𝘿𝙀𝙁𝙉𝙀𝙉İ𝙉 𝘼𝙉𝙇𝘼𝙏𝙄𝙈𝙄 İ𝙇𝙀
Sabah erkenden kalkıp babamın odasına gitmiştim sanki bu onu son görüşüm gibiydi. babamın yatağının üzerinde uyansın diye zıplarken babamın telefonu çaldı. babamda uyandı telefon ciddi brisinden gelmiş olmalıydı babam telefonu alıp balkona çıktı konuştu. içeri girdi. sonra yanıma geldi elimi tuttu mutfağa getirdi
"bana kahvaltı hazırlamamda yardım edermisin prensesim?"
"ederim tabikide babacım" dedim ama o an birşeylerin ters gittiğini anlamıştım sol gözünden bir damla yaş gelmişti babam ağlıyordu. sağ elim ile gözündeki yaşı silip sıkı sıkı sarıldım
"neden ağlıyorsun bişey mi oldu?"
"soğandan oldu güzelim hadi sen salatalık ile domates doğra."
"domates doğramaya başladım. babam duraksadı ve bana dönüp"
"hadi canım kızım sen yorulma bahçeye çık ben hazırlarım."
"peki tamam baba." bir gariplik vardı yoksa babam işten atılıp iflas mı etmişti. aklıma babamın dün gece ki telefon konuşması geldi tamam tamam yarın defne ile derini saat tam 14.30 da oraya getiriceğiz çelik yatılı okulu tamam yarın tam o saatte bırakıcağız kızları. ne yani derin ile ben birlikte yatılı okulda mı okuycaktık 4 sene babam beni artık istemiyormuydu yoksa. aklıma bin çeşit soru takılmıştı babam ise ben düşünürken masayı kurmuştu bile bunu bana söylemesini beklerken bir yandan yemeğimi yiyordum ortamı derin bir sessizlik sardı ve babam konuşmaya başladı
"kızım ben sana birşey diyeceğim."
"buyur babacığım"
"b-ben seni yatılı okula yazdırdım."
"tamam ne zaman gidicem?" dedim çünkü artık beni istemiyordu buna itiraz edicek deildim dimi. bas bayağı bağırıyordu seni istemiyorum git bu evden diye.
"şimdi eşyalarını toparla derinin babası ve derin alıcak seni." masadan hızlıca kalkıp koşa koşa merdivenlerden çıktım ve alabildiğim bütün herşeyi odamda duran valize koydum tabletimi bilgisayarımı odamda bana dair birtek çalışma masam dolabım ve yatağım kalmıştı.duşa girdim daha sonra hızla siyah pantolonumu ve siyah tişortumu ardından siyah kot ceketimi giydim saçımı kurutup aşşağı indiğimde derin ve babası gelmiş babası babamın yanında bahçede kahve içiyor derin ise salonda hüngür hüngür ağlıyordu koşarak derin'nin yanına gittim bana sıkıca sarıldı ve ağlamaya devam etti onu bu halde görünce sağ gözümden 1 damla yaş aktı
"sakin ol derin baban seni sevseydi eğer bunu yapmazdı o yüzden yanında sadece ve sadece ben varım kimsenin kalbini kırmasına izin veremem!"
"bende senin tek ve hep yanında olucam iyiki varsın defne."
ağlıya ağlıya demişti. dernini elinden tutup odama çıkarttım.duvarımda asılı bir çerçeveyi indirdim derine uzattım.
"bak bizim resmimiz nekadar mutluyuz dimi derin.şimdide mutlu olalım belki babamızdan 4 sene uzak kalıcaz ama bu bizim üzgün olucağımızın anlamına gelmiyor be derin sadece mutlu dur onları ezip geçicez güçlü durucaz hadi aşşağıya inip gitmek istediğimizi söyliycez!"
"t-tamam" içini çeke çeke eşyalarımı aşşağıya getirmeme yardım etti ikimizin olduğu tabloyuda elimizden hiç bırakmadan indik aşşağıya.
"ee kenan amca gidebiliriz artık."
diyip derinin elini tutum kenan amcanın arabasına bindik ikimizde biner binmez telefonlarımıza çevirdik başımızı ne kenan amcaya baktım nede babama artık meleklik deil şeytanlık yapmanın zamanı gelmişti hiç kimseye acımıycaktım. 20 dk ilerledikten sonra durduk kenan amca inebilirsiniz dedi büyük okul gibi bir yere gelmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐘𝐀𝐓𝐈𝐋𝐈 𝐎𝐊𝐔𝐋
Mystery / Thriller2 kız arkadaş lise için yatılı okula gidiyorlar ve gittikleri yatılı okulda deniz ile tanışıyorlar okulda virüs çıkıyor. bu neden ile yatılı okulu karantina altına alıyorlar olay üstüne olaylar gelişiyor...