-DÜZENLENMEMİȘTİR-
"Kızım kalk hadi geç kalıyorsun!"
Annemin bağırmasıyla gözlerimi araladım ve hızla baş ucumdaki telefonumdan saate baktım. '08.45' Tanrım! Bu gün sınavım vardı ve ben geç kalmak üzereydim!
Arkadașlarıma sınav notlarını vereceğime söz vermiştim, eğer geç kalırsam onları yüz üstü bırakmış olurdum bu yüzden aceleyle kalktım ve üzerimi giyinip evden çıktım. Okulum çok uzak değildi ama yinede koşmazsam yetişemezdim bu yüzden koşmaya başladım.
Uzun olmayan ama yorucu bir koşturmanın ardından hızla okul binasına girdim ve sınava gireceğim kata doğru koştum.
"Ahh sonunda geldin!"
"Hocayı bir süre daha beklemesi için zor ikna ettik."
"Normalde hiç geç kalmazsın, ne oldu?"
Kapının önünde Lisa, Chanyeol ve Wendy'i görmemle azda olsa içim rahatlamıştı.
"Üzgünüm çocuklar, ilk defa böyle oldu... Ama yetiştim!" kocaman gülümsedim ve elimdeki notları onlara verdim.
" Tanrım! Harikasın Rosé!"
"Harikasın :)"
Chanyeol'ün iltifatıyla ona bakıp gülümsedim.
"Teşekkür ederim :)"
Birinin adımı bağırmasıyla arkama döndüm. Babam bana doğru koşturuyordu, hızla kolumdan tuttu.
"Rosé buradan hemen gitmemiz lazım!"O beni merdivenlere doğru çekiștirirken telaşla konuştum. "Baba ne oluyor?"
Başını hafiften arkaya çevirdi ve konuştu.
"Çocuklar sizde çabuk evlerinize gidin ve sakın dışarı çıkmayın!"Ve hızla yürümeye devam etti.
Ne oluyordu böyle?"Baba niye eve gitmeleri gerek ne oluyor?!"
"Her şeyi anlatacağım, şimdi sadece hızlı ol tamam mı?!" Hızla arabaya bindik, arabada Beomgyu ve annemde vardı. Babam ise telaşla arabayı sürüyordu."Bize ne olduğunu söyleyecek misiniz? Ne oluyor burada??!" Annem konuşmaya başladı.
"Çocuklar sakin olun! Şu an ilk olarak güvenli bir yere gitmemiz lazım!"Dahada sinirlenmeye başlamıştım. "Tamamda niye! Niye güvenli bir yere gidiyoruz?!" babamın sesiyle irkildim "Çünkü tehlikedeyiz!" derin bir nefes verdi.
"Bir virüs var. Yağmur yolu ile bulaşan bir virüs. Bu yüzden güvenli bir yere gidiyoruz, şimdi sakin olun!"
Ne demekti bu...
Annem telaşlı olduğumu görünce bana doğru döndü."Rosé, sakın ol kızım. Herșey iyi olacak. Şimdi sadece babanın sözünü dinleyin anlaşıldı mı?" kafamı salladım, yinede korkuyordum.
Babam radyodaki haberlerle dahada hızlandı.
"Kemerlerinizi takın!" Hızla kemerimi taktım.
"Beomgyu duymadın mı babam kemerinizi takın dedi!" "hayır istemiyorum!" "Takacaksin!"Annem Beomgyu'nun sorun çıkardığını görünce ona doğru döndü. "Beomgyu ablanı dinle ve kemerini tak!"
"Hayır istemiyorum!"
Beomgyu'nun sorun çıkarmasıyla arabada adeta bir kargaşa çıkmıştı. "Baba Beomgyu'ya birșey söyle!"
Beomgyu dahada huysuzlanip yerinde kıpırdanmaya başladı."Beomgyu! Çabuk kemerini tak!"
"Hayır!"
"Sana kemerini takmanı söyledim!" Babamın bağırmasıyla Beomgyu dahada huysuzlaștı. "Beomgyu sana şunu tak dedim!" "Baba önüne bak!"
Önümüzde kocaman bir kamyon vardı. Babamın aniden arabayı yan döndürmesiyle hızla Beomgyu'yu tuttum.Kurtulmuștuk!
Babam sinirle konuştu "Şimdi sana neden kemerini takmanı söylediğimizi anladın mı?!" Beomgyu başını eğdi. "Şimdi kemerini takabilir miyim?"Bana baktı ve kafasını salladı. Hızla kemerini taktım ve arkama yaslandım.
Ne oluyordu böyle, ne virüsüydü bu, en önemlisi nasıl çıkmıştı... Kafamda birsürü soru vardı, cevaplanmayan sorular.
"Ne oluyor orada?"
Annemin konuşmasıyla yola baktım.
