Louis in anlatımıyla
Okuldan çıktım ve otobüse doğru yürüdüm.Otobüs durağına gelince kulaklıklarımı takıp kendimle başbaşa kaldım.
Otobüse binip kendime bir yer buldum. Karşıma bir kız oturdu. İlk başta ona dikkatli bakmasamda. Sonradan dikkatimi çekmeye başladı. Ona bakmadan duramıyordum. İşin ilginç tarafı dikkat çekicek hiçbir şey yapmıyordu. O da benim gibi kulaklıklarını takmış müzik dinliyordu. Elinde dört tane kitap dosyası vardı.
Ben onu böyle incelerken birden dışarıyı izlemeyi kesti ve ani bir hareketle yerinden kalktı. İnicek var butonuna bastı ve hemen indi.
Ben arkasından hayranlıkla bakarken bir dosyasını unuttuğunu fark ettim hemen dosyayı aldım peşinden gitmek istedim ama otobüs çoktan harekete geçmişti bile.
Yerime geri oturup dosya ya baktım. Açmaya cesaret edemeyip müzik dinlemeye devam ettim.
Otobüsten indiğimde dosyayı elimden hiç bırakmadığımı fark ettim. Dosyaya son birkez daha bakıp çantama koydum.
Hemen eve girdim. Ablam İssie bana bir sürü şey anlatmaya başladı. Dediği hiçbir şeyi dinleyemiyor otobüsde gördüğüm kızı düşünüp duruyordum. Yüz yapısı, fiziği ve tarzı... o mükemmeldi.
Odama girdim İssie de peşimden. Üstümde ki t shirti çıkartıp kirliye attım. Eşofmanı mı ve t shirtimi giyip yatağımda bağdaş kurmuş oturan İssie ye baktım.
(L)ouis: Abla kalk. Ödevlerim var. Devamını sonra anlatırsın.
(İ)ssie: ay yemedik odanı tamam. İyi çalışmalar.
İssie odamadan çıkar çıkmaz. Çantandan dosyayı çıkarttım. İlk defa dosyayı açıp içinde ki üç defteri çıkarttım.
Tek umudum o kız hakkında bir şeyler bulmak ve onu yeniden görebilmekti.
Defterleri incelemeye başladım. Birinci defter çizim defteriydi. Bir sürü insan çizmiş ve altına notlar düşmüştü.
İkinci defter... günlüktü.
Kendimi suçlu hissettim ama kendimi durduramayıp ilk sayfayı açtım. Günlüğüne "sevgilim" diye hitap ediyordu. İlk başta bunu günlüğe değilde gerçekten bir sevgilisi var sandım. Ve küçük çaplı bir kalp krizi geçirdim.Üçüncü defter karmaşık bir defterdi. İçinde ders notları, çizimler ve şiirler veya sevdiği bir kitaptan aldığı güzel bir cümle yazıyordu.
Dosyanın içinde birde fotoğraf vardı. O ve köpeğiyle çekindiği bir fotoğraftı. Onu yeniden görmek gülümsememe sebep olmuştu.
İstemsizce elim yine günlüğe gitti. Random bir sayfa açıp okumaya başladım.
Sevgili Sevgilim;
Bu gün yorucu bir gündü. Bu şehire alışmak benim için gitgide daha da zorlaşıyor. Kimseyi tanımıyorum.Derin i özledim. Ve diğer herkesi çok çok özledim.
Babamın işi burda olmasa buraya gelmek aklıma bile gelmezdi.
Neyse yarın 17 yaşıma basıyorum. Bunun için çok heyecanlıyım. Yalan söyledim umrumda bile değil.
Haa bu arada hani sana çizim okulundan bahsetmiştim ya. Oraya aşık oldum! Çok güzel.
Evet itiraf etme zamanı Londra sokakları büyüleyici. Bu sokaklarda gezerken kendimi bir peri masalında gibi hissediyorum, bende peri kızı.
Okumayı bıraktım çünkü annem kapımı tıklattı. Hemen defterleri yatağımın altına sokup kapıyı açtım. Beni yemeğe çağırıyordu. Geleceğimi söyledim ve kapıyı geri kapattım. Bu sırada yere düşmüş bir kart dikkatimi çekti.
Bu onun numarasıydı. Yazmalımıyım diye düşünüp durdum. Ve bir gazla telefonumu çıkartıp numarasını tuşladım. Ona bir mesaj attım.
Selam peri kızı (L)
Defterleri toplayıp yemeğe indim. Yemek boyunca acaba yazdı mı diye düşündüm.
Yemek bitince hemen odama çıkıp telefonumu kontrol ettim. Mesaj atmamıştı.
Hayal kırıklığına uğramış bir şekilde telefonu geri bırakıp kimya ödevini yapmaya koyuldum.
Yarım saat sonra telefonuma bir mesaj geldi. Bir ümit telefonu elime geri aldım. Ve evet mesaj ondandı.
Selam yeni bir kitaba başladım umarım hoşunuza gider.
Seviliyorsunuz💖😽
Bb

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Louis Partridge ile hayal et/ DAİLY
FanfictionTam önümdeydi. Boş bakışlı kız... kim bilir kimler ölüyor, ne acılar çekiyor o boş bakışların ardında...