Trabzanlara tutuna tutuna yurdun merdivenlerini çıktım. Belim incinmiş, hayvan Sami! Akıllısı beni bulmaz delisi peşimden ayrılmaz zaten. Bu çocuğu yakın zamanda deli doktoruna götürmemiz lazım. Hatta mümkünse bir daha geri getirmemek üzere, herkesin iyiliği için.
Ağır aheste çıktığım merdivenlerde sonunda yurttaki odamıza ulaştım. Bizim odanın kapısı da zorlamadan açılmıyor ki mübarek. Bir iki kez omzumla açmayı denedim; baktım olmuyor biraz geri çekildim. Açılacak o kapı, o kadar! Biir ikii ÜÜÇÇÇ!!
-Ahh, napıyon lan?
Noluyo lan! En son kapıya doğru koşuyordum, bir anda kendimi yerde buldum.
-Beytullah, kalksan artık abi üstümden!
-Aliiğğğ senin yerde ne işin var?
-Asıl senin benim üstümde ne işin var?!
-Ya ben tam kapıyı açmaya çalışıyordum o sırada kendimi yerde buldum.
-Kapıyı açmıyordun abi, kapıya koşuyordun! Açamadığımı anlayınca ben açayım dedim, şu halime bak! Neyse..Kalktım artık üstünden çocuğun, sonra da onu kaldırdım. Bi iyilik yapayım dedi kendini yerde buldu, yazık lan! Kafamı kaldırdığımda Ömer Faruk ranzanın üstünde pis pis sırıtıyordu. İnsafsız yaa, insan bi kıçını kaldırır da yardım eder.
-Ya Ömer sen ne pişkin bir şeysin böyle. Biz burda sakatlanalım, sen orada pis pis sırıt!
-Yaa evet abi öyleyimdir kahretmesin >. < sen de baya yetenekli çıktın yalnız. Nasıl mükemmel bir düşüştü o öyle. Adeta bir cimnastikçi :D
-Ayıp ettin yaa, az takla atmadık biz o beden dersinde.Ranzanın altındaki yatağa oturdum. Toplam 6 kişi kalıyorduk yurt odasında. Ben Ömer'in altındaki yatakta kalıyordum. Karşı ranzanın üst kısmında Sami, altında Enver; çaprazdakinin üstünde Fatih, altında Ali kalıyordu.
Ali:
-Abi biz ne zaman düzenli olarak çalışmaya başlayacağız lan şu sınava? Yazın ne güzel çalışıyordum, okula bi geldim ayarttınız beni de.Ömer Faruk:
-Aynen abi, al benden de o kadar. İki hafta geçti okul açılalı, bizde tık yok.Ben:
-Allah Allah, sanki test çözüyordunuz da elinizden zorla aldım! Ben de aynı şeyi size söyleyecektim.Ali:
-Bence hep Sami'den--Aniden kapı açılınca korkudan zıpladım, kafamı ranzaya çarptım. Kapının arkasından bir adet Sami kafası bize doğru uzandı:
-"Sami'den" ne? Ne Sami?! Arkamdan mı konuşuyonuz siz?!Ömer Faruk:
-İyi insan lafın üstüne gelir mi desek yoksaa...Ben:
-Diyorduk ki ne zaman sıkı bir şekilde ders çalışacağız?Karşımdaki ranzaya, Ali'nin yanına oturdu Sami:
-Haa, daha sınava 6 ay var lan rahad olun!Ali:
-Sen o 6 ayda bozuk Türkçeni bile düzeltemezsin ya hadi hayırlısı.Sami:
-Bi kere o bozuk Türkçe deel has Anadolu Türkçesi bi kere gardaş.Ali:
-He öyle he..
Tepemden aşağı uçan bir Ömer Faruk'la bir kez daha yerimden zıpladım. Lan kafam şişti iyice. Adam ranzadan uçtu ya la!Ömer Faruk:
-Gardaş siz ikindiyi kıldınız mı? Hadi namaza, haydi!Sami:
-Geldik İmam Efendi geldik.Adam haklı beyler dağılın. Ben de tam kalkıyordum kii, belime bir ağrı saplandı.
-Ahh belliim! Hay bubayun kemuğune ! Belim tutuldu.Sami:
-Acı ve öfke anında özüne dönen yurdum insanı.Ömer:
-Ehehe, uşağum bi sakin ol daa. Kırmaduk yerun kalmadu.Ben:
-Gayserili sen Karadeniz taklidi yapmaya çalışma ya soğudum.Ömer:
-Doğru diyon, bir Gayserili daima bir Gayserili'dir. Tahlit yapmaz.Sami:
-He gardaş he, hadi vakit geçiyo gidek artık.-------------------
Elimde bir ton kitapla etüt odasına geçtim. Hadi Beytullah başla bakalım, bi al eline kalemi. Mühendis olucaksın sen daha. Sami de kaldırım mühendisi olacak inşallah. Baksana şuna testleri uçak yapıp uçuruyor. Yarın öbür gün sınava çalışacağım diye bir tarafı tutuşacak haberi yok.