Önümüzde büyük bir kargaşa vardı,arabalar birbirine girmiş vaziyetteydi."Çocuklar arabadan inin!"
"Baba ne oluyor?"
"Soru sormanın zamanı değil Rosé, şimdi lütfen sadece beni dinleyin." Kafamı sallayıp hızla arabadan indim ve Beomgyu'nun çıkmasına yardımcı oldum. Babamın peşinden hızla orman yoluna doğru girdik.
Aradan onca dakika geçmişti ama hala yürüyorduk.
Yorgunlukla konuştum. "Baba daha ne kadar yürüyeceğiz?""Az kaldı çocuklar sabredin."
Beomgyu annemin kucağında tepinip duruyordu.
"Anne nereye gidiyoruz, çok sıkıldımm." "Sabret oğlum gelmek üzereyiz." Toprağa birkaç su damlası düşmesiyle dahada hızlandık."Hadi çocuklar daha hızlı!"
Babamın gizli bir sığınak olduğunu düşündüğüm yerin önünde durmasıyla bizde durduk. "Burası."
Babam elini biryere değdirdi ve giriş olduğunu tahin ettiğim yer açıldı.
Hala şok içindeydim ama babam ne derse yapmaya çalışıyordum."Hadi çocuklar çabuk geçin!"
Hızla içeri geçtik. Burası çok tuhaf bir yerdi.
Ben etrafa bakarken annem Beomgyu'yu teselli ediyordu.Babam eliyle ona doğru gelmemi işaret etti ve annem ile Beomgyu'nun bizi göremeyeceği bir yere geçti. "Rosé, burası bir yer altı sığınağı. Burada güvende olacaksınız. Annen yanınızda olacak. Kardeşin senin sorumluluğunda, Onu koru Rosé... Ne olursa olsun, onu kimse bulmamalı, Beomgyu'yu kimse bulmamalı, her şeyin anahtarı o, ona bir zarar gelmemeli, artık küçük kardeşinden sen sorumlusun. " anlayamıyordum.
"Tamam ama sen? Sen gidecek misin?"
"Gitmek zorundayım. Bu virüs çok tehlikeli kızım. Ve bana ihtiyaçları var. Ama ben iyi olacağım. Beni düşünme tamam mı?"
Gözümden bir damla yaş düştü.
Babam çenemi tuttu ve ona bakmamı sağlayıp yanağıma düşen yaşı sildi. "Güçlü olman lazım kızım. En azından Beomgyu için."Ve bana sarıldı."Söz veriyorum baba. Beomgyu'yu ne olursa olsun koruyacağım." Annemle Beomgyu'nun yanına gittik.
"Beomgyu annen ve ablanı üzme tamam mı?" kafasını salladı. "Sen gidecek misin baba?" babam derin bir iç çekti "Evet oğlum ama mutlaka geri geleceğim, insanları kurtarabilmek için gidiyorum. Siz burada güvende olacaksınız. Anlaşıldı mı? "
Beomgyu başını salladı. Babam, annem ve Beomgyu'ya da sarılıp odadan çıktı.
Geldiğinde üstünde onu yağmurdan ve virüsten koruyacak bir kıyafet vardı. Șu an aynı astronotlara benziyordu, ama buna gülemeyecek kadar üzgünüm.
Ardından çıkışa doğru ilerledi, arkasından gittim. "Sözümü dinleyin ve ben gelene kadar dışarı çıkmayın tamam mı?"
Kafamı salladım. Son kez bana sarıldı ve kapıya doğru ilerledi. O merdivenleri çıkarken bende onu izliyordum. Kapıya geldiğinde elini hala anlamlandıramadığım yere değdirdi ve kapı açıldı. Son kez bana baktı ve dışarı çıktı.Kapı kapanırken tekrarladım.
"Asla dışarı çıkma... Asla dışarı çıkma."____&____
Selamm! Yeni bir kitapla karşınızdayım! Diğer kitaplarımı arşivledim, ama bu kitabın güzel gideceğine inanıyorum. Umarım sizde severek okursunuz💗
İlk bölümlerin sizi sıkmasından aşırı korkuyorum ama bu bölümleri okumazsanız olayları kavrayamazsınız :/
Normalde kitabın başında da söyledim ama yine söyleyeyim. Bu kitap The Rain dizisinden uyarlanmıştır! Tabi ben kendimdende birșeyler ekliyorum sonucta filmi full ezberimde tutabilecek değilim.
Neyse umarım seversiniz
Sizi seviyorum <3~roce
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Rain | rosekook ♡
Fanfic-Yağmurla bulaşan bir virüsün Güney Kore nüfusunu kırıp geçirmesinden 6 yıl sonra iki kardeş, kurtulan diğer gençlere katılarak güvenli bir yer ve sorularına yanıt arar... ◦The Rain dizisinden uyarlanmıştır! ◦rosekook ~roce