğim için üzgünüm aşkım ama Taehyung ile işim daha bitmedi' dercesine okşadı ve tüm dikkatini bana verdi.

Haysiyetsiz dedim içimden, elini omzumdan çek ve Yoongi'nin uyluklarını da rahat bırak. Çocuk sonra namusuna göz dikiyormuşuz gibi olmayan kız arkadaşıyla ilgili olmayan evlilik planlarından bahsetmeye başlıyor.

"Seks eğitmenimiz nasıl bakalım? Dersine ön hazırlık yaptın mı? Dil gelişimin için bıraktığım topitopları güzelce emdin mi?"Jimin konuştuğunda sinirle suratına baktım. Utanmaz herif ağzını yaya yaya konuşuyor, başıma ördüğü çoraptan gayet hoşnut görünüyordu.