Sami:
-Vuhuuu! Beytullah uçak geliyooo!Lan! Bu kaç oldu ya. Gözümm, uçak gözüme girdi yaa.
-Sami sen beni gebertmek mi istiyon ya? Kaç gündür kırılmadık yerim kalmadı sayende.
Sami:
-Aman bişicik olmaz, geçer az sonra.
Ters ters baktım Sami'ye yaralı gözümle. Hayvan yemin ederim, mutant ayı!Ömer:
-Gel abi sen otur, ben de revirden buz torbası getireyim sana.Ben:
-Koçum benim, Allah razı olsun kardeşim.Bu çocuğu seviyom yaa, iyi çocuk. Bi de şu japon-anime hayranlığı olmasa, pörfekt. Onlara özeniyor sağdan soldan atlıyor, sonra "Beytullah kafam ağrıyor, Beytullah bacağım ağrıyor, yok şöyle yok böyle.." Neyse buna da şükür.
Tabi ben bunları düşünürken sefkili Ömercim çoktan getirmiş buzu.-Allah razı olsun gardaşım.
-Ne demek gardaşım her zaman. Her türlü Sami arızasında hizmetinizdeyiz.
-Arkasını topluyon sen de çocuğun resmen. Bu arada o nerede?
-Bilmem, duşa gitti sanırım.
-Haa tamam.Bi dakkaa! Duşa mı? Ehehe aklıma çok möhteşem bir fikir geldi. Kih kih kih...
Ömer Faruk:
-Hayırdır abi niye sırıtıyosun?
-Aklıma çok güzel bir fikir geldi Ömercim. Bak şimdik...---------
Derslere biraz daha devam ettikten sonra eşyalarımızı toplayıp odaya döndük.Ben:
-Ömer sen bi kontrol et, başka kimse var mı duşta.
-Tamam abi. (bir dakika sonra geri döndü) Yok abi kimse, sadece Sami var.
-İyi o zaman. Gel hadi gidelim.Odaların sonundaki koridora gittik. Şartellerin olduğu dolabın kapağını açtım. Elimi tam şartellere uzattım ki-
Ömer:
-Abi duuurr!
-Noldu lan?
-Abi emin misin hangisi olduğuna?
-Eminim, şuradaki.
-Nasıl eminsin? Nerden biliyon belki o yanlış?
-Kontrol ettim çünkü zeki insan!
-Haa, tamam o zaman.Hasbinallah ! Neyse biz işimize dönelim. Elimi uzattım veee-
-Beytullah!
-Ne var Ömer, ne var!!?
-Abi ya nöbetçi öğretmene şikayet ederse bizi?
-Daha yeni mi geldi aklına? Bişey olmaz merak etme.
-Sen bilirsin abi.
-Artık indirebilir miyim şu şartelleri izninle?
-Tabi.La havle ve la kuvvete illa billah! İyice salağa bağladı bu çocuk. Bi kere daha durdurursa valla dalıcam. Vee biir ikii ÜÜÇÇÇ!!
"ANNEE!! IŞIKLARI KİM KAPATTII?? ANNEE! GÖZÜMM! GÖZÜME SABUN KAÇTII!"
Ben:
-Puhahahaa. Ya şuna bak nasıl da korktu yaa :D
Ömer:
-Aynen ya. Ehehehe"LAN! IŞIKLARI KİM KAPATTI!! ÇABUK AÇIN ŞU IŞIĞI!"
Ben:
-Oğlum bu Sami'nin sesi değil lan. Daha kalın bi ses.
Ömer:
-Kim o zaman abi?
Ben:
-Ne biliyim ben, içeriyi sen kontrol etmedin mi?
Ömer:
-Ettim de içeride kimse yoktu ki. Vallaha bak!
"KİM KAPATTI LAN IŞIKLARI? Bİ ELİME GEÇİRİRSEM VAR YA!"Ömer:
-Abi Enver bu!
Beytullah:
-Ahaa ayvayı yedik! Şimdi bittik biz! Kaç Ömer kaaç!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denişikler
HumorOnlar "biz dört kişiyiz gardaş" sözünün canlı örnekleri.. Beytullah, Ali, Ömer Faruk, Sami.. Fazlasıyla mizahî, biraz mecnunî, 12. sınıftan hallice mağdurî... İşte karşınızdaa "Denişiklerr"