Ailemle birlikte o iğrenç şehir yaşamından kurtulup güzel bir kasabada yaşamaya başladık.Bu kasabada en beğendiğim şey o devasa ve müthiş limon ağacıydı.Ailem ve bütün arkadaşlarım küçüklüğümden beridir çok güzel resim yaptığımı söylerler ben de bu yüzden bu yeteneğimi geliştirmeye karar verdim ama bunu özel hocalarla değil de kendim yapmak istiyordum.İşte tam da bu yüzden şehir yaşantısından nefret ediyordum.Şehirde ilham alabileceğim hiçbir şey yoktu ne yani katilleri,kadına şiddeti,trafiği mi ilham konusu seçseydim?Mantıksız ben doğayı ve huzuru tercih ederim.Kardeşim ve ben eşyaları yerleştirdikten sonra etrafı keşfetmeye çıktık.İşte ben limon ağacını o zaman keşfettim.O günden sonra hergün o limon ağacının altında resim çizmeye başladım.Genellikle resim çizerken yanlız olurdum ama bugün ilk defa yanımda bir çocuğun oturduğunu fark ettim.Kafamı kaldırdım çaktırmadan ona bakmaya başladım.Adeta bir meteordu(yani çok yakışıklı).OMG.Sonra onun da bana baktığını fark ettim.Elindeki deftere bir şeyler yazıyordu.Tam ne yazdığını soracakken
-Seni burda ilk defa görüyorum,dedi.
-Şey...Evet yani daha yeni taşındık.Biz de şu ilerdeki evde oturuyoruz.
-Ben Kerem.Sen?
-Aleyna
-Neyse Aleyna gitmem lazım görüşürüz,dedi.Boğazım düğümlenmişti bi görüşürüz bile diyemedim resim defterimi ve kalemlerimi toparladıktan sonra koşa koşa eve gittim.Hemen odama girdim.Aynaya baktığımda istemsizce güldüğümü fark ettim.Yüzümü yıkadım.Kendime gelmem uzun bir zamanımı alacaktı.Biz kızlar neden böyleyiz?Neden yakışıklı bi erkek gördüğümüz zaman kalbimiz hızlı atmaya başlar?Anlamıyorum ilk defa gördüğüm bi erkeğin karşısında neden ona aşıkmışım gibi davrandım?Offf...Ona aşık değilim veya ondan hoşlanmıyorum ama kalbim hala çok hızlı atıyor.Bu şoku atlatmak için resim çizmeye başladım.Resmi bitirdiğimde onu hemen yırtıp çöpe attım çünkü onu(Kerem'i)çizmiş-tim.Sonra o yırtık kağıt parçalarını çöpten alıp birleştirdim sonra...
-Aleyna hadi kızım yemek hazır
Diye bi ses duydum evet bu annemdi.Offf anne en heyecanlı yerde...Neyse aşağıya indim.Bir de ne ile karşılaşıyım annem en nefret ettiğim yemek olan pırasayı pişirmiş.Ne yani şimdi ben bunun için en heyecanlı yerde aşağıya indim.Tam tekrar yukarıya çıkacaktım ki babam geldi babam sofradan kalkıp gidilmesinden nefret ettiği için mecbur oturmaya devam ettim ama pırasa yemedim.Annem ve babam ne olursa olsun pırasa yemiyeceğimi bildikleri için ısrar etmediler.Yemeğin sonunda tabakları kaldırırken annem
-Kızım kardeşine kötü örnek oluyorsun.Senin yüzünden o da sebzeden nefret edecek deyip yine sinirimi bozmayı başarmıştı.
Ne yani beni siz yaptınız ee ikinizde madem bu kadar sebze seviyorsunuz ben nasıl sizin imalatınız oluyorum?Hepsi ayrı manyak.Neyse sinirini bozma Aleyna.Hızla merdiven-leri çıkıp odama girdim bi de ne ile karşılaşıyım benim sevgili kardeşim Cem yatağıma uzanmış yırtık kağıt parçalarını inceliyordu.Benim geldiğimi farkedince ilk korktu sonra da...
-Abla bu resimdeki çocuk kim?,diye bi sordu.
-Sanane ablacım Sanane?
-Yoksa...
-Ben bu sözün devamını biliyorum.O çocuk bugün yolda karşılaştığım bi çocuk.Benden kendisinin resmini çizmemi rica etti ben de kıramadım,dedim.
-Tabii canım tabii
-Bak Cem seni ayağımın altına almadan git burdan,dedim.Eee tabii böyle deyince gitti.Allahım inşallah kimseye söylemez.Ya anneme veya babama "ablam bi çocuğun resmimi çizmiş galiba sevgilisiydi" derse ben ne halt yerim aferin Aleyna.Neyse daha güzel bi güne uyanmak üzere uykuya daldım...