[22] 50k+ Special

1.5K 146 42
                                    


merhaba herkese!! 2019'da bu kitabı yazdığımdan beri cidden uzun süre geçti. şimdi dönüp baktığımda keşke daha iyi yazdaydım dediğim bir kurgu aslında. fakat sizin sevmeniz, yorumlarınız, bu kitabı kaldırmamamın tek nedeni <3

sizi hüzünlendirmek için buradayım güzellikler :]

----
baştan sona, yoongi'nin bakış açısından:

Tekrar, tekrar ve tekrar.

Her gün aynı olaylar. Aynı yüzler. Aynı hayat. Aynı geçmiş. İşkenceden farkı yoktu Yoongi için. Her gün onun yüzünü görüyordu. Sokakta, evde, okulda... Özellikle o çocuğa baktığı zaman.

Jung Hoseok.

Elinde olsa öldüreceği genç.

Hoseok, her zaman gülümserdi. Aşağılanırken de, ağlarken de, başarız olduğunda da, her zaman gülümserdi. Yoongi'ye göre bu hem hayran olunası hem de nefret edilesi bir davranıştı. Gülümsemek. En son ne zaman gerçekten birine gülümsemişti? Hatırlamıyordu. Belki birkaç yıl önce, henüz o yaşarken.

yıl 2015, ocak

"Yoongi!"

Adının seslenilmesiyle durup arkasını döndü. Siyah saçları dağınık bir kesime sahip olan kız hızla Yoongi'nin üstüne atladı. Ani ağırlıkla dengesini kaybedip çimlerin üstüne düştü. Derin bir iç çekip gülümsedi.

"Yona, bugün de çok enerjiksin."

Kızın kahverengi gözleri, üstünde oturduğu gencin yüzünü tararken bir süre sessizlik hüküm sürdü. Yona 1.70 boyunda, hafif kilosu olan güzel bir kızdı. Her zaman kalın bacakları konusunda sızlansa da Yoongi'nin kızda en sevdiği yerlerden biriydi aslında bacakları.

"Daldın yine."

Aniden gelen sesle sıçrayıp altında yatan gence baktı. "Evet, sanırım öyle oldu." Yoongi'ye yaklaşıp dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdu. Tam geri çekilirken altta olan genç dudaklarını tekrar birleştirdi. Yona gülümserken Yoongi'ye sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşünüyordu. Dudaklarını ayırıp "Yarın ailemle tatile çıkıyorum." dedi.

"Cidden mi? Nereye gideceksiniz?"

Yona kahkaha atıp "Sormadım." dedi zar zor gülüşlerinin arasında. Yoongi gözlerini devirip "Klasik sen." diye mırıldandı. Kız, son kez Yoongi'ye sarılıp ayağa kalktı.

"Daha eşyalarımı hazırlamam lazım, sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

--

Kan. Her yerdeydi.

Üzerinde, saçında, kıyafetlerinde.

Kendisinden değil, sevgilisi Yona'dan bahsediyordu.

Boş bakışları hızla kendi konumundan uzaklaşan sedyedeydi. Hemşireler onu ameliyathaneye yetiştirmeye çalışıyorlardı. İki bacağı da ezilmiş gibiydi, normal olarak imkansız olacak bir açıda duruyorlardı. Yoongi, nefesleri sıklaşırken dizlerinin üstüne düştü. Aslında şu an buradaki acilde bulunması tamamen tesadüftü. Aniden ateşi çıktığı için iğne olmaya gelmişti. Fakat kapıdan sedyeyle içeri alınan sevgilisini görünce olduğu yerde kalmıştı. Bir film gibi görüntü tekrar ediyordu kafasında. 

Tekrar, tekrar ve tekrar.

Yanında ona bir şeyler söyleyen biri vardı fakat sesler uğultudan ibaretti. Nefesleri kısıklaştı ve sıklaştı. Nefes alamıyordu. Gözleri kararırken midesi bulanmaya başladı. Gözyaşları yanaklarından akıyor, kıyafetini ıslatıyordu. Dayanamayıp bir anda midesindeki her şeyi çıkardı. Sonra koluna giren iğneyi hissetti. Kafasını çevirip bakamadan görüşü kaydı.

𝐓𝐀𝐓𝐓𝐎𝐎 - 𝙨𝙤𝙥𝙚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin