19

1.2K 130 17
                                    

Bundan sonraki iki bölüm normal hikaye gidişatında göre olacak...

Jisung telefonunu karşındaki yatağa fırlattı ve evin kapısına doğru koşmaya başladı. Minhoʼnun sesi oldukça garip geliyordu, arada gelen inleme sesleriyle canının yandığını anlamıştı.

Kapının önüne geldiğinde hiç düşünmeden kapıyı açtı. Karşısında gördüğü nefes nefese olan Minho daha da tedirgin olmasını sağlamıştı. Vücudunu hafif süzdüğünde terlediğini farketti. "Minho iyi misin?" dedi ve yanına gitti. Hemen kolunu omzuna attı.

"J-Jisung." dedi Minho. Jisung onu takmadan salona ilerletmeye başladı. "Tamam Minho. Sakin ol." dedi Jisung. Salona sonunda girmeyi başardığında Minhoʼyu koltuğa götürmeye başladı.

Minhoʼyu koltuğa atmayı deneyecekken arkadan itilmesiyle şoka uğradı. "Jisung..." dedi Minho nefes nefese kalmışken. Jisung hemen kendisini Minhoʼya döndürdü ve "M-Minho sakin ol!" diye bağardı.

Minho Jisungʼu dinlemeyerek onun üzerine doğru yürümeye başladı. Ellerini koltuğun kenarlarına yasladı ve yüzünü Jisungʼa yaklaştırmaya başladı. Bacağını Jisungʼun bacaklarının arasına yaslarken Jisung ellerini Minhoʼnun göğsünde tutuyordu. "Minho dur. B-ben--" Minho dizini Jisungʼun kasıklarına yaslayınca sesi kesilmişti.

"J-Jisung... Yapmama izin ver, l-lütfen..." dedi Minho bütün vücudu titrerken. Jisung içinden bunu yapmak istese de Minhoʼnun bu halinden yararlanmak istemiyordu. "M-Minho kendine geldiğinde olur..." dedi ve kendisini koltukta yukarı çekmeye çalıştı. "En a-azında bir kere b-beni öper m-mi-" demeye çalıştı Minho. Sözünü yarıda kesen Jisungʼun dudakları olmuştu...

Minho anın şokunu hemen atlatmıştı. Jisungʼun dudaklarını yavaşça öpmeye başladı, Jisung Minhoʼya karşılık verirken başının döndüğünü hissetmişti. Ellerini Minhoʼnun göğüslerine iyice yerleştiriyordu. Minho dudaklarını Jisungʼun boynuna yönlendirdiğinde Jisung onu hızlıca ittirdi. "Bundan s-sonrası o-olmaz..." dedi Jisung. Hızla ayağa kalktı ve salondan koşarak çıktı. Banyoya doğru ilerlerken hissettiği şeyin yanlış olduğunu biliyordu.

Hızlıca banyonun kapısını açtı ve kendisini içeriye attı. Heyecandan ne yapacağını bilemezken nefes nefese kalmış, sadece karşısındaki duvara odaklanmıştı. "Ahh!! Salak!" diye sinirle söylendi. "Neden benim evime geldi ki? Sokakta onca dakika bu halde mi yürüdü? Aptal! Aptal!!" söylenmeye devam ederken yere oturdu.

"Daha sakin bir şekilde konuşsak belki..." sözine devam etmeye utanmıştı. Minho hakkında bunu düşünmek onu kötü yapar mıydı?
.
.
.

"Minho daha iyi misin?" diyerek içeri girdi Jisung. Gözlerini koltuğa götürdüğünde Minhoʼnun uyanık olduğunu gördü. "Özür dilerim..."

"Haha... Önemli değil." Yürüyerek Minhoʼnun yanına geldi ve koltuğa oturdu. Yerini iyice alırken hiçbir şey söyleyemiyordu. Kafasında "Kendine gelince olur." kelimeleri binlerce kez yankılanıyordu.

"Jisung..." Minhonun kendisine seslenmesiyle o tarafa döndü. "Efendim?" tedirginliğin belli etmeden konuşmayı başarmıştı. "Kendime gelince yapabileceğimizi söylemiştin?" teker teker ağzından dökülen gelişmelerle gözlerini sonuna kadar açtı Jisung. Minho bile dediklerine şaşkındı ama devam etti, "Yani benden mi hoşlanıyorsun...?"

Jisung sert bir şekilde yutkundu ve "B-ben..."dedi sessizce. Sözüne nasıl devam edeceğini bile bilmiyordu. "Sadece y-yapmak istedim..." dedi utancını yenmeye çalışırken.

"Ne?"

Pride || ChangLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin